Processed with VSCOcam with f2 preset

Prag küçük bir şehir. Biblo gibi binaları, kıvrım kıvrım ve 2. günün sonunda hepsi aynı yere çıkan sokakları, eskilikten örümcek ağı bağlamış anıtları, şehrin içinden geçen Vltava nehri, Mucha’nın, bölünen Çekoslavakya’nın ve komünizmin izleri var.

Avrupa’da mesafeler kısa. Budapeşte – Prag arası da otobüsle 6 saat sürüyor. Biletimizi orangeways.com‘dan adam başı 6000 Forint’e aldık. çok gezenler kulübü olarak sabah Budapeşte, öğlen Prag’daydık!

IMG_0243

Prag’da 2 gün, Unesco tarafından korunan tarihi şehir merkezinin çok dışına çıkamayacak kadar az, ama tüm şehir merkezini bitirecek kadar çok gün demek. Ben de ikincisini yaptım. Geniş geniş gezdim, yürüdüm, bolca yemek yedim ve kokteyl içtim.

Muhtemelen Prag’a giden pek çok insanın da onaylayacağı şahane restoranlar, cafeler ve barlar derledim.

Kahve

Čerstvě-pražená-káva.cz

Truhlářská 33

Upuzun bol sessiz harfli ismi bana hiçbir şey ifade etmeyen bu mini mini dükkan sadece kahveye adanmış. Mis kokulu taze çekirdak kahve uygun fiyata. (35 Çek kronu)

Processed with VSCOcam with h6 preset

Bakeshop

Kozí 1 (V Kolkovně)

Prag’ın en şık bar ve restoranlarının bulunduğu ve capcanlı bir bölge olan Yahudi Mahallesi’nde sabah akşam mis gibi kahve içmek, içerken de yoldan gelip geçeni izlemek için uğrayabileceğiniz, sabahları taze croissant, akşam üstleri insanın iradesiyle oynayacak tatlılarının tadına bakabileceğiniz, yüksek tavanlı, şık ama rahat bir pastane.

Processed with VSCOcam with c3 preset

IMG_0761

Mama Coffee

Vodičkova 674/6 (Navrátilova)

Prag’da 2 şubesi bulunan Mama Coffee’nin Vodickova şubesinde alt katta bardan to go kahvenizi alip yolunuza devam edebilir, üst katta ise özgür tavukların yumurtalarıyla hazırlanmıs çırpılmış yumurta ile kahvaltı edebilir, kahve keyfi yapabilirsiniz.

Siz de benim gibi  mekanin kendine özel kahve çay servis edilen fincanlarına aşık olursanız, yine alt kattaki bardan evinize de bir set almanız mümkün. Mama Coffee geniş, aydınlık, çok zevkli ve sade döşenmiş üst katı, sempatik çalışanları ve vegan seçenekler sunan az ve öz menüsü ile ile Prag’ın en kendine has müesseselerinden biri. Wifi da var!

IMG_0459

IMG_0489

Processed with VSCOcam with f2 preset

IMG_0494

TRICAFE

Anenská 3

Prag’ın tarihi şehir merkezinde, bana Berlin’deki cafe’leri andıran, girişte self servis barı, devamında evin oturma odası gibi dekore edilmiş hem masaları hem koltukları hatta piyanosu olan rahat, samimi bir cafe. Normalde wifi varmış ama ben oradayken çalışmıyordu. Raflarda bulunan kitaplar dekor amaçlı değil, alıp okuyabiliyorsunuz.

IMG_0573 IMG_0586 Processed with VSCOcam with f2 preset

Original Coffee

Betlémská 12

Mini mini şehir merkezini gezmeye devam ederken karşınıza çokça bu ‘hip’ cafe’lerden çıkıyor. Hatta Mamma, Original ve Tricafe belki de bir zincir diye düşünmeye başlıyorum. Hepsinde kahve işletmenin merkezine konmuş ve duvarlarda aynı sanatçının elinden çıkmışa benzeyen çalışmalar var. Original da yine evinizin salonu rahatlığında.

Processed with VSCOcam with f1 preset

Restoran

Café Palanda

Zlatnická 1122/11

İddiaları Prag’ın en ucuz hamburger’ini satmaları, doğru olabilir. Fotoğrafta görmüş olduğunuz hamburger (özellikle ekmeği çok lezizdi), bol baharatlı çıtır patates kızartması ve o zamanlar henüz içtiğim şimdi ağzıma sürmediğim kola bahşişle beraber 238 CZK  tuttu (20 Küsür lira). Bu ayarda bir restorana göre hiç fena değil. Prag’ın tarihi merkezinde yer alıyor, içinde üst kata çıkarken çok güzel duvar resimleri var.

IMG_0279

Café Savoy

Vítězná 5

Nehrin ve Charles Bridge’in şehir merkezine göre öteki tarafında yer alan Cafe Savoy, Prag’da yeme içme restoran konusunda çok keliteli bir imparatorluk kurmuş Ambiente ailesinin ‘şık cafe & restoran’ dalındaki medar-ı iftiharı. Restoran, mimarisi, aydınlatması ve şık çalışanları ile içeri girdiğiniz andan itibaren ize bir zamanların Doğu Avrupa ihtişamını sonuna kadar hissettiriyor. Yerinize oturup sipariş verdiğiniz zaman Doğu ve Orta Avrupa yemeklerini barındıran menüsü ve yemeklerin servisi de de bu atmosferi destekler nitelikte. Prag’a gidenlerin yemek yemek ya da bir şeyler içmek için uğraması, görmesi gereken bir mekan.

IMG_0636 IMG_0633 IMG_0630

Ambiente Restaurante Brasileiro

U Radnice 8/13

Cafe Savoy’un da içinde olduğu Ambiente grubunun bir başka üyesi. Hepsi harika restoranların arasından seçim yapmak, en iyisi bu demek çok zor ama bu Brezilya restoranı konsepti sanırım favorim. Rezervasyonun şart olduğu restoranda önce içeceğinizi sipariş edip açık büfeden başlangıçlarınızı alıyorsunuz. Çeşit çeşit salata, soğuk meze, gazpacho, leziz sushi ve istiridye var. Başlangıçla işiniz bittiğinde ise asıl eğlence başlıyor. Bir yandan empanada, muz kızartması gibi ara sıcaklar masanıza gelirken bir yandan da şişe geçirilip her biri farklı bir şekilde pişirilmiş çeşit çeşit et, sempatik garsonlar tarafından tabağınızda kesiliyor. Tavsiyem, arasıcaklarla karnınızı doyurmayın, etlere yer bırakın ve gelen her farklı kesin etin mutlaka tadına bakın! Tüm bunlar için fiks bir fiyatın üzerine sipariş ettiğiniz içkileri ödeyeceksiniz. Ucuz değil ama kesinlikle değer!

IMG_0730 IMG_0728 IMG_0727

Ambiente Pasta Fresca

Celetná 11

Yine Ambiente ailesinden bu sefer bir İtalyan restoranı. Tüm Ambiente restoranları gibi şık, çalışanlar özenle seçilmiş ve yemekler de leziz. Giriş katında da masalar var ama tavsiyem restoranın adını aldığı taze makarnaların hazırlandığı, kesildiği yer altındaki alana geçmeniz. Bir de mahzenin yer aldığı ve son derece zevkli dekore edilmiş Pasta Fresca’da  çilekli salata ve ıspanaklı tagliatelle’nin tadına mutlaka bakın. Yediğim en orijinal salata ve lezzetli makarnalardan biriydi. Bu arada garsonları, şefleri ajanstan özel seçmiş olabilirler, gözümüzü alamadık.

IMG_0782 IMG_0776

Bu Ambiente‘nin Pizza Nuovo diye Pizza’cısı, Lokal diye daha hızlı yemek konsepti ve barı, Cestr diye ünlü bir et restoranı da var. Gitmedik ama iyi olduklarından şüphem yok!

Kokteyl

Tretter’s

V Kolkovně 3

Müziği, atmosferi, barmenleri ile kendinizi 1930’ların New York’unda hissedeceğiniz Tretters’da, 100 sayfalık kokteyl menüsünden ne içeceğinize karar verememeniz durumunda barmenlere ne tarz tatlardan hoşlandığınızı anlatırsanız size leziz bir kokteyl hazırlıyorlar. Süper mekan gerçekten. Ne denesek bayıldığımız kokteylleri, kendine has dekorasyonu, barmenlerin hem cool ve mesafeli hem esprili ve cana yakın tutumları, kulağı yormayan ama kayıtsız kalamayacağınız müziğiyle Prag’a gitmişken mutlaka uğranması gereken mekanlardan bence.

IMG_0359 IMG_0355 IMG_0350

El Mojito

Dlouha, Prague 1

Prag’ın barlar sokağı Dlouha’da salaş, rahat ve leziz mojito içebileceğiniz bir mekan, adı üstünde El Mojito (çok tavsiye edilen yine Ambiente’ye ait Lokal’de futbol maçı izlendiği için buraya girdik aslında ve çok sevdik)

IMG_0368 IMG_0372

LAVMI

Zlatnicka 12

Prag’ın şehir merkezi oldukça eski olduğundan Avrupa’nın genelinde karşımıza çıkan tasarım ıvır zıvır dükkanlarından çok fazla yok. Renkli geometrik desenlerin çoğunlukla ev tekstili ürünlerinde uygulandığı, kumaş olarak da satıldığı LAVMİ bu anlamda bu bölgede biraz yalnız kalmış. Prag’ın tarihi şehir merkezinin dışına çıkıldığında bu tarz yerler olduğuna eminim. O bölgeleri de keşfetmek için 3. 4. güne ihtiyaç var bence.

IMG_0295

Karlův most | Charles Bridge | Karl Köprüsü

Prag’ın astronomik saat ve dans eden ev gibi bir diğer çok turistik noktası. Vlatava nehri üzerinde bulunan taş köprü yaklaşık 10 metre genişliğinde ve yaya trafiğine açık durumda.  Sağlı sollu üzerleri örümcek ağlarıyla kaplı kapkara heykellerin yer aldığı köprü boyunca minik tezgahlardan takı ve hediyelik eşyalar satın almak mümkün.

Processed with VSCOcam with f2 preset

Pražský Orloj | Astronomical Clock

İlk kez 1410 yılında kurulan, dünyanın 3. en eski ve çalışan en eski astronomik saati. Saat başlarında olan biteni izlemek çok keyifli ancak çok turistik bir nokta kendinize güzel bir yer edinin bir de tabii ki herkes aval aval saate baktığı için çok fazla yankesicilik olayı olabilir. Dikkatli olmakta fayda var.

Processed with VSCOcam with k2 preset

Tančící dům | Dancing House

Rašínovo nábř. 80

Prag’a gelince özellikle mimarlığa ilgi duyanların görmezse olmayacağı, ünlü dans eden bina ya da fred & ginger, ya da tuz ve biber; Mimari’de dekonstrüktivizm akımının öncülerinden sayılan, Disney Concert Hall ve Bilbao’daki Guggenheim Müzesi binalarıyla da tanınan Kanadalı-Amerikalı mimar Frank Gehry’nin Çek Hırvat mimar Vladi Milunic ortaklığında durağan ve statik iki unsurla 1992’de komünist Çekoslavakya’dan demokratik Çek Cumhuriyeti’ne geçisi sembolize etmesi için Hollandalı bir sigorta şirketi için tasarlandı. Tarihi olarak da önemli bir arsada yer alan ve yapımı 1996’da biten, çevresindeki klasik tarihi yapıların arasında da formu ve kullanılan modern malzemesiyle dikkat çeken bina günümüzde Prag’ın simgelerinden biri. Sözü geçen işveren Hollandalı Sigorta şirketinin akibeti ne oldu bilmiyorum ama günümüzde bu binada yer almıyor, binadaki daireler ise ofis olarak kiralanıyor.

Processed with VSCOcam with hb1 preset

Futurista

Bir ‘mimari kantin’ ile aynı avluda yer alan Futurista’da çağdaş Çek sanatçıların işleri satılıyor.

Pomník obětem komunismu | The Memorial to the victims of Communism

Komünizm kurbanları anıtı

Tüyleri diken diken eden bir çalışma. Hemen sol tarafında işi anlatan bir yazı var, buraya gidip mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Çok ünlü  Lennon Wall’a da yakın.

IMG_0643

Şehirde Alfonso Mucha etkileri

Arnüvo akımının belki de en ünlü temsilcilerinden Alphonse Mucha Çek bir sanatçı. Dolayısıyla Prag’ın her köşesinde, tabelalarda, posterlerde Çek halkının onunla duyduğu gururun izlerini görmek mümkün.
Mucha Çekoslavakya’nın Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ayrılmasından sonra yeni Cumhuriyetin ilk pullarini banknotlarını tasarlamış. St Vitus Katedrali’nin vitraylarina da imzasini atmıştır. Şehirde posterlerinin sergilendiği bir de mucha müzesi var. Ama kendi orijinal eserlerinden çok onun tarzında onun etkisiyle yapılmış daha ‘commercial’ işler görmek mümkün :)

IMG_0406 IMG_0416

Prag sokak sanatları

Prag şehir merkezinden pek çıkmadım ve şehir merkezi o kadar eski ki binaların üzerine street art olmaz. Bu yüzden Berlin gibi Londra gibi bir street art yoğunluğuna rastlamadım. Ancak bazı noktalarda çok soyut, çok naif çalışmalar çıktı karşıma. Sizle paylaşmadan edemedim :)

Processed with VSCOcam with a2 preset Processed with VSCOcam with a2 preset Processed with VSCOcam with p4 preset Processed with VSCOcam with f2 preset IMG_0564

 

YORUMLAR

Şu an hiç yorum yok.

YORUM EKLE

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir