cizenbayanin-kedisi

Hep köpekle büyüdüm ben evde. Çocukken ilk arkadaşımız Peggy’nin annesi Suzi’ydi. Sonra Peggy doğdu. Simsiyah bir anne ve bembeyaz bir babadan. Kaniş terrier kırması. Minnacık bir yavruydu. Kıvır kıvır gri tüyleri vardı, karnı ve patileri beyaz. Onunla büyüdük, evde bir kardeş gibi. Rahmetli canım babanem hasta olduğunda portakal suyu sıkardı Peggy’ye. O kadar aileden. (Peggy’nin dijital ortamda bir tane bile fotoğrafını bulamadım, annesiyle bir fotoğrafımızı buldum, taramışım zamanında, Peggy fotoğraflarını da en kısa zamanda tarayacağım)

15 yaşına gelince gidişi de canımızı çok yaktı. Babamın evde ağladığını hatırlarım, kızımın gözleri kataraktlı karanlıklarda yolunu bulamaz diye. Çok özlüyoruz hala Peggy’yi. Ben bir daha başka köpek sevemem derken, yıllar sonra Alfie’yi getirdi annem bir gün eve. 2007 yılında. Ben seyahatteyken fotoğraflarını attılar köpek aldık diye. Oyuncak sandım. O kadar minikti. Önce Peggy’nin üstüne başka bir köpek fikri vicdanıma dokundu ama sonra hem sevdirdi kendini Alfie, hem de neden bir başka yavruya daha kucak açmayacaktık ki. Alfie de bugün 7 yaşında, biraz tombik, çok obur, çok inatçı, çok hımbıl, çok komik bir beagle. Annemle şimdi. Zaten hep onun köpeğiydi. Biz de çok seviyoruz ama onlar aşk yaşıyorlar. Başka bir şey. Yani hikaye böyle. Köpekle büyüdüm hep, çok seyahat ediyorum diye kendi evime almayı hiç düşünmedim. Köpek büyük sorumluluk.

beagle alfie

Kedileri hep daha uzaktan sevdim. Mayıs’ta Galata’ya kendi evime taşındığımda bir kediyle nasıl iletişim kurabileceğimi bile çok iyi bilmiyordum. Neresinden tutulur, nasıl sevilir, ne yer ne içer. Ama mahalle, özellikle hemen yanımızdaki mevlevihanenin bahçesi kedi dolu. Çok tatlılar. Yavrular, büyükler, rengarenk, cins cins kedi. Ama bir tanesi vardı, simsiyah. Bizim bahçeye gelir, hemen kapının dışındaki tabureye tünerdi baykuş gibi. Her sabah evden çıkarken görürdün onu, orada olurdu. Minicik, boncuk gözlü simsiyah bir  yavru. Yazın gıdısını sevip iletişim kurmaya çalışarak geçti. Kiti diye sever oldum. Son bahar gelip havalar soğudukça bize daha bir sokulur oldu Kiti, kibar kibar, çekingen, masum, çok ama çok tatlı.

Processed with VSCOcam with a7 preset

Büyüyüp serpilmişti ama sokaklar soğuktu tabii. Uysal uysal, yavaş yavaş kendini yukarı, eve aldırdı. Birkaç sefer aldık sevdik evde, bizim yediklerimizden yemeyince hadi git karnını doyur diye dışarı da saldık hatta. Birkaç kez de gündüzden eve alıp dışarı çıkarken dışarı çıkardık ne yapacağımızı bilemediğimizden. Sonra iyice soğudu havalar. Kedi bakmayı bilmediğimden ne yapacağımı bilemiyordum ama bir gece sokakta Kiti’yi ararken bulduk kendimizi, çok soğuktu hava, dışarda kalmasına kıyamadık. O gece bulamadık Kiti’yi ama ertesi sabah miyavlamasıyla uyandık, alıp yukarı getirdik ve bir daha  bırakmamaya karar verdik.

Processed with VSCOcam with f2 preset

 

Önce ne yer ne içer diye sordum, facebook sayfasından bir sürü ilgili güzel insan güzel güzel tavsiyelerde bulundu. Hemen gidip mamasını aldım. Geçtiğimiz Salı da veterinere götürdük Kiti’yi. Bir yaşından büyük 2 yaşından ufak ve oldukça sağlıklıymış. Cinsi Bombay mixed’miş. İç dış paraziti yapıldı ancak aşı yapılmadı çünkü hamile olma ihtimali varmış. Karnındaki hafif şişliğin sebebinin parazit mi yoksa minnak kediler mi olduğunu öğrenene kadar aşılarını yaptıramadık. 1 hafta sonra bu konuya da açıklık getirmiş olacağız.

kiti ve oğuz

Kiti hanım yeni evine, kumuna çiş kaka yapmaya, mama tasından yemek yemeye alıştı bile. Geceleri sırtımızda koynumuzda yatıyor. Sessiz sakin, iple oynamayı ve bol bol uyumayı çok seviyor. O beni küçüklüğünden kapının önünde selamlaştığım abla diye hatırlıyor mu bilmiyorum ama ben o hallerini düşündükçe seviniyorum. Evde sürekli bir mutluluk sebebi. İyi ki varsın Kiti <3

kiti ve ben

Bireysellik ve kollektivizm üzerine

Bireysellik ve kollektivizm üzerine

Hep köpekle büyüdüm ben evde. Çocukken ilk arkadaşımız Peggy’nin annesi Suzi’ydi. Sonra Peggy doğdu. Simsiyah bir anne ve bembeyaz bir babadan. Kaniş terrier kırması. Minnacık bir yavruydu. Kıvır kıvır gri tüyleri...

Ekran Resmi 2014-08-06 00.58.14

2014 biterken

2014 biterken

Hep köpekle büyüdüm ben evde. Çocukken ilk arkadaşımız Peggy’nin annesi Suzi’ydi. Sonra Peggy doğdu. Simsiyah bir anne ve bembeyaz bir babadan. Kaniş terrier kırması. Minnacık bir yavruydu. Kıvır kıvır gri tüyleri...

2014-biterken

YORUMLAR

Şu an hiç yorum yok.

YORUM EKLE

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir