Gün boyunca Sensation’la ilgili yazılanları sosyal medyadan takip ettim. Gerçekten kendinden bu kadar nefret eden, kendi insanından bu kadar utanan, bu kadar aşağılık kompleksi olan bir millet daha yoktur heralde. Daha etkinlik başlamadan (üstleri aranmak için kadın ve erkeklerin ayrı alındığı) standart kategori giriş kapısından çekilen sadece erkeklerin göründüğü tek bir fotoğraf Cumartesi akşamı evlerinde bilgisayar başında oturanların diline düşmüş. Sırf erkek varmış, abaza ve sap dolmuş… Bunu öne sürerek iyi ki gelmemişim diyen adam zaten müzik için değil başka bir şey için geliyordur oraya, iyi olmuş evinde oturduğu.
Kendi kendimize ‘sensation sizin neyinize’ diyecek kadar ezik hissettiğimizi bilmiyordum. Hacı, mekke göndermeleri komikti:) Ona bir şey diyemeyeceğim:) Ama “oh olsun abazalar, saplarla eğlenin ha ha ha” içerikli tweet’ler atanları gerçekten garipsedim. Kiev ve İstanbul Sensation’larını karşılaştıran şu görüntülere karşılık ben de evde bilgisayar başında olanlarla Arena’da olanların gözünden Sensation’ı karşılaştırdım. Şöyle de bir gerçek var ki insanlar evlerinden, gitmediği görmediği ortam hakkında atıp tutarken biz içerde inanılmaz eğleniyorduk.
Ortama gelince gerçekten de özellikle standart kategoride erkek sayısı baskındı. Erkek eşittir abaza algımız bambaşka, bunu kendilerine diyenler de erkekler, apayrı bir tez konusu bence. Deluxe kategoride normaldi durum. Yani bol bol kadın vardı. 16800 biletin satıldığı etkinlikte açıklanan resmi rakam erkek-kız oranı 60’a 40 olduğunu söylüyor. Bana erkek oranı daha fazla gibi geldi ama durum beni rahatsız etmedi:) Orası sap dolar dendiği için gelen kız sayısının düşük olduğunu da unutmamak lazım. Seneye hanım ablalarımız sap kaynıyor demek yerine şıkır şıkır beyazlarını giyip gelirlerse hem oranlar değişir, hem de muhteşem bir şov görmüş olurlar.
İnsanların arasından yürüyerek çektiğim şu video’yu 38. saniyeden itibaren izleyerek ortam hakkında biraz fikir sahibi olabilirsiniz.
Kapılar beklenenden geç açıldı, neyse ki hava güzeldi. Yağmur çamur olsa ve bembeyaz giyinmiş o kadar insan kapıda kalsa çirkin görüntüler oluşabilirdi. Standart girişleri bilmiyorum (uzaktan sorun yok gibi gözüküyordu) ama deluxe ve vip girişinde ufak tefek karışıklıklar olduğunu gördüm. Bedava olacak denilen servislerden 2TL ücret alınması da yine kulağıma gelenler arasında. Alana bir şekilde gelip içeri girmeyi başardıktan sonrasıysa gerçekten ‘anlatılmaz yaşanır’ bir deneyimdi.
Alanın tam ortasında yer alan ve DJ’lerin performansları boyunca yavaş bir şekilde dönüp tam tur atan platform hayatımda gördüğüm en iyi ve kullanışlı sahneydi diyebilirim. Dev melek kanatları, ekranlar, görseller, ışıklar, ses sistemi… gerçekten kusursuzdu. 82 tırı napacaklar diyordum, anladım. Beyaz giyinmek zordu ama başaranlar da gerçekten inanılmaz şık olmuştu, bunu da bir not olarak düşeyim.
Gece Mr White‘la başladı, henüz arena çok dolu değildi. Müzik de insanları yavaş yavaş dans ettirmeye hazırlayacak cinstendi. Daha sonra Dennis Ferrer‘le tempo artmaya başladı. Dansçılar, ışıklar ortamı ısındırdı. Asıl kopma noktası, saat gece yarısını geçince, Fedde Le Grand ve Deniz Koyu‘yla yaşandı. Bir ara kocaman olmuş göz bebeklerimle yanımdaki arkadaşlarıma ‘aklımı çıldırıyorum galiba’ dediğimi hatırlıyorum.
Back to back çalan Deniz Koyu ve Fedde Le Grand’dan sonra Megamix başladı. Dev ekranlarda Wicked Wonderland‘in hikayesi müzik eşliğinde anlatıldı. Son derece seksi iç çamaşırlarıyla bembeyaz bir koridorda kapıları tek tek açan bir kızımızın farklı tarzda müziklerle karşılaştıktan sonra en son Sensation’ın kapısından içeri girdiği görüntüler ‘enter at your own pleasure’ sloganıyla sonlandıktan sonra Sunnery James ve Ryan Marciano tempoyu hiç düşürmeden on binleri eğlendirmeye devam etti. Sunnery James’in güzeller güzeli karısı Victorias Secret mankeni Doutzen Kroes de hemen yanımızda localarda eğlenenler arasındaydı üstelik.
Saat 3:30 ve arena hala doluyken Daniel Sanchez ve Juan Sanchez gecenin son DJ’leri olarak sahneye çıktılar. Çok çok çok iyiydi. Tempo hiç düşmedi. Topuklu giymediğim için saat 4:30’a kadar dans ettim. Organizasyonun prodüksiyon kısmı kusursuzdu. Geceyle ilgili yapabileceğim eleştiri içki fiyatlarının normal bir konsere göre biraz pahalı olması ve Sensation para uygulaması olabilir. Örnek vermek gerekirse votkalı standart bir kokteyl 35 liraydı. Monopoly parasını andıran Sensation paralarıysa kullanışsızdı.
Çıkışta kolayca taksi bulup Arena çevresindeki trafiği atlatıp evime döndüm. Bolca belediye otobüsü ve İDO’nun koyduğu ek deniz otobüsü seferleri sayesinde parti çıkışı eve ulaşmanın büyük bir sorun olmadığını düşünüyorum. Böyle büyük etkinliklerde toplu taşıma şarttır. Dünyanın her yerinde herkes toplu taşıma kullanır. Metrobüse, otobüse binmek falan ayıp değildir. Gocunmamak lazım. Ona bile laf edenler gördüm de o yüzden yazıyorum.
Sonuç olarak dün benim için gerçekten unutulmaz bir geceydi. Şaşkınlıkla karışık bir mutluluk yaşadım. Sensation gibi dev bir organizasyon ilk kez Türkiye’ye geldi ve beklediğimden 1000 kat güzel geçti. One Colony bu işin altından alnının akıyla kalktı. Virgin Radio da organizasyona başından sonuna kadar inanılmaz destek oldu, inandı. Emeği geçen herkesi tebrik ederim.
Kısacası evinde oturup bir iki görsel üzerinden tahmin yürütenlere bakmayın. He dün akşam orada o kadar güzel eğlenen, saat 4:30’a kadar dans eden ve beni asla rahatsız etmeyen insanlar ‘apaçiler’se ben bundan sonra apaçilerle eğlenmeye varım.
Yüklenen diğer videolara göz atmak için buraya, Sensation’ın official fotoğrafları için buraya, Partiden daha çok fotoğraf için de buraya tıklayın.