2012’NİN EN İYİLERİ

Bu sene kaçırdığım konserler başka bir yazımın konusuydu. Kaçan ve ah dedirten konserlerden çok gidip bayıldığım konserlerin senesi olarak hatırlayacağım bu seneyi. Bitmesine 1 gün kala şöyle bir geriye dönüp 2012’de yurt içinde ve yurt dışında gittiğim en iyi konserleri hatırlayayım dedim. Buyrunuz:

Yurt içi:

Madonna: TT Arena’da gerçekleşen bu şeye konser demek ayıp olur. Efsane prodüksiyondu. Madonna insan değil zaten. Etkisi günlerce geçmedi. God bless you!

IAMX: Babylon’da sold out olan konser tıklım tıklımdı ve içerdeki herkes şarkıları ezbere biliyordu. Grup da enerjiyi hissetmiş olacaktı ki çok çok iyilerdi. Tadı damağımda kaldı.

Metronomy & Two Door Cinema Club: Farklı tarzlarına rağmen aynı gün Pozitif Günler için Küçükçiftlik Park’ta sahne aldılar. İki konser de çok iyiydi ama Metronomy biraz daha iyiydi. Daha sonra iki grubu da Reading‘de dinledim. Metronomy’nin performansı İstanbul’dakine yakındı, TDCC ise İstanbul’dakinin 1000 katı enerjiyle çaldı İngiltere’de.

Sensation: Özellikle ‘gelemeyenler’ tarafından çokça eleştirilse de efsane bir geceydi. Prodüksiyon ve müzik harikaydı.

Battles: Mono Festival‘de sabaha kadar bekleme sebebim olan çok sevdiğim deneysel rock grubu geç saate ve az izleyiciye rağmen şahane bir performans sergiledi.

Oh Land: Mono‘nun en çok beklenenlerinden Oh Land hem güzelliğiyle hem sesiyle hakkaten büyüledi.

The Gaslamp Killer: O gece oramızdan buramızdan ter akarcasına dans etmiştik. Adam işini biliyor.

Kaiser Chiefs: Müzikten çok siyaset konuşturan One Love‘da gaz performansı yanında bir de bira protestosuyla hatırlanacak Kaiser Chiefs. Tecrübeli ve iyiler. Reading‘de de gayet coşturdular herkesi.

Selah Sue: One Love‘da erken saatte sahne almasına ve ilgi az olmasına rağmen kızımız çok iyiydi. Canlı dinleyince daha çok sevdiklerimden o da.

Bombay Bicycle Club: Küçükçiftlik Park’ta Eksen On Fair‘ın headliner’ı olarak sahne olan genç grup oldukça sağlam bir performans sergiledi. Sevdik.

Nouvelle Vague: Ülkemizi çok sevip her sene sık sık gelen Nouvelle Vague bu sene değişik bir konseptle gelelim bari deyip Pozitif Günler kapsamında bir kabareyle çıktılar karşımıza. Yine oldukça iyiydiler. Yetenek güzel şey.

My Brightest Diamond: IKSV’de dinlediğim çoğu konserde olduğu gibi My Brightest Diamond’ı da ağzım açık, yeteneğine hayran kalarak izledim.

whomadewho: FG tarafından gerçekleştirilen Electronica Festival kapsamında Parkorman’da sahne alan whomadewho çok gazdı. I love Denmark <3

Morrissey: Yaşayan efsane Morrissey konseri hakkında yorum yapmaya bile gerek yok.

Erykah Badu: Müziğine kalbini koyan insanları sahnede izlemek bir başka güzel. Açık havada kalbinden geçenleri ulaştırdı bize Erykah Badu. Güzel konserdi.

Beirut: Epey kalabalık bir orkestra olan Beirut yağmur altında da olsa sakin ve keyifli bir konser sundu Kuruçeşme Arena ahalisine.

Red Hot Chili Peppers: Çok iyi konserdi diyemeyeceğim ama büyük bir ismi ağırladık İstanbul’da sırf bu yüzden bile bahsetmeye değer gördüm. Keşke daha güzel bir konser mekanımız olsa da toplu taşıma bağlantısıyla, içkisiyle, ses kalitesiyle doyasıya konser izlesek dedirtti.

Yurt dışı:

Radiohead: Bu konseri canlı izlediğim için uzaya gidip gelmiş, hacı olmuş falan gibi hissediyorum kendimi. Söyleyecek söz yok çok güzeldi.

Grizzly Bear: Canlı dinleyince hayranlığım kaç katına çıktı bilmiyorum. Çok etkileyici çok iyiler. Besteler, enstrümanlar, sahne performansı… I <3 Grizzly Bear (Pitchfork)

The Maccabees: Çok özel bir grup benim için. Çok seviyorum. Reading‘de canlı dinledim. Doyamadım. Keşke her gün gelip bizim evde çalsalar.

The Hives: Bu konserden youtube’a yüklenecek düzgün bir video bulamadım sürekli zıplama halinde olduğumdan. 100’lerce kez ezilme tehlikesi geçirmeme rağmen inanılmaz eğlendim. Sahneye o kadar hakimler ve o kadar gaz çalıyorlar ki. Mutlaka canlı dinlenmeli. (Reading)

Kasabian: Reading‘in 2. gününün Headliner’ı Kasabian’ı sonunda canlı dinledim. İyiler. Oldukça iyiler.

Florence & The Machine: Yağmur altında daha mı büyülü geldi Flo ve arpın sesi bilmiyorum ama harika konserdi. Gözlerimi mi kapasam yoksa kırpmadan sahneye mi baksam karar veremedim. Video’su çalınan iphone’la beraber sizlere ömür bir konser bu da. (Reading)

Foo Fighters: Reading‘in 3. gününün Headliner’ı efsanevi bir konser performansıyla ‘rock star böyle olur’ dedirtti. Hem aile babası hem yılların rock’cısı Dave Grohl, Nirvana’dan girdi Reading’in tarihinden çıktı; kendine ve grubuna hayran bıraktı.

Miike Snow: Çok iyi. Çok çok iyi. Canlı dinlenmeli. (Reading)

Justice: Ben bu konserde iphone4s’imi çaldırdım / kaybettim. Ona rağmen biraz da olsa eğlendim. Ses ve ışıklar efsane. (Reading)

Hot Chip: Amsterdam’da Melkweg’in efsane sahnesinde tek başıma da olsa deli gibi dans ederek izledim bu konseri. Çok iyiler.

The Shins: Reading‘de bir akşamüstü sakin sakin çalıp indiler. Çok iyiler.

M83: Ateşim çıkmasına rağmen Pitchfork‘un ilk gününün sonuna kadar buz gibi Grande Halle de la Villette’de beklememe değdi M83’nin performansı. Ama daha sağlıklı bir haldeyken tekrar dinlemek isterim.

Tame Impala: Enteresan kafalar. Canlı dinlemekte fayda var. Hele Paradiso gibi bir ortamda daha da büyüleyici olabiliyor.

Twin Shadow: Ben adamı çok seviyorum arkadaşlar. Canlı performansıyla sahnede devleşen sanatçılardan değil ama izletiyo kendini. Güzel konserdi hayranı olduğum için. (Pitchfork)

The Vaccines: Ergen istilasının göbeğinde kalmış olsak da The Vaccines coşturdu Reading‘de. Dans ettik, bağıra bağıra şarkı söyledik yaş ortalamasını yükselten bireyleri olarak konserin.

Mystery Jets: Bunun videosunu henüz yüklememişim ama performansları iyi. Sakin ve temiz çalıyorlar. Konserine gidilir. (Reading)

Totally Enormous Extinct Dinosaurs: İlk kez Pitchfork‘da dinleyip ALLLAAAAAHH dedim. Çok iyi çok. Sahne şovları da festival havasında.

Robyn: Bildiğimiz Robyn. Sempatik, enerjik, ses şahane, dans ettiriyor ve çook eğlendiriyor. (Pitchfork)

Caribou: Radiohead’in ön grubu olarak sahneye çıkan Caribou her ne kadar Radiohead’i bekleme modunda olsak da hayran bıraktı. Çok iyiler çünkü. Müzisyenler.

Purity Ring: Sahneleri de kendileri de tatlı. İzletiyor / dinletiyorlar. Sevdim. (Pitchfork)

Grimes: Manyaklıklarına her gün bir yenisini ekleyen Grimes abla canlı da iyi. İzlenir. Biraz alkolle iyi gidiyor. (Reading)

Chromatics, Disclosure, Simian Mobile Disco, Liars videolarını yüklemediğim için hepsini bir arada yazdım ama bunlar da Pitchfork‘un iyi konserlerindendi. Güzel tat bıraktı.

2012 benim için nasıl geçti şöylece bir özet okumak için buraya, 2012’de kaçırdığım konserlere bakmak için de buraya tıklayın :)

Coming soon: 2013 konser wishlist’im :)