selülitlere veda! nasıl mı?

Selülit hakkında zaten bilinen şeyleri bir de ben yazıyorum. Yani bu yazıda yeni bilgi yok. Zaten bildiğiniz şeyleri bi de benden duyun, belki bu sefer harekete geçersiniz dedim. İyi mi? Hadi başlıyoruz.

Neyse malum, hormonlar, bi tek kadınlarda oluyor bu portakal kabukçukları yani selülit (pis selülit, çünkü sağlıksız, hafif kilolu, toplu, balık etli olun bak ona laf yok ama selülit sağlıksız resmen)

Hadi onlara savaş açalım, yaz da geliyor:

Baş düşmanımız kesinlikle ve kesinlikle coca cola!

Bi kere çoook şekerli ve bi de şekeri sıvı olarak almak baya berbat bi şey. İstediğiniz diyetisyene sorun. Hem de bi de gazlı. Öyk.

Processed with VSCOcam with a5 preset

Sadece coca cola değil pepsi de düşmanımız. Şaka bi yana; light, diet, zero farketmez, şekerli ve gazlı bişey içmeyin canlarım. Tatlı yemek bi yana şekerli sıvı içmek baya manyaklık.

Cola’yı zerosunu light’ini geçtim genel olarak bu teneke içinde satılan içeceklerden uzak durun. Sprite, fanta vs zaten anladınız olayı… Ama bitmedi: Cappy falan da korkunç, konsantre meyve suları da. Alın küp şeker yiyin daha iyi.

Portakal gözünüzün önünde sıkılmadıkça içmeyin bence. Hatta portakalı yiyin. Posasıyla. İçmek de ne. Neyse bu şekerli içecekler içinde tek kabul edilebiliri portakal / greyfurt suyu olsun o zaman

IMG_4075

Gelelim hindistan cevizi suyuna: Bak o başka bi hikaye. Coconut’in suyunu sıkmıyor kimse, meyveyi yarıyosun içinden su çıkıyor, ki bu mucizevi bir su, şekerini dert etmene gerek yok, dehidre olma ihtimalimiz olan iklimlerde var hep, su kaybini önlüyor, sıcaklarda birebir. (Tabii gidip şeker katkılı olanları almayın)

Çaya kahveye şeker atmayın, neskafe midir nedir o kahve bozması şeyi de içmeyın. Kahve ne güzel antioksidan, hatta kafein selülitle savaşta iyi bir silah. Ama kavrulup çekilmiş çekirdek dışında çakma, instant, granül kahvelerden de, şurup içinde yüzen frappuccino tarzı obeziteye davetiye çıkarıcı şeylerden de uzak duruyoruz.

Neyse sonuç olarak cola, fanta, cappy, bilmemne konsantre meyve suyu, enerji içeceği bunları hayatımızdan sonsuza kadar çıkarıyoruz. Bay bayyyyy!!!!

IMG_4114

Bunların yerine bol su içebiliriz. Ayran olur. Yeşil sebze suyu olur. O da olur yani. Ama su için siz. Suyu ihmal etmeyin hiç. Günde en az 2 litre. Su candır.

Bu kararı alıp uygularsak selülitin bi kısmı gitti zaten. Gerçekten bu şekerli içecek kısmı çok önemli.

Sora ben geçtiğimiz günlerde şekersiz bir 21 gün geçirdim. Yazıcam onu da. Öyle bir 21 gün tavsiye ederim. 21 günde alışkanlık ediniyormuş insan. Hem de pis rafine şekerleri vücuttan atmak için de iyi süre

21 gün boyunca sadece meyveden fruktoz aldım, onu da abartmadan. Şeker manyak gibi acıkmamızı sağlayan pis bi şey. Selülit de hep onun başının altından çıkıyor. Sadece tatlı şeyler şeker değil. Bu beyaz un falan da sıkıntı. Onun yerine integral, tam buğday, çavdar gibi unları ve onlardan yapılan ekmekleri makarnaları tercih etmek lazım. Şu lanet şekerden bi kurtulalım cidden. Resmen bağımlılık yapıyor.

IMG_4102

Çikolata yasak değil bak. %70 ve daha fazla oranda kakaolu çikolatalar sağlıklı bile. Abartmadan yenebilir.

Kızartma mı? Sormadınız sayıyorum.

Genelde işlenmiş şeyler bozuyo bizi. Ben genel olarak zorunlu olmadıkça katkı maddeli paketli şeyleri yememeye çalışıyorum. Markette falan bişey alırken alıyorum paketi elime, içindekilere bakıyorum hemen böyle E bilmemkaç (uzay mekiği ismi gibi) şeyler, kimyevi formüller falan varsa almıyorum. Ayrıca light süt, diyet peynir gibi şeylere de inanmıyorum. Zeytinyağı ve tereyağı seviyorum ve makul miktarlarda tüketiyorum. Benim derdim işlenmiş şeylerle.

Diyelim ki beslenme alışkanlıkları değişti, şekerli gazlı içecekler çıktı hayatımızdan, hamur tüketimini azalttık, kızartmalara veda ettik, katkılı şeylere nanik yaptık, bundan sonra pek yeni selülitimiz olacağını sanmıyorum. Şimdiye kadarki hasarı tamir içinse tabii ki spor ve masaj şart.

IMG_6494

Koşmayı oldum olası sevemedim, cardio’ya inanmıyorum hatta, bence ters bi şeyler var orda, ama kilometrelerce yürürüm ve bi de baya bi dans ederim, onlar da baya cardio sayılıyor bence. Yani sonuç olarak hareket edin. Bi kan dolaşımınız hızlansın bi o sarkmış deriler sıkılaşsın, yağlar kas olsun. Yoga ve pilates bu noktada epey işe yarıyor. Öyle hamster gibi koşu bandı üstünde yerinizde saymanıza gerek yok (bence modern hayatın insana oynadığı en komik en şakalı oyun koşu bandı bu arada) parkta sahilde koşana lafım yok bak:)

Neyse son olarak da masaj! Evet masaj. Selülit kremleri işe yarıyor mu, nasıl yarıyor falan bilmiyorum ama masaj net işe yarıyor.

IMG_6492

Öylesine masaj değil tabii. Selülit masajı. Sorunlu yerlerdeki kan dolaşımını hızlandırmaya yönelik. Ben The Yacht Week’e gelmeden önce Maçka’daki Grand Hyatt’tan (Bir iki kere masaja gidip spa’sını baya sevmiştim) 10 seanslık selülit masajı paketi satın aldım. Şuradan inceleyebilirsiniz.  Kahve ve yağlarla canınızı birazcık yakarak özel bir teknikle ovalıyorlar bacakları. Kan dolaşımı hızlanıyor. Kahve antioksidan ve kafein burdaki pis selülitleri dağıtıyor resmen. Henüz 5. seansım bitti, kalanına dönünce devam edicem ama şimdilik çok memnunum. Puspa var Grand Hyatt’ta, Endonezyalı, işin uzmanı o, ama içiniz rahat olsun bütün ekibi o eğitmiş. Herkes çok iyi (bi de dipnot ekstra kibarlar ve size kendinizi iyi hissettirmek için her şeyi yapıyorlar)

IMG_6491

Yani napıyoruz

Beslenmemize dikkat ediyoruz

Hareket ediyoruz

Ve masaj yaptırıyoruz

BOL SU İCİYORUZ

Processed with VSCOcam with a5 preset

He sigarayı bırakın bi de. Selülitle alakası var mı yok mu gerçekten bilmiyorum ama pis bişey sigara. Bahaneyle onu da bırakın. Sigara ne ya. Iyyyy.

Benim formülü bi deneyin. Sonra selülitlere el sallayın: “Good bye selülits! Sağlıcakla!”