ROCK’N COKE’TA NE DİNLESEK?

Sen kalk onca festivale git, bana mısın dememiş olsa ki, gece rüyamda Rock’n Coke’u gördüm, sabah en son yetkililere festival alanının haritasını sorarak uyandım. Doyumsuzluk mu, festival aşkı mı bilemedim. Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı ve dostlar eğlenirken görsün mottolarıyla Türk festivalimizi ayrı tuttum. Çadırda mı kalsak otel mi tutsak, arabayla mı gitsek dağları mı delsek gibi ikilemler ne giysek yanımıza ne alsak gibi sorular dışında bir de kimleri dinleyeceğimizin kararını vermek lazım.
Line up kalabalık sayılır. Bu sebeple ben de bu sene 7-8 Eylül tarihlerinde Hezarfen Havaalanı’nda gerçekleşecek Rock’n Coke’da sahne alacak gruplara şöyle bir göz atalım, daha önce canlı izlediklerimin performanslarını değerlendirelim, onlara yıldızlı pekiyiler, otur sıfırlar verelim; gerekirse yerden yere vuralım ya da baş tacı edelim, çakışan grupları karşılaştıralım, ne dinleyeceğimize bu bilgiler ışığında karar verelim istedim.
2 sene önce Rock’n Coke’ta neler yaşandığını merak edenleri ilk festival yazımı okumaya davet ediyorum. Baya ilk festival yazım! Anne ben groupie oldum diye tumblr açmış oraya yazmıştım. Girizgahımı bitirirken son olarak da web sitesinde henüz düzgün bir zaman çizelgesi olmadığı için excel’de bir timetable çalıştığımı belirtmek isterim. Aşağıdaki çizelgeye tıklayarak büyük halini inceleyebilir ya da tabloyu excel olarak buradan bilgisayarınıza indirebilir kim kimle nerede çakışıyor inceleyebilirsiniz. Saygılar.
Clash Alert: Arctic Monkeys vs La Roux vs Dub Fx
Arctic Monkeys / 7 Eylül Cumartesi / 22:45 / Rocn’n Coke sahnesi
Headliner’dan başlayalım mı? Başlayalım bence. Efendim 7 Eylül gecesi saatler 22.45′i gösterdiğinde Arctic Monkeys sahneye kocaman bir AM yazısıyla çıkacak, şaşırmayın, milli değerlerimize saygısızlık diye düşünmeyin sakın. AM bizim ele avuca sığmaz maymunların birbiri ardında şarkılarını el altından piyasaya sürdükleri hatta klipler yayınladıkları 5. stüdyo albümlerinin ismi.
Alex’in (dolayısıyla benim de) henüz bir yeni yetme olduğumuz zamanlardan beri sıkı takipçisi olduğum, albümlerini döndüre döndüre dinleyip her şarkısını ezbere bildiğim nadir gruplardan Arctic Monkeys. Gerçekten de çocuk denecek yaşta plak şirketlerinden bağımsız yani tamamen indie şekilde acayip ünlenip bugün en prestijli festivallerin headliner’i olmaları arasında geçen 10 yılda ben de dahil her rock seven genç kız Alex’in, Tom’un o serseri tavırlarına abayı yakmıştır ve harika şarkıları dışında bu albeni de grubun bugün geldiği rock ilahı konumunda rol oynamıştır.
Do Me A Favour, Cornerstone, 505 gibi romantik şarkılarından da Brianstorm, I Bet You Look Good On The Dancefloor, Old Yellow Bricks gibi gaz şarkılarından da inanılmaz keyif aldığım Arctic Monkeys benim için çok özel bir grup. Glastonbury’de muhtemelen bir daha kolay kolay dinleyemeyeceğim Portishead ile çakışması sebebiyle ve nasılsa bir sonraki hafta Polonya’da da dinleyeceğim diye sonunu; Polonya’da ise en ön sıralarda, sahneye 10 metre mesafede, ezile ezile ama çığlık çığlığa baştan sona dinlediğim Arctic Monkeys gitgide efsane olma yolunda ilerliyor. Alex seyirciyle konuşurken “merhaba biz Arctic Monkeys, ben de Alex bu arada diyor” tebessüm ederek çığlık atmayı sokuyor literatürümüze, sonra dans ayakkabılarınızı giyin diyor ve başlıyoruz zıplamaya. Performansları kusursuz diyemeyeceğim hatta baştan sona dinlediğim Open’er konserinde son şarkılara doğru epey hatalar yaptılar (aşağıda When The Sun Goes Down’ın 2. dakikasındaki epic faili gözlerinizle görebilirsiniz) ve fakat yine de o en sevdiğim şarkıları canlı canlı dinlemek özellikle benim gibi müzik manyakları için hiçbir şeye değişilmeyecek bir hissiyat.
Bu mümkün mü bilmiyorum ama henüz tanışmayanlarınız varsa mutlaka dinlemeniz gereken Arctic Monkeys şarkıları tadında bir liste yaptım. Zaten onları birkaç gün arayla canlı dinlediğim Glastonbury ve Open’er festivallerinde de setlistleri üç aşağı beş yukarı bu şekildeydi. Bence muhteşem. Baya best of ayarında. İstediğim her şarkıyı çaldılar. İstanbul konserlerine Why Would You Only Call Me When You High’i da eklerler düşüncesindeyim. Neyse listeyi yaptım. Evde çalışır gelirsiniz, hep beraber bağıra bağıra söyleriz tamam mı?
LA ROUX / 7 EYLÜL CUMARTESI / 00:15 / COCA-COLA ZERO SAHNESI
İngiliz synthpop ikilisini hiç canlı dinleme şerefine nail olamadım. Performansları Arctic Monkeys ile aynı anda başlamasa da setleri çakışıyor. Mercury adayı olmuş, zamanında yılın en iyi çıkış yapan grupları arasında gösterilmiş La Roux’un en sevdiğim şarkılardan olan In For The Kill ve Bulletproof’unu bilmeyen yoktur. Solist Elly Jackson’ın canlı performansını çok merak ediyorum. Sonunu da olsa kaçırmamak lazım diye düşünüyorum.
DUB FX / 7 EYLÜL CUMARTESI / 22:00 / PARTY ARENA
Dub Fx de biz bunu canlı izledik ekolünden benim için. Şahane performansını Sziget’te izledim. Yok valla beğeni eşiğim çok düşük değil ama tek kelimeyle bayıldım. Seyirciyle oldukça iyi iletişim kuran, sık sık turnede olmanın zorluklarından dem vuran, bana pozitif enerji yollayın diyen bir sanatçı kardeşimiz. Ağzıyla o an canlı kaydettiği beat’leri loop’a alıp üzerine yaptığı farklı tarz vokallerle kendine hayran bırakıyor. Sahnede pedallar ve mikrofon dışında entsrüman yok ve harika bir müzik var. Bazen yavaş ve derinden, seksi salınmalı, bazen de BPM’i coşturup zıplatmalı. Hem reggae hem hip-hop vokallerinde inanılmaz başarılı Dub Fx’in performansını hayranlıkla ve dans ederek izledik. Rock’n Coke’un kaçmayacaklarından.
Sonuç: Eğer zamanında başlarlarsa, 22:00′de Dub Fx sonra 22:45′de koştur koştur Arctic Monkeys dinleyip konser bitince de Zero sahnesinde La Roux’un sona sakladığı güzel şarkılarına yetişebiliriz diye düşünüyorum.
Hurts / 7 Eylül cumartesi / 20.45 / Rock’n Coke Sahnesi
Bu sene Glastonbury’de 145 bin kişi Ana Sahne’de Rolling Stones dinlerken, ben John Peel çadırında taş çatlasın 1000 kişiyle beraber Hurts dinliyordum. Normalde çalacaklarının 10′da biri kadar bir kalabalığa çaldıkları için biraz moralsizlerdi ama konserin ilerleyen dakikalarında niceliğimize değil niteliğimize odaklanmaya karar verdiler. Biz şarkılar bağıra çağıra eşlik edince dünya güzeli insan Theo’nun asık yüzü de gülmeye başladı.
En hit şarkıları Wonderful Life’tan bir Björk cover’ı olan Army Of Me’ye güzel bir setlistleri vardı. Illuminated’da Alex Turner’la aynı yaştaki Theo’nun herkesin cep telefonunun ışığını açmasını istemesi, Theo’yu kıramamamız ve şarj sıkıntımıza rağmen açtığımız telefon ışıklarıyla oluşan görüntü, Theo’nun saçları, Theo’nun yeleği, Theo’nun tek elindeki eldiveni, Theo’nun monitörün üzerine tek ayağını koyup bize doğru eğilerek şarkı söylemesi konserden aklımda kalan dakikalar. Genç(!) kızlğımıza verin biraz frontman’e odaklandık sanırım ama Hurts’un performansı, şarkıları çok iyi. Türkiye’de dinleyeceğimiz için çok mesudum. Hurts’un bir Kylie Minogue şarkısı olan Confide In Me cover’ına ayrıca hastayımdır, Glasto’da çalmadılar ama İstanbul’da çalarlar umarım.
Clash Alert: Ellie Goulding vs Jamiroquai vs Netsky (Live)
Jamiroquai / 8 Eylül Pazar / 22:45 / Rock’n Coke Sahnesi
Jamiroküay, jamirogüya, cerimekua, cemereküa, cemilekula, cemeleko, jamiro go i, JAMİRYO! Grup elemanları arasında da sık sık fikir ayrılığına yol açan ve bu sebeple her yıl en az 4 kez dağılma noktasına gelen (şaka şaka) doğru telaffuzunun kimsecikler tarafından bilinmediği Jamiroquai’ya siz de kendinizce ne derseniz deyin ama Rock’n Coke performanslarını sakın kaçırmayın. İki sene önce Jay Kay abimiz bileğini burktuğu için Haziran’daki konseri Eylül’e ertelenen funky disco şarkıların efendisi Jamiryo, Kuruçeşme Arena’nın bu sound’a uygun olmayan ses düzeni sebebiyle tam aradığımız tadı verememişti. He dans etmedik mi, ettik, yalan yok. Ben eminim ki Rock’n Coke’un coşmaya daha müsait zemininde daha festive bir kitle ile daha çok dans edeceğiz. Kalçaları, kaval kemiklerini ısıtmaya hafiften şu şarkıyla başlayın:
Ellie Goulding / 8 Eylül Pazar / 00:15 / Coca-Cola Zero Sahnesi
Bu listedeki çoğu isim gibi bu yaz bütün Avrupa festivallerini gezmedi Ellie Goulding. Orijinal ses tonu, kalın notalarda güçlü, ince notalarda hassas, hafif kırılgan yorumu, albümlerinde elde ettiği başarı, Prens William ve Kate Middleton’ın düğünlerinde şarkı söylemesi istenecek kadar çok sevdikleri bir isim olması, özellikle İngiltere’de kazandığı ödüller, günümüzün en önemli DJ’leri işbirliğinde yaptığı hit’ler ve bir de onun yorumuyla dinleyip çok sevdiğim Active Child, Bon Iver, Passion Pit, The Weeknd, Alt-J, Rihanna gibi farklı tarzlarda sanatçıların şarkılarına yaptığı coverların da etkisiyle özellikle canlı performansını çok ama çok merak ediyorum.
NETSKY / 8 EYLÜL PAZAR / 00:30 / PARTY ARENA
Belçikalı drum’n bass prodüktörü Netsky bana az Calvin Harris sound’una bir tutam Skrillex eklemişsin gibi geliyor. Canlı performansı merak uyandırmıyor değil. Çok dans ettireceği kesin.
Sonuç: Net bir şekilde Jamiryo’nun sonlarına doğru dansla vedalaşılır, çıkılır, usulca Zero sahnesine gidilir ve Ellie Goulding abla ne yapıyormuş bir göz atılır. Eğer açmazsa Netsky’nin sonlarına göz atılır, yoksa Netsky arada kaynar.
Clash Alert: Palma Violets vs Everything Everything
Palma Violets / 7 Eylül Cumartesi / 19:30 / Coca-Cola Zero Sahnesi
İngiltere’nin medaharı iftiharlarından The Vaccines ekolünden çıkıp yürüyeduran çıtır indie rock ekiplerinden Palma Violets’ı Polonya Open’er’da küçük bir sahnede canlı izledim. (Glastonbury’de secret gig’lerinin olduğu çadırın içine bile girememiş, dışardan dinlemiştim, o derece kalabalıktı) İngiltere festivallerine nazaran deplasmanda çok daha küçük bir kitleye çalıyor olsalar da enerjilerine seyirciyle iletişimlerine negatif anlamda yansıyan bir durum yoktu. Etrafınızdaki insanların coşku katsayılarına göre pogolu, circle’lı bir konser geçirmeniz muhtemel. Sanıyorum ki Chilli Jasson İstanbul’da da seyircilerin arasına inecek, türlü taşkınlıklarını burada da yapacaktır. Ulumaları sebebiyle Devlet Bahçeli tarafından ocak dışı ilan edilme ihtimallerine karşı gidelim kendilerini canlı dinleyelim, destek olalım. Özellikle hit şarkıları Best of Friends‘i çalışıp gelelim lütfen.
Everything Everything / 7 Eylül Cumartesi / 19:00 / Party Arena
Madem clash alert’i verdik biraz karşılaştırmalı festival edebiyatı yapalım. Everything Everything Palma Violets’a göre daha eski bir grup. Open’er’da kendileri ana sahnede çalarken Palmas çok daha bir minik sahnenin konuğuydu. Sound olarak Everything Everything elektronik alt yapılı ve çok daha pop. Palma Violets konserinde tepinebilir, Everything Everything’in hareketli, mutlu sound’unda ise daha hafif hafif salınıp eller havaya dans edebilirsiniz. Bence bu grubu özel yapan şeylerden biri solist Jonathan’ın çok ince tonlardan neredeyse kusursuz, kayıttakiyle aynı söylediği şarkılar. Open’er’da Cumartesi akşamüstü aha festivaldeyim hissini bana birebir yaşatmışlardı. Kemosabe ve Cough Cough’a göz atarak ne tarz bir müzik dinleyeceğinizi kestirebilirsiniz.
Sonuç: Sonuç olarak Everything Everything’in başını dinleyip sonra Palma Violets’a gideceğim ben. Aralarında yarım saat var. Rock’n coke alanının pek büyük olmadığını da hesaba katarsak başarabiliriz.
The Prodigy / 8 Eylül Pazar / 01:00 / Rock’n Coke Sahnesi
Yılların Prodigy’si işte, daha biz daha bebekken müzik yapmaya başlamış adamlar, anamızın babamızın bile bildiği grup ben daha oturup ne yazıcam Allah aşkına. Firestarter, Smack My Bitch Up diyeyim siz anlayın. Rock’n Coke’un daha önce de konuğu olan Prodigy bu yaz aslında Vodafone Istanbul Calling’e gelecekti ama malumunuz o da iptal oldu, olamadı. Bu sefer ölmeye ölmeye ölmeye gidip dinleyeceğiz. Özellikle bütün gün pis festival yemekleri yiyip içki içenlerimiz için harika bir cardio olacağını düşünüyorum.
Clash Alert: Klaxons vs Selah Sue
Klaxons / 8 Eylül Pazar / 22:00 / Party Arena
Klaxons çok özel bir grup. Neden bilmiyorum ama İngiltere’den çıkmış gibi değiller. Daha zamansız ve herhangi bir ülke ekolünden bağımsız bir soundları var. İçinde onları tanıyıp hasta olduğum Golden Skans’ın da yer aldığı Myths of the Near Future ile Mercury kazanmış bir gruptan bahsediyoruz. Daha sonra Surfing The Void albümleri ile gözümde dahi kategorisine yükseldiler. Müzikleri kadar genellikle aynı yönetmenle çalıştıkları klipleriyle de farklarını ortaya koyuyorlar. Yönetmen Saam Farahmand kolaborasyonuyla Twin Flames’e çektikleri klip bence sanat eseri (Biraz sert bir klip olduğundan youtube’da ülkemizde yasaklı çıkıyor ama Vimeo’dan izleyebiliyorsunuz, buyrun: https://vimeo.com/17077059) Kısacası Klaxons konseri kaçmaz.
Selah Sue / 8 Eylül Pazar / 22:30 / Coca-Cola Zero Sahnesi
Belçikalı, sempatik ve genç yetenek Selah Sue’nin baya güzel besteleri var ve kendisi çok iyi bir performer. Zaman zaman tüm grupla beraber, zaman zaman da elinde akustik gitarı, sarışın, minyon tipinden hiç beklenmeyecek çok kendine has reggae-vari bir vokal yapıyor. Mülayim bir duruşu ve güçlü bir sesi var. Geçtiğimiz sene önce Babylon’a konuk olmuştu sonra da artık tarihe karışan şehir festivalimiz Efes Pilsen One Love’da ana sahnede bir akşamüzeri dinlemiştik kendisini. Belki de saatten ötürü ilgi azdı ama performansı süperdi. Raggamuffin, Fyah Fyah, Peace of Mind şarkılarına göz atıp kızımıza ve sesine aşık olabilirsiniz.
Sonuç: Benim için bu round’un galibi Selah Sue’yu çok çok beğeniyor olsam da Klaxons’dır. Sonuna kadar dinler, bis yapsınlar diye çığlık atar sonra vakit kalırsa daha önce ülkemize 2 kez gelmiş olan Selah Sue’ye göz atabilirsem atarım.
Tarık Mengüç / TBA
Adam o kadar şarkı yapmış. Alın be listeye. Çıkıp iki şarkı sölese göbek atsak falan line-up’taki bazı isimlerden daha çok eğlendireceği kesin. Ayrıca güzel viral, rispekt.
Clash Alert: Editors vs Rubik
Editors / 7 Eylül Cumartesi / 17:30 / Rock’n Coke Sahnesi
Editors 2011 yılında Efes Pilsen One Love Festivali’nin konuğu olmuştu. İlk albümlerindeki saf alternatif indie-rock sound’undan sonra son iki albümlerinde yakaladıkları synth ağırlıklı daha elektronik tarzları ile müziklerine yenilik getirme ve kendini tekrar etmeme iddiasındalar. Bununla birlikte belki de Editors imzası diyebileceğimiz o karanlık havayı muhafaza etmeyi başarıyorlar. Son albümlerinden sonra bu yaz Avrupa festivallerini gezen Editors’ı kendileriyle denk geldiğim Glastonbury ve Sziget’te es geçtim, Open’er’da ise ancak sonuna yetişebildim. Dinlediğim kadarıyla klasik Editors şarkılarına ek olarak Tom’un tek başına söylediği akustik şarkıların da etkisiyle bizleri Rock’n Coke’da çok yüksek tempolu olmayan bir konserin beklediğini söyleyebilirim. Tempo en fazla En And Has A Start kadar yükselecektir.
Rubik / 7 Eylül Cumartesi / 17:30 / Party Arena
Finlandiyalı indie-pop grubu Rubik’i Sziget’te listemde olmasına rağmen kaçırdığım için henüz canlı dinleyemedim ama özellikle sahne performanslarının methini çok duydum. Bol katmanlı, kendilerine has, zengin bir soundları ve çok enerjik şarkıları var. Mesela Solar Death March ve Laws of Gravity ‘ye bir göz atın. Eğer dinlediğiniz şeyi beğendiyseniz görsel olarak da besleyeceklerini duyduğum performanslarını kaçırmayın derim.
Sonuç: Ya tamamen size o anki modunuza kalmış. Editors klasik bir İngiliz indie-rock grubu ve daha önce dinledik. Rubik daha enteresan sanki. O an şarkılara eşlik mi etmek isteyeceğim yoksa yeni şeyler mi dinlemek isteyeceğim ona göre karar verebilirim. Ama sanki ikincisini seçip Rubik dinleyeceğim.
Clash Alert: Little Boots vs The Ringo Jets
Little Boots / 7 Eylül Cumartesi / 14:30 / Party Arena
Rock’n Coke’a yüksek tempolu bir giriş yapmak için Little Boots birebir. Party Arena’da günün ilk konserini verecek olan İngiliz şarkıcı / söz yazarı ve DJ’in performansının eğlenceli ve danslı geçeceğine eminim. Daha önce DJ Seti performansı için İstanbul’da sahne alan Little Boots’u bu kez canlı ve çaldığı çeşit çeşit enstrümanıyla izleyebileceğiz.
The Ringo Jets / 7 Eylül Cumartesi / 15:00 / Coca-Cola Zero Sahnesi
Listeme aldığım iki Türk gruptan biri olan TRJ İtalya’da kaydettikleri albümleri ve İspanya’da gerçekleştirdikleri Primavera festivali performansları ile yurtdışında göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. İngilizce sözlü yerli malı cayır cayır rock’n roll nasıl yapılır görmek ve güne erken başlamak için davulda ve vokalde Lale, forvette Tarkan ve Deniz’den oluşan TRJ Rock’n Coke performansını kaçırmayın.
Sonuç: TRJ yerli malı yurdum malı olsa da Little Boots biter bitmez koşun izleyin.
Clash Alert: Radio Moscow vs Skindred
SKINDRED / 8 Eylül Pazar / 15:00 / COCA-COLA ZERO SAHNESI
Geçtiğimiz sene Tuborg Goldfest’te sahne alan Skindred’i ben hiç canlı dinlemedim ama kendilerini 3 kez dinlemiş ve 4. için de can atan Cihan grubu o kadar övdü ki onun sözlerine yer vermek istedim. Buyrunuz: “Metal müziği düşünün, araya reggea ekleyin. Tuz-biber olarak üzerine biraz da dubstep, drum n bass serpiştirin, oldu sana Skindred. Metal Hammer Golden Gods 2011′de en iyi canlı performans grubu seçilen Skindred ile Pazar günü ölüminati 15:00 sıcağında dehidrasyon ve 60 dakika durmadan zıplamak garantili.” Benim iştahım kabardı. Ya sizin?
Radio Moscow / 8 EYLÜL PAZAR / 15:00 / COCA-COLA ZERO SAHNESI
Daha önce İstanbul’da birden çok defa dinleme şansı bulduğumuz Amerikalı saykodelik blues rock üçlüsü Radio Moscow’un tiplerinde olsun sound ve kliplerinde olsun retro ve hippi bir hava var. Konserlerinde kendimizi Woodstock’ta hissedebiliriz.
Sonuç: Bire bir çakışan bu iki konserde de bolca zıplama ve terleme olacağını düşünüyorum. Metal mi yoksa Rock’n Roll mu seviyorsunuz ona göre karar verin. Her iki tarza da eşit mesafedeyseniz o zaman hangi sahneye yakınsanız, hangisinin ortamı daha güzelse, sevdiğiniz kız / çocuk hangisine gidiyorsa siz de ona gidin.
Farfara / 8 Eylül Pazar / 17:00 / Keşif Sahnesi
Her dinlediğimde tekrar tekrar hayran kaldığım bir Türk grup Farfara. Sakin vokaller ve yer yer kullandıkları synth’lerle bazı bazı İngiliz indie gruplarını andırırken, bazı şarkılarda yakaladıkları Jimi Hendrix-vari tonlar, inanılmaz gitar soloları ve davulun da coşmasıyla oluşan daha rock’n roll sound’la seyirciyi hiç sıkmadan moddan moda sokabiliyorlar. Hiçbir performanslarında sizi ne beklediğini kestiremiyorsunuz. Siz gözlerinizi kapayıp müziği dinlerken yanınızdan seyirciler doğaçlama takılsın diye solistin gitarı geçebiliyor, böyle şeylere hazırlıklı olun. Ama en önemlisi henüz dinlemediyseniz Pazar günü Saat 17:00′de muhakkak Keşif Sahnesi’nde olun.
Sonuç olarak benim kişisel Rock’n Coke 2013 programım böyle bir şey oldu. Daha büyük haline göz atmak için çizelgeye tıklayın lütfen. Boş kalan vakitlerde ve geceleri de kendimi Party Stage’e atmayı düşünüyorum. Siz de gelmeye karar verirseniz biryerlerde karşılaşırız umarım.