
Dünyada en sevdiğim şehirleri düşünüyorum hep ‘bisiklet dostu’ şehirler. Berlin, Amsterdam, Kopenhag bunların başında geliyor. Gençler, yaşlılar, ebeveynler, öğrenciler, profesyoneller, bir yerden bir yere hop atlıyorlar bisikletlerine, yaz kış, yağmur çamur demiyorlar ve bisiketle gidiyorlar. Toplu taşıma ve özel araca göre hem daha ucuza geliyor bu yöntem, hem çevreyi daha az kirletmiş oluyorlar, hem de sağlıkları için mükemmel bir şey yapmış oluyorlar.
Şili’de yaşayıp çalıştığım kısa süre boyunca işe bisikletle gidip geldim ben de. Nasıl mis gibi bir duygu anlatamam. Pek çoğumuz belki de işten çıkıp kapalı spor salonlarında hiçbir yere gitmeyen kondisyon bisikletlerinde pedal çeviriyoruz. Bunun yerine işe bisikletle gidip gelmek maddi, zamansal ve keyif olarak baya bir daha akıllıca.
Tabii ki İstanbul kocaman bir şehir, henüz çok yaygın bisiklet yolları yok. Üstelik dağı tepesi bayırı çok ve evet bazı mesafeler çok fazla (Halkalı’dan Ümraniye’ye bisikletle ‘işe’ gitmeyi ben de düşünemedim şimdi)
Madem böyle kocaman bir metropolde yaşıyoruz, şanslı olanlar, evi işine yakın olanlar yine bisikletle gitsinler işe (ve biz de onları kıskanalım) ama işe olmasa da ne bileyim mahalledeki market alışverişine, arkadaşlarla kahve içmeye, Pazar kahvaltısına, çocukları okula bırakmaya falan neden bisikletle gidemeyelim ki?
Hem kısa mesafeler arası bisikletliler yaygınlaşırsa belki bisiklet yolları artar her geçen gün, kim bilir :) Trafik azalsa, karbon emisyonu azalsa, insanlar daha çok kardiyo yapsa, ulaşım masrafları ve kapalı gym’lerde geçirilen süre azalsa, hayat bayram olsa… değil mi ya?
Bir süre önce instagram’da bisikletimle fotoğraflarımı paylaşıp #sarıbisiklet hareketini desteklediğimi duyurmuştum. Eti’nin “Sağlık için hareket, hareket için bisiklet” mottosuyla başlattığı Sarı Bisiklet hareketi, İstanbul’da bisiklete binmenin mümkün olduğunu insanlara anlatmayı ve aslında bisiklete binmeyi İstanbulluların günlük hayatın rutini haline getirmeyi amaçlıyor. (Facebook sayfalarından takip edebilirsin Sarı Bisiklet Hareketi‘ni)
Bunun için neler yapıyor peki Sarı Bisiklet Hareketi? Üniversite kampüslerine bisiklet istasyonları kuruyor. Bisiklete binmeyi bilmiyorsan, doğru ekipman alma konusunda şüphen varsa Bisikletli Kadın İnisiyatifi’ne danışabiliyorsun. Sana yardımcı oluyorlar. Bodrumlarda, balkonlarda atıl duran ve tamire ihtiyacı olan bir bisikletin varsa ve sen de daha çok hareket etmeye ve bisiklete binmeye niyetliysen Mobil Tamir Aracı’ndan ücretsiz faydalanabiliyorsun. Her şey sen bisikletinle daha çok hareket et diye!
Eğer bu fikri tuttuysan sen de biskletinle fotoğrafını #bisikletimleben hashtag’iyle instagram’da paylaşarak Sarı Bisiklet Hareketi’ne katılabilirsin. Ne kadar kalabalık olursak bisiklet yollarımızı, güvenli sürüş için gerekenleri yetkililerden o kadar kolay koparırız, benden söylemesi :) Düşünsene sevdiğinle birlikte, boğazda, rüzgar püfür püfür saçlarında, uçuşan eteğinle bir akşamüstü gezmesi, çok romantik değil mi? Hadi yapalım şu işi! <3
sonunda nickime uygun bir aktivite :)
sonunda nickime uygun bir aktivite :)
Dünyada en sevdiğim şehirleri düşünüyorum hep ‘bisiklet dostu’ şehirler. Berlin, Amsterdam, Kopenhag bunların başında geliyor. Gençler, yaşlılar, ebeveynler, öğrenciler, profesyoneller, bir yerden bir yere hop atlıyorlar bisikletlerine, yaz kış, yağmur...

Eve Dönüş [yoga journal]
Eve Dönüş [yoga journal]
Dünyada en sevdiğim şehirleri düşünüyorum hep ‘bisiklet dostu’ şehirler. Berlin, Amsterdam, Kopenhag bunların başında geliyor. Gençler, yaşlılar, ebeveynler, öğrenciler, profesyoneller, bir yerden bir yere hop atlıyorlar bisikletlerine, yaz kış, yağmur...

YORUMLAR
Şu an hiç yorum yok.