BEN KADINIM
Ben zaaflarım, güçlü yanlarım, hormonlarım, duygularım, hislerim, becerilerim, arzularımla varım. İyi ki kadınım.
Şanslı bir kadınım üstelik.
Doğru zamanda, nispeten doğru coğrafyada doğmuş şanslı bir kadınım.
Bana yapılan ayrımcılık ‘bayan şoför’den öteye gidemiyor. Arada sırada, küçük yaşta ignore etmeyi öğrendiğim, gözle ve belki de sözle tacize maruz kalıyorum bir de, o kadar.
Ailem evin kız çocuğu olduğum için ne daha az değerli hissettirdi bana, ne de bir şeylerden mahrum bırakıldım. Okudum, aşık oldum, araba kullandım, seyahat ettim, çalıştım, içki içtim, sarhoş oldum, spor yaptım, hatalar yaptım. Kadın olarak var oldum.
Ailem bana her imkanı sağlasa da dışarıda farklı bir dünya olduğunu da biliyordum. Aktif olmasa da pasif bir hor görme hep var aslında. Törenle yapılıyorsa sünnetleri ‘erkek adam’ların dedim, utanmadan sıkılmadan tampon istedim marketlerdeki erkek kasiyerlerden, ayıp bir şeymiş gibi gazete kağıdına sardırmadım hiç. Eşitlik kumsalında kuma atılmış minik bir adım, dalga silip süpürecek az sonra, varsın olsun. Kimseye faydası yok üstelik, sadece benim kadın olmamla gurur duyduğumu dünyaya ilan etme şeklim. Feminist de gelse size sözlerim, ben ne hesap ödetirim ne de pozitif ayrımcılık beklerim. Belki kadına şiddet durmaz bu şekilde, ama kafa yapısının değişmesi, kadının da birey olduğu algısının gelişmesi için üstüme düşeni yaparım.
Ezilen, şiddet gören, okula gönderilmeyen, çocukken evlendirilen, mal gibi alınıp satılan, benimkinden başka zaman ve coğrafyalarda, başka gerçekliklere doğmuş çok şanssız hemcinslerim var. Onları düşündükçe bana sağlanmış imkan ve fırsatlarla ne başarsam az aslında. Bireysel olarak bir şeyler başarmak keyfi olsa da bir de kadın olarak başarmam gerekenler var, hep aklımın bir kenarında.