Peru – cizenbayan https://www.cizenbayan.com müzik, seyahat, lifestyle, yoga, festivaller, keşifler Thu, 14 Mar 2019 15:54:27 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.6.14 machu picchu ve ayahuasca [bavul dergi] https://www.cizenbayan.com/machu-picchu-ve-ayahuasca-bavul-dergi/ https://www.cizenbayan.com/machu-picchu-ve-ayahuasca-bavul-dergi/#respond Wed, 01 Jun 2016 10:11:41 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=7841 Bavul Dergi Mayıs 2016 sayısında yayımlanmış yazım:

2013 yılı, Şili’de mimarlık yaparak yaşadığım sırada, Şubat sonu Mart başı, (mevsim Kuzey yarım kürenin Temmuz Ağustos ayları gibi) şehirde kimseler kalmamış, neredeyse herkes tatilde patronum çocuklarını da alıp Galapagos’a gitmiş, hazır buralardasın sen de seyahate çık diyor bana da. İki seçeneğim var:

Güney’e, karlı dağları, mavi gölleri, yeşil ormanları geçerek kıtanın Antarktika’ya el veren, Şili’yle Arjantin’in buluştuğu en uç noktasına doğru gidebilirim; ya da Kuzey’e; Şili’nin okyanus boyunca uzanan sörf kasabalarını, kurak çöllerini geçerek Peru ve Bolivya’ya varabilirim.

Mevsim her iki seçenek için de çok uygun. Ancak yola tek başıma çıkacağımdan herkes ikinci seçeneği, Kuzey rotasını tercih etmemi öğütlüyor. Daha doğa ağırlıklı bir rota olan Güney’e, buzullara doğru tek başına gitmek, kamp eşyalarını tek başına taşımak pek akıl karı gözükmüyor çünkü. Oysa Kuzey’de konaklanacak hosteller, benim gibi yalnız seyahat eden sırt çantalı gezginler, yolumun üzerinde şehirler, Şili’de yıldızları izlemek için eşsiz bir gökyüzüne sahip dünyanın en kurak çölü Atacama, Bolivya’da dünyanın en büyük tuz göllerinden biri Salar De Uyuni, Peru’da ise dünyanın yedi harikasından biri, İnkaların mucizevi bir şekilde korunarak günümüze kadar gelen antik şehri Machu Picchu var.

Şili’nin Kuzeyi’ndeki minik, tatlı sörf şehirleriden biri olan ve benim ziyaretimden birkaç hafta sonra büyük bir deprem ve tsunami tehlikesiyle sarsılan Iquique’ye tek yön bir bilet, sırtımda da büyük bir çanta ve uyku tulumumla başlıyorum hep hayalini kurduğum macerama. Çölde vahalar, terkedilmiş hayalet şehirler, yerel lezzetler, yardım sever insanlar… Belirli bir rotam yok, sırt çantası ve otobüsle seyahat etmenin en avantajlı yanlarından biri de bu; kafama esince, son anda alabilirim istediğim yere bir sonraki otobüs biletimi…

peru ailem

En Kuzey hedefim Machu Picchu, tek bildiğim bu. Gidiş yoluma göre belirlenecek maceramda yolda tanıştığım insanlara, daha çok sevdiğim şehirlere, tesadüflere göre şekillenecek rotam… Esnek olmak, açık olmak, cesur olmak bu işin ilk kuralı.

Sayısız macera atlattığım, gözü acıtan güzellikte manzaralara şahit olduğum bitmek bilmeyen otobüs yolculuklarıyla Iquique, Arica,Tacna, Arequipa ve Cusco duraklarım üzerinden Machu Picchu öncesi son durağım olan Kutsal Vadi’ye varıyorum. O hep hayali kurulan hedefe yaklaştıkça heyecan da katlanarak artıyor. Kutsal Vadi’de arkadaşları olan, evlerinin odalarını gezginlere bir hostel gibi açan ve komün halinde Peru’da bir köyde yaşayan bir takım Türklerden haberdar oluyorum. Uzun zamandır yoldayım ya, biraz dinlenir, biraz Türkçe konuşur, hem çamaşırlarımı falan yıkarım düşüncesiyle 1-2 günlüğüne misafirleri olayım diyorum. Yani o zaman öyle sanıyorum en azından.

Sonradan anlıyorum ki çok başka bir şey için gelmişim ben buraya. 2 gün diye geldiğim bu evde, gözlerinin içi parlayan, size gerçekten sarılan ve iyileştirici sevgi enerjisiyle içinizi ısıtan insanlarla tam 2 hafta kalıyorum. Daha yola çıkmadan benim için dönüştürücü bir seyahat olacağını biliyordum bu maceranın ama ne şekilde, nasıl dönüşeceğimi tam olarak bilmiyordum. Hayatımda bulunduğum yer, sorguladıklarım, isteklerim, beni neyin mutlu edeceğiyle ilgili arayışlarım, hayatın anlamıyla ilgili sorularım, sevgi ve aşkı anlama çabalarım, inandıklarım, kaçtıklarım, yorulduklarım, özlediklerim, aradıklarım, tüm bu kafamdakiler beni, benim haberim olmadan Kutsal Vadi’ye getirmiş meğer, Machu Picchu sadece bir bahaneymiş. Bir akşam şehir ışıkları olmadığı için yıldızlarla aydınlanan gökyüzü altında, evin yemyeşil vadiye bakan tatlı bahçesinde yaktığımız ateşin başında tatlı tatlı sohbet ederken duyuyorum ilk kez adını. Machu Picchu bahane, senin kafandaki sorulara bakılırsa sen Ayahuasca için gelmişsin buraya diyorlar.

Ayahuasca Amazon yerlilerinin İnka öncesi dönemlerden beri ruhu ve bedeni iyileştirici güçleri olan tamamen bitkisel kutsal bir iksirmiş meğer. Normal şartlar altında doğum sırasında anne ve bebekte ve ölüm sırasında yüksek miktarda salgılanan halüsinojen DMT yani ruh molekülünün salgılanmasını sağlıyormuş. Doğru soruları sormasını bilene cevapları nasıl bulacağını gösteren kutsal bir ruh da denebilir.

Dualitenin karanlık, dişil, yin, gece, pasif ve içe dönük tarafını temsil eden enerjilere sahip Ayahuasca ayinleri gece karanlıkta mutlaka bir şaman eşliğinde yapılıyor, öncesinde ise fiziksel bir arınma gerekiyormuş. Yeni deneyimlere açık ve meraklı karakterim ve sorularım sebebiyle kara vermem zor olmuyor. İnsanları o kadar sevmiştim ki 2 gün kalırım diye düşündüğüm bu evden gitmek istemiyordum zaten ve işte şimdi ziyaretimi uzatmak için bir sebebim de var: hemen kararımı verip bir sonraki hafta yapılacak Ayahuasca seremonisine kadar vücudumu ve midemi temizleyecek diyeti yapmaya başlayarak kendimi kafa olarak ayine hazırlıyorum.

İlk deneyimim Pisac köyünde Diego adlı bir şamanın evinin bahçesindeki kubbe şeklindeki tapınakta gerçekleşiyor. Kalabalık bir ayin. Yastıklarımız, battaniyelerimiz, kalın giysilerimiz, kusmak için kovalarımız, peçetelerimiz ile şamanın etrafında bir daire oluşturuyoruz. Karanlık kubbeyi minik mumun ışıkları varla yok arası aydınlatıyor. Tüm gün bir şey yememişiz. Sırayla başlıyoruz iksiri içmeye. Yarım saat içinde aynı sırayla öğürmeler başlıyor. Herkes kendi içine dönmüş, ninni gibi müzikler eşliğinde yolculuğumuz başlıyor.

kutsalv

Herkesin tecrübesi farklı, herkesin soruları cevapları ayrı. Ama değiştirici, dönüştürücü bir tecrübe olduğu kesin bu seremonilerin. Ayinden önce Diego yaptığı konuşmada iksiri içtikten sonra toplumun, ailenin, dinlerin, ahlak kurallarının sizin hakkındaki fikirlerini de temsilen kusmamızı, tamamen kendi içimize dönmemizi ve kendi doğrularımızı bulmamızı öğütlüyor.

İçindeki karanlıkla yüzleşmeden varılmıyor aydınlığa. Daha sonra upuzun kaldığım ve geçici his kavramını daha içselleştirdiğim yoga pozlarıyla da daldığım derinlerin yüzeye çıkışlarında da kavuşuyorum aynı ferahlıklara. Uzun dik yokuşların sonunda varılan eşsiz manzaralar gibi. Ve hiç bitmeyeceğini anlıyorum kendi üzerimdeki çalışmamın…

Müthiş tecrübeler, samimi dostluklar, yüksek enerjilerle dolu Kutsal Vadi’de iki hafta kaldıktan sonra sıra artık Machu Picchu’da!

Büyük kavuşmanın bir gün öncesinde Hidroelektrika’dan tren raylarını takip ederek ve sırılsıklam olarak yürüdüğüm Aguas Calientes’te bir gece konaklıyorum. Sabah çok erken saatlerde kalkıp antik kente ilk girenlerden oluyorum. Henüz sisli her yer. Elimde harita, yönümü bulmaya çalışırken haritadan gözümü kaldırıp karşımda gördüğüm şeye inanamıyorum: sisler sakin sakin dağılıyor ve haritada fotoğrafını gördüğüm o ünlü manzara yavaş yavaş karşımda netleşiyor! Tüylerim diken diken gözlerimden yaşlar süzülüyor. Zaman durup sonsuz oluyor. İşte geldim, şimdi ve buradayım! Apayrı bir yazının konusu olabilecek kadar yoğun hisler ve anlatılacak çok şey var…

Katıldığım iki Ayahuasca ayini, efsanevi Machu Picchu ziyareti sonrası, Copacabana’da güneşin içinden doğduğuna inanılan dünyanın en yüksek rakımlı gölü Tititcaca’da yer alan ada Isla Del Sol adası, oradan meşhur ‘ölüm yolu’na ev sahipliği yapan La Paz, bembeyaz sonsuz bir tuval Salar De Uyuni, gündüz aşırı sıcak gece aşırı soğuk coğrayalar, kinoa tarlaları, geysirler, Ay ve Ölüm Vadisi gibi yer yüzü şekilleriyle gibi size dünya üzerinde değilmişsiniz hissi yaratan Atacama çölü üzerinden tekrar Santiago’ya dönüyorum. 40 gün önce tek başına sırt çantasıyla yola çıkan kızdan çok farklı biri olarak.

Bir sırt çantası ve tek yöne alınmış bir bilet ile başlıyor her şey. Kalbinizi açıp biraz cesaretle kendinizi dinlemeyi öğrenirseniz yol sizi varmanız gereken yere götürüyor.

Kutsal Vadi’de kaldığım evle, ayahuasca ile iligli sorularınız için bana her zaman instagram hesabımdan pm ile ya da www.cizenbayan.com’daki iletişim formundan ulaşabilirsiniz.

bavul-dergi-istanbul-elif-tanverdi-zeki-muren-kapak

]]>
https://www.cizenbayan.com/machu-picchu-ve-ayahuasca-bavul-dergi/feed/ 0
Kutsal Vadi https://www.cizenbayan.com/kutsal-vadi/ https://www.cizenbayan.com/kutsal-vadi/#comments Wed, 12 Mar 2014 22:49:52 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=2318 Machu Picchu’yu göreyim diye birkaç günlüğüne geldiğim Peru’da iyileştirme gücü olan Ayahuasca, San Pedro gibi kutsal bitkilerle tanıştım, yola plan yapmadan çıktığım için de bu değişik enerjili muhteşem güzellikteki topraklarda biraz daha uzun süre kalmaya, hem de bu bahaneyle bu ilaçları biraz daha yakından tanımaya karar verdim ve Kutsal Vadi’de tam 2 hafta geçirdim.

Hayatımda bulunduğum yer, sorguladıklarım, isteklerim, beni neyin mutlu edeceğiyle ilgili arayışlarım, hayatın anlamıyla ilgili sorularım, sevgi ve aşkı anlama çabam, inandıklarım, kaçtıkların, yorulduklarım, özlediklerim, aradıklarım, tüm bu kafamdakiler beni, benim haberim olmadan Kutsal Vadi’ye getirmiş meğer, Machu Picchu sadece bir bahaneymiş.

calcafamily

Kutsal Vadi ya da Urubamba Vadisi, Pisac ile Machu Picchu arasında yer alan Urubamba ve Wilkamayu nehirleri arasında kalan ve yerel halkın yaşadığı bir bölge. Göz acıtan güzellikte, yağmurlu sezonda yemyeşil olan dağların arasında birbiri ardına sıralanan neredeyse tüm köy ve kasabalarda İnka kalıntıları yani arkeolojik sit alanları var ve bu toprakların kutsal olduğuna, kendine has bir enerjisi ve iyileştirici bir gücü olduğuna inanılıyor. Şimdi Pisac’dan Machu Picchu’ya doğru sırayla gördüğüm kasabaları biraz anlatayım.

Pisac

Ruhani seremonileri, yoga kampları ile ünlü Pisac, Kutsal Vadi’de gringo‘ların yani yabancıların en yoğunlukla yaşadığı köylerden biri, bu nedenle burada bolca hostel ve Avrupa tarzı cafeler bulunuyor.

Pisac Pazarı

Meydanda yani Plaza de Armas’da incik boncuk, taş, doğal ve antik kumaşlardan rengarenk panço, alpaca yürününden battaniye, halı gibi yerel el yapımı ürünlerin satıldığı çok güzel bir pazar var. Bu Pazar Salı ve Perşembe günleri daha büyük oluyor ve Pazar günleri meydandan taşıp tüm sokaklara yayılıyor. Dikkat her şeyi satın almak isteyebilirsiniz.

Casa de Maria

Burada harika pançolar ve takılar bulabilirsiniz.

casademaria

Pisac Kalıntıları

panaroma

Pisac’da, tarım teraslamasının en güzel örneklerinden birini görebileceğiniz İnka kalıntıları var. Pisac Kalıntıları, Machu Picchu kadar ünlü ve büyük değil ama çok güzel bir arkeolojik sit alanı. Fiyatı Machu Picchu’ya oranla uygun ve tabii ki daha az turist tarafından ziyaret ediliyor, daha sakin. Özellikle manzaralar, dik uçurumun kenarından devam eden heyecanlı merdivenler ve vadiyi iki yandan saran iki nehrin oluşturduğu şelaleler muhteşem güzellikte. Cennet gibi.

Girişi 70sol. (1 Dolar = 2.8 Sol) Pisac’tan collectivo denen dolmuşlarla ya da taksiyle 15-20 dk’da yukarı çıkıp kalıntıları gezmek için 2 saat kadar bir süre ayırıp 1 saatte de yamaca paralel inen yol ve merdivenlerden Plaza de Armas’a yani Pisac’ın içine inmek mümkün. Araçla çıkmak yerine yine aşağıdaki bu kapıdan merdivenleri tırmanarak da çıkabilirsiniz. Taksi buraya 20 Sol’e gidiyor.

Ulrike’s Cafe

ulrikes

Kutsal Vadi’de uzun zaman geçirip canınız Avrupa tarzı yemek ya da bir ortam isterse adresiniz Urike’s. Bu 2 katlı şirin cafe’de hem Pisac ve çevresinden sizin gringo yani yabancılarla tanışabilir hem lezzetli ve sağlıklı yemekler yiyebilir, hem de wifi’den faydalanabilirsiniz.

Sapo’s Lounge

IMG_6382

Bu civarlarda yiyebileceğiniz en lezzetli pizzalar Sapo’s Lounge’da. Yanında İnka Kola tavsiye ederim. Kurbağa şeklindeki fırına göz atmayı ihmal etmeyin.

Pisac Karnavalı

pisackarnaval2

Çok şanslıyım ki 2 Mart tarihinde Pisac karnavalına denk geldim. Calca, Urubamba hatta Cusco gibi civar köy ve şehirlerde de kutlanan bu karnavalda çocuk büyük herkesin elinde sprey şeklinde renkli köpük ve içi su dolu balonlar oluyor ve tüm sokaklarda bir su savaşı oluyor.

pisackarnavali

Çatılardan arabaların üstüne içi su dolu balonlar atılıyor, bir kamyonetin arkasına doluşmuş eli su tabancalı gençler yoldan geçenleri ıslatıyor, herkesin üstü başı ıslak ve köpük.

Bir de civar köylerden gelen yerel halk zaten normalde de giydikleri rengarenk geleneksel kostümlerini daha da süsleyip yerel danslar yapıyorlar. Çok ama çok keyifli.

Sacred Valley Tribe

Ayahuasca / San Pedro

Pisac’da bir Ayahuasca ya da San Pedro seremonisine katılmak isterseniz Sacred Valley Tribe adlı community’yi öneririm. Her Cuma akşamı Diego, her Pazartesi Eduardo adlı şamanla yaklaşık 30 kişilik seremoniler düzenleniyor. Seremoninin düzenlendiği tapınak, bahçesi, seremoni esnasında çalınan müzikler falan çok güzel. Bir de dolunay zamanı daha kalabalık bir seremoni yapılıyor.

diego

Katılmak isterseniz önceden [email protected] adresine İngilizce ya da İspanyolca mail atarak rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Seremoninin düzenlendiği tapınak Pisac’ta Melissa Wasi adlı evde yer alıyor. Pisac’taki bütün taksiler bu evi biliyor ve aşağıdan eve taksi 3-4 Sol civarı tutuyor. Ayahuasca ile ilgili daha ayrıntılı bilgiyi Ayahuasca post’unda okuyabilirsiniz.

Sweat Lodge / Temascal

Bir Lakota geleneği olan Temascal’i yine Sacred Valley Tribe community’si her pazar Royal Inca Hotel’in karşısında, Leticia’nın evinde düzenliyor. Katılmak için Facebook’taki Sacred Valley Spirit Events grubundan takipte olmak gerekiyor. Temascal’i de ayrıca bir post’ta anlatıyorum.

sweatlodge

Calca

IMG_62931

Calca köyü, Kutsal Vadi’de kendisine 2 saat uzaklıktaki Cusco şehri ve ünlü Inka kalintilari Machu Picchu arasında deniz seviyesinden 3000 metre yukarda yer alıyor. Bu yükseklikten dolayı oluşan nefes darlığını (ispanyolca: soroche) önlemenin en iyi yolu coca yaprağı çayı içmek (mate de coca).

Her şeyin aşırı sağlıklı ve taptaze olduğu meyve sebze ve et pazarı (tavuk kafalarının işkembelerin açıkta satılması ve koku biraz garip ama), geleneksel giysili yerel halkı, horozları, koyunları, at, eşek, inek ve cins cins sokak köpekleri, tek katlı kerpiç evleri, kafanı ne yana çevirsen gördüğün yemyeşil ve sisli vadi manzaraları, motordan bozma minik taksileri ile Calca huzurlu, şirin bir köy.

Ben burada, Calca köyünde, kıtayı çok iyi bilen ve kurdukları Vamoss Experience adlı oluşumla kişiye / gruba özel Güney Amerika deneyimleri / seyahatleri planlayan ve dileyene eşlik de eden, benim arkadaşımın arkadaşımın arkadaşı şeklinde tanışıp şuan ailenin bir üyesi gibi hissettiğim 3 ortak Arda, Selin ve Doruk’un muhteşem şirin evlerinde başka gezginlerle birlikte misafir olarak kaldım ve harika zaman geçirdim.

Kutsal bitki seremonilerine, yoga veya meditasyon kamplarına katılmak, Machu Picchu’ya gitmek, diğer ören yerlerini görmek için civardaki ‘turistik’ yerleşim yerlerine göre daha huzurlu ve daha ucuz olan Calca’da kalmak oldukça mantıklı. Ayrıca burada da 10 günlük iletişim kurmadan meditasyon yapılan Vipassana kampına katılmak mümkün.

Urubamba

Urubamba Kutsal Vadi’deki en büyük şehir. Pazarı Calca ve Pisac’ınkinden çok daha büyük ve envai çeşit meyve sebze ve ıvır zıvır satın alıp rengarenk evler sokaklar görmek mümkün. Urubamba’dan Machu Picchu için trene binmek ya da collectivo’larla Ollanta’ya gidip buradan otobüsle Machu Picchu köyü olarak bilinen Aguas Calientes’e yürümek üzere Hidroelektrika’ya ulaşmak veya yine (daha sık olan) trenle direkt olarak Aguas Calientes’e gitmek mümkün.

Kaia

Urubamba’da şirin mi şirin, sağlıklı ve mutlu yemekler yapan, Hint ve Peru mistisizmi sembolleri ile donatılmış bir cafe. Sahibi çok tatlı, güleryüzlü ve güzel bir kadın, iki minik çocuğu etrafa koşturuyor. Bu rengarenk minik kafede 2 3 şarkıda bir mutlaka Bob Marley olmak üzere güzel müzikler çalıyor ve bahçesi acayip keyifli. Aynı zamanda sağdan soldan sarkan el yapımı süslerden, hindistan cevizi yağı, kinoa gibi doğal ürünlerden satın almak da mümkün.

Çılgın Victoria ile San Pedro ve Ayahuasca Keyfi

IMG_7396

İkinci Ayahuasca deneyimimi Urubamba’da, kutsal bitkiler konusunda uzman Amerikalı dünya tatlısı bir şaman olan Victoria ile teke tek gerçekleştirdim. Maksimum 12 kişiyle Ayahuasca ve San Pedro seremonileri yapan, daha küçük gruplarla ya da teke tek süresi tamamen size bağlı detoks ya da konuşmama kampları yapabileceğiniz Victoria’ya ulaşmak, soru sormak için [email protected] adresine mail atın, benden de çok ama çok selam söyleyin.

Ollantaytambo

ollanta

Machu Picchu’ya gitmek için trene ya da otobüse binebileceğiniz bir hub olan Ollantaytambo’da İspanyol işgali sırasında ufak da olsa bir zafer kazanılmış ve İspanyollar bu minik köyü bozamamış; dolayısıyla sokak yapısıyla evleriyle Ollantaytambo ya da kısaca Ollanta İnca’lardan beri en az değişmiş köylerden biri.

Plaza de Armas

Machu Picchu’ya yaklaştıkça turistiklik oranı ve fiyatlar artıyor. Ollanta da bu durumdan nasibini almış. Plaza de Armas hostel ve turistlere hizmet veren cafelerle dolu.

El Sanatları Pazarı

elsanat

Meydandan (Plaza de Armas’dan) Ollantaytambo Kalıntıları’na doğru kıvrılan yokuşu inince panço, halı, takı satın alabileceğiniz dükkanlar başlıyor ve harabelerin girişindeki tamamen hediyelik eşya pazarı kurulmuş olan el sanatları pazarına bağlanıyor. Satıcılar çok cici, sizinle muhabbet ediyor, sorularınızı cevaplıyorlar. Fiyatını sorduğunuz her ürün için sizden önce pazarlığa onlar başlıyorlar.

Hostal Plaza Cafe

hostalplaza

Giriş katı cafe olarak hizmet veren bir hostel. Cafe kısmındakiler inanılmaz yardımsever, wifi çok iyi (deli gibi wifi yazıyorum ama seyahat ederken çok gerekiyor gerçekten) yemekler güzel. Hostel kısmını bilemiyorum.

]]>
https://www.cizenbayan.com/kutsal-vadi/feed/ 2