Türkiye – cizenbayan https://www.cizenbayan.com müzik, seyahat, lifestyle, yoga, festivaller, keşifler Thu, 14 Mar 2019 15:54:27 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.6.14 Video: İstanbul’da turist olduk #weekendadventures https://www.cizenbayan.com/video-istanbulda-turist-olduk-weekendadventures/ https://www.cizenbayan.com/video-istanbulda-turist-olduk-weekendadventures/#respond Tue, 24 Apr 2018 20:05:10 +0000 https://www.cizenbayan.com/?p=10014 Geçtiğimiz ay erkek arkadaşım İstanbul’daydı ve ona kısa sürede nereleri gezdirebilirim diye düşünüyordum. Aklımda ona şehrin hem yerel hem de turistik yönlerini tanıtmak vardı.

Dünya çapında 100’lerce oteli bünyesinde barındıran IHG otellerinin #weekendadventures projesi davetiyle Crown Plaza Istanbul Asia’da konaklayarak 3 günde İstanbul’un 3 farklı rengine şahit olduk ve beraber bu videoyu çektik!

İlk günümüzde şehirli bir rota çizdik. Galata, Cihangir, Çukurcuma üçgeninde şehrin butiklerini, cafelerini, antikacılarını, sokak sanatlarını tanıdık. Hava biraz soğuktu ama yılmadık =)

2. günümüzde tarihi yarım adada İstanbul’un yüzyıllardır üst üste bilen tarih ve kütür katmanlarını araladık. Benim farketmediğim detaylara onun şaşırmasıyla ilgi çekici bir gün yaşadık.

elif-kora-grandbazaar

3. günümüzdeyse İstanbul’da benim bile daha önce hiç yapmamış olduğum bir olmazsa olmaz aktivite yaptık: Boğaz turu! Güneş de yüzünü gösterince harika bir gün geçirdik!

Bakalım videomuzu beğenecek misiniz? Biz çekerken çok eğlendik =)

IHG’nin haftasonu fırsatları için detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

]]>
https://www.cizenbayan.com/video-istanbulda-turist-olduk-weekendadventures/feed/ 0
dream yoga festival https://www.cizenbayan.com/dream-yoga-festival/ https://www.cizenbayan.com/dream-yoga-festival/#comments Wed, 13 May 2015 11:21:47 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=5732 Aylardır iple çektiğim, sizlere de burada duyusunu yaptığım Dream Yoga Festival 1-5 Mayıs tarihleri arasında, yemyeşil çam ağaçları, heybetli kayalar ve gözü acıtan güzellikte turkuaz bir denizin buluştuğu Kabak Vadisi’nde gerçekleşti. Hem Kabak Vadisi’ne ilk kez gittim hem de – festival veteranıyım ama- bir yoga festivaline ilk kez katıldım. Sizlere nasıl bir deneyim olduğunu bu yazıda bol bol fotoğraf eşliğinde anlatacağım tabii ama tahmin edebileceğiniz üzere Kabak’tan büyülenmiş olarak ayrıldım. 

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

1 Mayıs sabahı çok erken saatlerde uçtuk Dalaman’a. Masal gibi yollardan yarı uykulu halde geçerek “Dream Team” tarafından binek araçların geldiği son noktada sımsıcak karşılandık. (Araçla belli bir noktaya geliniyor, bavullarla iniliyor, vadiyi hala bir nebze ‘ulaşılmaz ve korunaklı’ kılan o toprak yol minibüslerle iniliyor)

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Bilekliklerimizi ve festival torbalarımızı aldık.  Torbamızda Yoga Journal’ın son sayısı, festival programı ve herkese özel birer taş var. Programın olduğu kitapçık, capcanlı renkleri ve otostopçunun galaksi rehberi referansıyla ilk dakikadan kalbimi kazandı.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Toprak yolu minibüsle inip konaklayacağımız yere giderken kitapçığı inceliyorum. Program dopdolu. Müzik festivallerindeki sahneler gibi burada da aynı anda farklı ders ve atölyelerin yapıldığı platformlar var, ve tabii ki çakışmalar burada da söz konusu:)  Biz en tepedeki tesislerden biri olan Turan Hill Lounge’da kalıyoruz.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Fethiye değil ama Kabak’a da ilk gelişim bu arada, doğası, sükuneti, enerjisi şimdiden etkisi altına aldı. Açık büfe kahvaltımızı manzara eşliğinde edip odamıza geçiyoruz. Odadan da manzara inanılmaz. Tamamen ahşaptan yapılma ve oldukça basit odamıza ayakkabısız giriliyor. Minik bir banyo, cibinlikli bir yatak, basit bir komodin ve balkona çıkınca arkamızda güzelliği tarif edilemez dağlar, önümüzde çam ağaçları ve arkasında turkuaz bir denizi kucaklıyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Ilk gün sabah programda bir şey yok. Herkes farklı saatlerde odalarına, çadırlarına yerleşiyor malum. Biz erken gelenlerdeniz, vadiyi keşfe çıkıyoruz. Denize doğru inip ayaklarımızı suya sokuyoruz. Su bugün dalgalı ve soğuk ama çok berrak.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Festival dahilinde konaklanan 5 tesis var. Dersler de bu tesislere ait platformlarda gerçekleşiyor. Biz en yukarıdayız. Program dahilindeki derslerle birlikte konaklama, sabah kahvaltıları ve akşam yemekleri de festival fiyatına dahil.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Öğlenleri a la carte takılmak gerekiyor. Fiyatlar fena değil, İstanbul’da bir cafe’deki gibi. Anladığım kadarıyla bizim konakladığımız Turan en fiyatlılarından. Ancak yoğurtlarını kendileri yapıyorlar, domates taze, zeytinyağı mis gibi… İstanbul’da kolay bulunmayacak bir tazelik. Cacık ve patlıcan kızartmasına tav oluyoruz ilk gün.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Yemek üstü yol yorgunluğuyla mini bir kestirme sonrası Öğlen program başlıyor ve biz de günün ilk etkinliğine hazırız. Yapmamız gereken tek şey karar vermek. Aynı anda 4 farklı alanda 4 farklı ekolde ders ya da workshop var. Seçim yapmak zor. Bir de ben yoga dünyasında yeniyim, bir iki hoca dışında kimseyi tanımıyorum, tarzlarını bilmiyorum.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Kalbimizin sesini dinleyip (gerçek anlamda) Barış hoca’nın arkaya eğilme temalı yoga dersine giriyoruz. Dersin yapılacağı platform ağzına kadar dolu, adım atacak yer yok. Matlar dip dibe. Kimse şikayet etmiyor. Son gelenleri de bir yerlere sıkıştırma derdinde herkes. Gerçekten hiç yer kalmadığında platformun dışına çimlere de taşıyor sınıf. Barış hoca “konuşma hazırlamıştım ama unuttum” diye başlıyor. “Baya da düşünmüştüm. Ahhh bu kısmı hiç beceremiyorum ama asanalara gecelim bak orda iyiyim.” Herkes gülmekten yerlerde.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Kök çakrayla kendimizi, yapabildiklerimizi kabullenip, köklenerek sağlam bir temel oluşturup, kalp çakrası ile kendimizi cesaretle bilinmeze bırakacağız. Dersin hedef pozu dropback, yani ayaktayken arkaya eğilip, en son ellerimizi de yerle buluşturup tekerleğe düşeceğiz. Barış hoca basamak basamak kodluyor bedenlerimize bu hedef pozda vücudun her bir parçasının nasıl davranması gerektiğini. En önemlisini vurgulayarak: sağlam zemin,  güven ve görmediğimiz bir yere belki de ilk kez gitme cesareti. Partnerle çalışarak hepimiz tadıyoruz bu zevki. Yüksek enerjili, eğlenceli, çok ilham verici bir ders. Barış Hoca Ankaralıymış. Hayran olduk kendisine. Oğuz -evde benim ders vermeye hazırlık olsun diye ona yaptırdığım bir iki özel dersi saymazsak gerçek anlamda- ilk yoga dersinde aslında oldukça ileri seviye bir hareket olan ‘dropback’i deneyimlediğinden deyim yerindeyse yogaya ilk görüşte aşık oluyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Dersten sonra yine karar anı. Şansına ilk yoga dersinde hafif zorlayıcı ama süper bir hocaya denk gelen Oğuz yorgun odaya dönüyor. Bense hocalık eğitiminden canım hocam, benim de bu festivale gelmeme vesile olan Mey’in Vinyasa dersine katılıp öyle geliyorum. İki dersin dinamiği tarzı çok farklı. Barış Hoca’nın dersindeki Mey’in öğrencisi olduğumdan çok da alışkın olmadığım daha dışa dönük enerjiyi, bu sefer alıştığım tarzda bir yoga ile içime dönerek dengeliyorum.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Akşam 8 gibi gözleri kör edercesine güzellikte bir gün batımı sonrası açık büfe akşam yemeği var. Her şey vejeteryan olur sanıyordum ama et de var vejeteryan yemekler de. Her şey çok lezzetli. Festival sebebiyle çok dolu ve yemek için sıra beklemek ve sonra festival arkadaşlarıyla da masa paylaşmak gerekiyor. Sohbet etmek için bahane!

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Yemekten sonra Sea Valley’de deniz kenarında yakılan ateş başına toplanıyoruz. Denizden esen rüzgar ile kazaksız oturulmayacak serinlikte bir Mayıs akşamı, ateş başında toplaşmaktan daha güzel ne olabilir derseniz o da ateş başında profesyonel bir masal anlatıcısının masal anlatması derim. Eski zamanlarda ısınmak için bir ateş, soba etrafına toplanıp sohbetler eden masallar dinleyen insanlar gibi biz de, bu büyülü vadide, sempatik Fransiz aksanlı kusursuz Türkçesiyle Judith’in anlattığı masalları dinliyoruz. Dalgaların sesi yani, Judith’in deyimiyle vadinin nefes alışverişleri eşliğinde. Onu hayran hayran dinlerken tatlı tatlı uykumuz geliyor. El fenerimiz, cır cır böceklerinin söylediği şarkıya uygun adımlarımızla odamıza doğru patikayı tırmanıp serin meltem, dalgaların, böceklerin sesleri ve vadinin o müthiş enerjisi eşliğinde uykuya dalıyoruz.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

2. gün sabah çok erken Jürgen ile meditasyona uyandık ama hemen üstüne kahvaltı edince balkonunuzda tatlı tatlı kitap okurken uyuyakaldık:) Sonradan hayran olacağımız Konstantinos’un dersine kahvaltı üstüne asana olmaz diyerek gitmedik.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Bir de dersin ne olduğunu anlamadık aslında, kitapçıklarda ders adlarının yanında az çok nasıl bir ders olacağı, hangi seviyeye uygun olacağı falan da yazsa şahane olurdu bence. Neyse sonuç olarak kahvaltı sonrası gölge düşmüş serin balkonumuzda denize ve dağlara nazır kitap okuyup uyukladık. Ama bu miskinliğin acısını öğleden itibaren fena halde çıkardık.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Saat 12’de festivalin en güzel platformlarından Sea Valley’de, bir süredir instagram’dan arkadaşım olan Ateş’in “all you can yoga” dersi var. All you can yoga ne derseniz, Ateş kendisi esprili bir dille “yapabildiğimi yapıy-om, yapamadığımı yapamıy-om” olarak açıklıyor :) AYCY global bir yoga topluluğu. Instagram ve web sayfalarına göz atabilirsiniz. Ateş de bu topluluğun Türkiye elçilerinden. Dün dersini çok sevdiğimiz Barış’ın da öğrencisiymiş.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Yine matlar arası adım atacak yer yok, dirsek dirseğe ama halimizden mutlu, deniz ayaklarımızın altında rüzgar tenimizi okşar vaziyette geçiyoruz pozdan poza. Karga ve el duruşları dersin hedef pozları. Ateş’le nihayet yüz yüze tanışıp dersine de girdiğime çok memnun oluyorum.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Sonrasında hep ününü duyup kendini hiç görmediğim Ray Rizzo’nun weightlessness adlı dersine giriyoruz. Normalde alışkın olmadığımız uzunlukta, yarım saat kadar konuşarak başlıyor derse Ray. Weightlessness konseptini anlatıyor, ki aynı adda bir kitabı da varmış. Konsepti Türkçe’ye hafiflik diye çeviriyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Kendi ilk yoga deneyimlerinden, evren ve dinlerden, yoganın birleştirici etkisinden bahsederken laf lafı açıyor aslında. Öyle güzel ve samimi anlatıyor ki kimse e hani asana yapacaktık diye itiraz etmiyor. Sonra sıra asanalara da geliyor tabii. Isınmak için güneşe selamlardan geçip karga, el duruşu hazırlığı, baş duruşu, el duruşu gibi pozları ve daha da önemlisi bu pozlarda kontrolü öğreniyoruz. Upuzun bir ders oluyor. Sonunda bir hikaye daha dinliyoruz hatta.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Bu dersin sonunda sabah dersini kaçırdığımız Konstantinos Hoca’nın, Hint flütü ustası Nicolos ile “Krishna Rasa Lila” destanını anlatacakları bir ders var, çimler üzerinde. Asana yoktur flüt eşliğinde hikaye dinleyeceğiz diye gittiğimiz derste, hakkını yemeyelim yine flüt eşliğinde hikayemizi dinledik, ama üstüne temel pozlar arasında flüt ve kendi nefesimize uyarlı ritmimizle akıp, dersin sonunda kendimizi Krişna ve Raja mantrasını söyleyip halay çekerken bulduk. Aşırı eğlenceliydi a ayrı ama 3 tane iki iki buçuk saatlik ders üst üste, resmen yoga overdose olduk. (seneye dream team’a öneri, kitapçıklara workshop’ların içeriklerini, seviyelerini de yazın)

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Konstantinos da ismini çok duyduğum bir hoca idi. Çok kibar, sakin, gözlerinin içi gülen ve esprili, aşırı komik bir isanmış. Kadınların neden hayran olduğu belli oldu. Bir de Hindistan’dan yeni dönmüş ve Hint taklitlerini görmeniz lazım. Bazı zor pozlarda Darth Vader sesiyle konuşup ‘May The Force Be With You’ demesi, ve tabii Türkçe ‘enerjini merkeze topla’ demesi her defasında katılımcılar arasında kahkaha krizlerine yol açıyor. Dersleri eğlenceli ama cıvık değil. Şu iki gündür dersine girip de  hayran olmadığım bir hoca yok Vadi’de. Bugünkü üç ders de müthiş keyifli, eğlenceli ve öğretici, üç hoca da kendi eşsiz tarzında ve ilham verici.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Yemekten sonra ben artık yürüyemez hale geliyorum resmen. Bu festivali, hatta genel olarak yogayı sevip sevmeyeceginden emin olamadığım Oğuz, evde ona bir iki kez yaptırdığımı saymazsak, ilk dersine daha dün girmiş olmasına rağmen benimle neredeyse her derse katılıyor, hiç mırın kırın etmiyor. Bu öyle hatır için yapılacak bir şey değil, yogayı o da çok sevdi, çok mutluyum. Bu arada kalçaları baya da açıkmış. Benim belki 1-2 sene çalışsam yapamayacağım hareketleri halihazırda yapıyor :)
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Geceleri yorgunluktan sızıyor o ayrı ama olsun :) Burda kilo vermemiz lazım aslında ama yemekler o kadar güzel ve biz öyle acıkmış oluyoruz ki :) içler dışlar çarpımı hop kaybettiğimiz enerjiyi geri alıyoruz :))) 
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Vadi’de üçüncü günde bu sefer Konstantinos’un sabah dersine katılmak için erken kalkıyoruz. Keşke konakladığımız Turan Hill 5 günlüğüne kahvaltıyı 1 saatçik erken başlatsa. Ders ve kahvaltı arasında en az 1 saat olması en hayırlısı ama kahvaltı servisi geç başladığından biraz cumbul cumbul bir mideyle derse gitmek zorunda kalıyoruz.
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Bugünkü dersin amacı kendi enerji kaynağımızla bağımızı keşfetmek ve pozlara o kaynakla bağımızı hiç kaybetmeden girmek. Kendi enerji kaynağımızla bağımız aslında güneş sistemimizin enerji kaynağı olan güneşle bağımızla çok paralellikler gösteriyor ve ders bunun üzerine kuruluyor.
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Çimenler üstünde, güneşli bir ortamda olduğumuz için çok şanslıyız. Dünyanın her yerinde yogiler güneşi selamlayıp durur. Modern şehirlerde, koşturma içinde geçen hayatlarda bunu gerçekten güneşin altında doğanın içimde yapabilmek çok basit olsa da aslında bir lütuf.
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Konstantinos’un süper dersinden sonra vücudu biraz dinlendirmek adına sevgili Aslıhan Aksun hoca‘nın Mandala workshop’una katılıyoruz. Mandala zihni sakinleştiren, sabrı ve konsantrasyonu güçlendiren bir çizim tekniği. Overdose asana yapan bedeni de dinlendirdiği doğru :) Önce bir şablon çiziyoruz. Sonra merkezden başlayıp, bir sonraki adımı değil anı düşünerek, planlamadan spontan şekilde desenlerimizi dışarı açarken şablona (kurallara, hizalara) deli gibi bağlı kalmadan kendimizi akışa bırakıyoruz. Toprak ve su elementlerinin dengesini burada da bulmak önemli. Hayat gibi, yoga gibi…
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Mandala bizim hayattaki yolumuz ve aslında bilinçaltımızdan kendimizi bir ifademizmiş. Sonuçta nasıl bir desen çıkacağı değil çizmek, çiziyor olmak, eylemin kendisi, yani “an” önemli. Ama yanlış bir şey gelmesin aklınıza, çıkan sonuçlar zaten siz hiç üzerine kafa yormasanız da (belki de hiç üzerine kafa yormadığınız için) çok tatlı oluyor. Aslıhan Hoca güzel güzel anlatıyor hatta sonra Mandala’dan hayatınızla ilgili yorumlar da yapıyor ve en güzel mandalalar için sizi sayfasında bekliyor .
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Mandala’dan sonra iyice dinlenip akşamüstü Konstantinos’un son dersine giriyoruz. Dersi kocaman bir çember olup birbirimizin ellerini tutup mantralar söyleyerek bitiriyoruz. Hem fiziksel hem duygusal olarak çok güçlü, öğretici, etkileyici.
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Vadide sürekli ellerinde sırtlarında matlar ordan oraya koşturan, birbirine sarılan ya da pozdan poza giren insanlar görmek mümkün festival süresince.
OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Gece gündüzleri yoga yaptığımız Turan Platform’da bu defa Flüt ustası Nicolo Melocchi ve tabla ustası Serhan Baki bize Hint müziğinden, makamlardan, makamların çalındığı saatlerden ve bu müziğin kağıda dökülmesi imkansız bir müzik olduğundan bahsedip belli kurallar dahilinde doğaçlama bir performans sunuyorlar. Hava soğuk, yerlerde yoga matları, hepimizde battaniyeler, uyku ve uyanıklık arasında bir halde kendimizi müziğe teslim ediyoruz
OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Vadi’de dördüncü günde, bu minik cennette festivalin sonuna yaklaşıyoruz. Pek çokları bu akşam artık evlerine dönüyor, bizse felekten bir gün daha çalıyoruz. Sabah Cameron Shayne ile Budokon dersine, “kesin bana göre değil ama bakalım” diye girip stile ve felsefeye hayran kalarak çıkıyorum. Derste uzak doğu dövüş sanatlarından ilham alan, detaylara yoğunlaşıp çok yavaş olduğu için inanılmaz kontrol ve güç isteyen iki seriye çalışıyoruz.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Pozlardan ve “mindfull” olma halinden çok, Cameron’un “yogayı günlük hayata taşımıyorsanız girdiğiniz mükemmel pozların anlamı yok” felsefesinden etkileniyorum. Cameron, 19 Mayıs’ta Yoga Journal Türkiye’nin Kolektif House’da gerçekleşecek 1. Yaş kutlamalarında ücretsiz katılabileceğiniz bir 2 Budokon Workshop’u verecek. İlginizi çektiyse kaçırmayın derim.  

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Akşam Barış Hoca ile bedeni ve zihni ters duruşlara hazırlayan, partner çalışmalarıyla bu çok şifalı ve güçlü pozları yardımla da olsa deneme şansı bulduğumuz inversion yani ters duruş temalı derste, yapamam dediklerimizi başarıp hem zihnin hem bedenin sınırlarını aşıyoruz.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Farklı şehirlerden hatta ülkelerden hocalarla çalışma, her bir hocadan ilham alma şansı buluyoruz bu festivalde. Ne mutlu. Bir de ilk akşam masallarıyla büyüleyen Judith Liberman’a Masal Terapi kitabımı imzalatıyorum.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Tüm bunlar olurken de her akşam güneş gökyüzünü inanılmaz renklere boyayarak batıyor deniz usul usul dalgalanırken. Kabak’ın büyüsü bizi de etkisi altına alıyor. 

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Vadi’de son günümüzde Cameron’la Budokon workshop’unda konumuz el duruşları. Bu bir yoga dersi değil, meditasyon yok, ısınma yok, güneşe selam yok, akış yok, sonunda şavasana yok, birbirini dengeleyen asanalar yok, sadece sırayla denediğimiz bizi el duruşuna hazırlayan pozlar var. Parendeler atıyor, dengemizi ve gücümüzü sınıyor, ikili üçlü gruplar halinde birbirimizi el duruşlarına hazırlıyoruz. Yorucu ama baya keyifli bir ders, dersten ziyade workshop.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Sonrasında  girdiğimiz Aşk Yogası dersi hiç bize göre değilmiş baya oradan kaçarak uzaklaşmak istiyorum her anında. Koskoca festivalde ilk kez sevmediğim bir şeye denk geldim. Onun yerine pek çok alternatifim vardı aslında, teraryum workshop’u, Judith’le masal terapisi, ya da aile dizimi. Tecrübesizlik işte. Olsun, sonrasında denize giriyoruz, çimenlerde fotoğraflar çekip burada edindiğimiz yogi arkadaşlarımızla vedalaşıyoruz. Telefonlar da alınıyor tabii.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Son günümüzde program öğlene kadar. Uçağımız gece geç saatte. Biz de akşama kadar keyif yapıyoruz Kabak Vadisi’nde. Aslında görülecek yapılacak çok şey var. Mağara, şelale. Ama pek halimiz yok. Kumsalda kitap, kahve şeklinde dinleniyoruz. Son akşam yemeğimizi Naturel’de yiyoruz (otelden çıktığımız için akşam yemeğinden biraz fazla bir ücret istiyorlar, hem de yeni bir yer denemiş oluyoruz) Naturel’deki açık büfe yemeği Turan’da yiyeceğimizin yarı fiyatı, çok da lezzetli.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Kısacası bu 5 günden çok memnun kaldık, bize çok iyi geldi. Vadi’de tekrar yoga yapmayı iple çekiyorum. Bu yazıyı Naturel’in girişinde yazan bir sözle sonlandırmak istiyorum: “keşke her şey kabak tadı verse” :)

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

]]>
https://www.cizenbayan.com/dream-yoga-festival/feed/ 2
çeşme 2014 https://www.cizenbayan.com/cesme-2014/ https://www.cizenbayan.com/cesme-2014/#comments Fri, 25 Jul 2014 11:50:14 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=3919 Çeşme son yıllarda olduğu gibi popüler tatil beldesi sıfatını koruyor. Türkiye’de denizini ve iklimini en çok beğendiğim yerlerden biri diyebilirim. Tabii sadece doğal özellikleri değil; eski ahşap konaklardan ya da taş ahırlardan bozma mini mini otelleri, sayıları her sene artan gözü gönlü açan antikacıları, dükkanları, İzmirli ve İstanbullu mekanların bir araya geçtiği Alaçatı sokakları, leziz, sağlıklı bol zeytinyağlı ve otlu Ege mutfağı, rüzgarı, yel değirmenleri, windsörfçüleri, sakızı, kumrusu, midye dolması ve gece hayatı ile Çeşme kendine has ruhu olan bir belde.

IMG_5180

IMG_5147 IMG_5144

Mekan tasarımları gitgide birbirlerine benziyor ve bu nedenle Çeşme’nin otantikliği tartışılır belki de; yine de orijinalliği, fark yaratan servisi ile aradan sıyrılmayı başarmış işletmeler de yok değil.

Otel, yeme-içme, dükkan ve beach kategorilerinde tavsiye ettiğim mekanlar için bu post’u okumaya devam edin. 2013 yazından mekanlar içinse eski post’a alacağım sizi.

Processed with VSCOcam with f2 preset Processed with VSCOcam with f2 preset Processed with VSCOcam with f2 preset Processed with VSCOcam with g3 preset Processed with VSCOcam with c2 preset

Hacımemiş

Alaçatı’nın içi ve özellikle o kalabalıktan yürünmeyen ana cadde 2 senedir eskisine oranla boşalmış durumda. Özellikle geçtiğimiz sene sene açılan galeriler, cafe barlar ve önlerine attıkları sandalyeleri, butik ve antika mağazaları ve bu sene aralarına eklenen otelleriyle Hacımemiş Alaçatı kalabalığının bir kısmını buraya çekmeyi başarmış. Açılan pek çok İstanbul uzantısı mekana rağmen İstanbul kargaşası, acelesi yok, Hacımemiş sakin, huzurlu.

IMG_5164

Processed with VSCOcam with k2 preset Processed with VSCOcam with hb2 preset Processed with VSCOcam with c2 preset IMG_5162 Processed with VSCOcam with f2 preset

IMG_5172

Processed with VSCOcam with c3 preset

Otel:

Hacımemiş Palas

Processed with VSCOcam with a5 preset

Hacımemiş Dutlu Kahve’nin karşısında, Unter’in bulunduğu yüksek tavanları freskli eski ahşap konak; bu sezon her odasında vintage birer daktilo ve plakçalar bulunan, mobilyaların da 70’ler tarzında özel tasarlandığı, banyosundaki mermer ve duş ahizesiyle, her biri üzerine düşünülmüş detaylarıyla aşk yaşayacağınız 5 odalı şık bir butik otel olarak hayat bulmuş. Yeri bu sene iyice renklenen Hacımemiş mahallesini keşfetmek ve araçla plajlara gitmek için ideal. Servis güler yüzlü. 10 numara 5 yıldız.

16a3df637369c1fac252e068619b837f 31a3bcf525a3e9f89560739585468127 Processed with VSCOcam with c1 preset

Viento Otel

IMG_7570

Bu sezonun yenilerinden Viento Otel, İmren Pastanesi’nin, El Beso’nun bulunduğu Alaçatı’daki ana caddenin hemen arka paralelinde yer alıyor. Biri bir bahçeyi çevreleyen diğer de bu kompleksin hemen çaprazında yer alan 2 binasında farklı tipte ve özellikte, hepsi ‘Alaçat’ tarzında, şık odaları var. Ama Viento Otel’i asıl öne çıkaran leziz mutfağı diyebilirim.

IMG_7458 Processed with VSCOcam with f2 preset

Otelin sahibi Figen Hanım’ın titizlikle hazırladığı sabah, öğle ve akşam menüleri Ege ruhunu bire bir yansıtıyor. Çimenlerin içindeki jakuzi de bir başka güzellik.

Manastır Alaçatı Otel

Çok güzel bir avlusu ve bahçesinde de havuzu olan Manastır Otel’in odaları da çok şık

manastir

Veriahan Otel

Alaçatı’da ana cadde üzerinde yer alan Veriahan Otel de güler yüzlü personeli ve hem göze hem damağa hitap eden şahane kahvaltı sofralarıyla tavsiye edeceğim oteller arasında.

IMG_5135 IMG_5129 IMG_5127 IMG_5196 Processed with VSCOcam with c3 preset

Radisson Blu

Normalde tatil köyü tarzı dev otellerden, standart odalardan, açık büfe kahvaltılardan çok haz etmesem de Ilıca’da yer alan Radisson Blu’yu hemen önünden girebileceğiniz muhteşem güzellikteki denizi sebebiyle tavsiye ediyorum. Beach’e gitmenize gerek yok.

IMG_5100 Processed with VSCOcam with hb2 preset

Yeme-İçme:

Dutlu Kahve / Meyhane

Sarımsağa doyacağınız her biri leziz Ege mezeleri ve eşsiz rakı muhabbeti için Hacımemiş Dutlu Meyhane artık bir klasik. Rakı-meze sporcular ağaçşar altındaki bu mekanı atlamasın.

IMG_7744

IMG_7623 IMG_7776

Unter Alaçatı

Karaköy’den tanıyıp bildiğimiz Unter’ın püfür püfür yazlık versiyonu Hacımemiş Dutlu Kahve’nin hemen karşısında! Yemekler, kokteyller, haftasonu barın çaldığı müzikler ve özellikle de ortamın genel modu deneyimlenmeli.

Processed with VSCOcam with hb1 preset

Su’dan Hayat

Galata Aheste’nin yazlık versiyonu da Hacımemiş’te Su’dan Hayat olarak faaliyet gösteriyor. Çakıl taşlı avlusu, cibinlikli yataklar, kanepeler ve insana aklını kaybettirecek güzellikteki sunumuyla leziz bir kahvaltı için özellikle tavsiye ederim.

Processed with VSCOcam with f2 preset IMG_7833

IMG_7839 Processed with VSCOcam with c1 preset

Öküz Port Alaçatı

Bu sezon sevgili Oben Budak’ın kreatif direktörlüğünü üstlendiği Öküz beni pozitif anlamda şaşırtan bir mekan oldu. Bir İstanbullu olarak İzmir çıkışlı Öküz’den ne yalan söyleyeyim ismi sebebiyle çok da iyi bir yemek performansı beklemiyordum, yanılmışım. Sunum, lezzet, on numero. Ama Oben’in ev sahipliği ve mekana kattığı dokunuş burayı farklılaştıran en önemli şey diyebilirim. Kız ve erkekler tuvaletlerine de ayrı ayrı hasta oldum.

Processed with VSCOcam with hb2 preset IMG_5090 IMG_5091 IMG_5073

Tektekçi Mutfak

Beni şaşırtan bir diğer konseptse Port Alaçatı’da hizmet veren Tektekçi Mutfak oldu. Bir shot bar olan Tektekçi nasıl yemek servis eder deseler heralde kızartma finger food falan derdim. Tektekçi bunun 3-5 gömlek üstü, “tek tek” tadına bakabileceğiniz ortaya karışık sipariş edebileceğiniz ‘deneysel’ yemekleri özgün bir şekilde servis ediyor. Brüksel usülü yaptıkları midyenin tadına özellikle bakmalı. Bar olarak ortamı Port Alaçatı’ya uyum sağladığından (bu demek oluyor ki Türkçe müziklerle eller havaya) ne yazık ki klasik Tektekçi eğlencesinin Port versiyonu beni çok açmadı ama Mutfak konseptini kesinlikle tavsiye ediyorum. (fotoğraf için de iconjane‘e teşekkür ediyorum)

1352769_FSPCwHXAvMnToJANUf2CULLNt-FKYjO3zWQ9GV6mibw

El Beso

Bir Alaçatı klasiği olan El Beso’da risotto, enginar, kalamar ve et yemenizi tavsiye ederim.

IMG_4979 IMG_4978

(i see faces)

Şişarka

Sempatik bahçesi ve leziz mezeleriyle rakı-meze sporcuların seveceği samimi bir mekan. Mezelerden ana yemeğe geçemedik klasik olarak. Mezeyle donatın masayı. Leziz.

IMG_5186 IMG_5185 IMG_5187 IMG_5188

Dalyan Balıkçısı Hasan

Denize sıfır salaş ahşap masalarda rakı-balık. Anlatılmaz yaşanır.

32416673_-XnkeT91C-0W3z1ZsPmu5UVsh2Ir8u2K3_X8-7leDMs

Görsel foursquare’den Alican S. adlı kullanıcıdan.

Köşe Kahve

Plaj dönüşü miis gibi sakızlı Türk kahvesi ya da hafif bir kokteyl için en sevdiğim mekan. Dekorasyonu ve sunumlar iç açıyor.

Processed with VSCOcam with c1 preset

6396975_0KaUJbtOEwEs1N0OlJEpWwju1qKqEho5uHkqEidtoOE

İmren Pastanesi

İmren’de kendisi mavi olup aslında karamelli olan Şirinler adlı dondurmadan yemek benim için bir Alaçatı ritüeli. Dondurma siparişi verdiğiniz yerde minnak bir de balıkları var. Adı Emel:)

IMG_4983

IMG_4987

Midye Dolma

Bir İstanbullu olarak İzmir’de en çok özlediğim sevdiğim şey midye dolma. En lezizini de Kumrucu Şevki’nin hemen önünde duran arabadan yiyebilirsiniz. (Aynı midye dolmacı Köşe Kahve’nin önünde de duruyor.) Kumru için Şevki değil Hikmet’i tavsiye ederim ama:)

IMG_5499

Kumrucu Hikmet

İçinde her bi’ şey olan Çılgın kumruyu mutlaka deneyin. Bence Alaçatı’nın en iyi kumrucusu Hikmet.

6396975_QOZQ1EluKBDQrZbZEK7MN-rvtaQfbXZgXGqnrulwFGM

Dükkan:

Heavenly Made

Alaçatı’da açtığı her biri birbirinden orijinal konseptli mekanlarıyla  hayranlığımızı kazanan Haldun Demirhisar imzasi taşıyan Heavenly Made Hacımemiş’te yer alan sanat galerilerinden biri. Made in Alaçatı mottosuyla orijinal işleviyle ömrünü tamamlamış parçalara yeni bir hayat vaadeden tasarımlara rastlayabileceğiniz Heavenly Made’de genç ressamların tablolarına da göz atabilirsiniz.

Processed with VSCOcam with f2 preset

Kuş kafesi

Buradan çok sevdiğimiz mug’lar aldık. Sahibi tatlı, hoşsohbet bir insan. İçerde tabak çanak mobilya ne ararsanız var.

IMG_5166

Eskiden Alaçatı

Cam ve ahşapla harikalar yaratan bir dükkan Eskiden Alaçatı. Buraya her geldiğimde lahmacun fırını açasım geliyor. Çok güzel ince uzun tahtaları var çünkü. Et servis etmek için ideal. Ya da fırınınız varsa pizza lahmacun yapmalık tam:) Onun dışında ahşaptan içi oyulmuş kaseler de yine çok güzel.

IMG_7622 IMG_5173

Her bir neredeyse birbirinin aynı bu sene moda oldu diye Eminönü’nden 2-3 Lira’ya alabileceğiniz minnacık emayenin tanesine 30 lira diyen eskiciler

Tabii bunlar da yok değil. Bir yandan adamlar buluyor seçiyor. E sezonluk deli gibi de kira veriyorlar dükkana. Belki de haklarıdır bilemiyorum. Ben galeri gibi gezmekten keyif alıyorum ama alışveriş için bilemiyorum.

Processed with VSCOcam with f2 preset IMG_5156 IMG_5140 Processed with VSCOcam with f2 preset Processed with VSCOcam with hb1 preset

Plaj ve Eğlence

Kum Beach

Denizin üstünde loca, kum ve çimen üzerinde şezlong, minder, palet, hamak, salıncak gibi her zevke uygun dinlenme seçenekleri sunan, berrak denizi, sakin müzikleri, İyi Pizza ve Deli Deli’ye emanet mutfağı (su bardağında çay, anneanne patates, ege ve akdeniz salatalar inanılmaz lezzetli) ve kusursuz işletmesiyle son 2 senedir favori beach’lerimden biri.

Processed with VSCOcam with f2 preset

Processed with VSCOcam with a5 preset

IMG_7762 IMG_7768 Processed with VSCOcam with c3 preset

Deli Deli Kum Beach

Bu sene Port Alaçatı’nın çok gürültülü ve piyasa ortamından kaçıp Kum Beach içine açılan Deli Deli plaj sonrası güneşi batırmak, gece de içki içip güzel  müzik eşliğinde dans etmek için niş bir alternatif.

IMG_7749

Processed with VSCOcam with t1 preset

Propaganda Beach Club

İstanbul gece hayatının elektronik müzik sahnesine yön veren booking’leriye çok sevilen klüplerinden Propaganda da Çeşme’de yazlık mekanına kavuştu. Propaganda Beach, bir ressamın eliyle yerleştirilmiş gibi duran kayaların sınırladığı masmavi denizi, kumda şezlong, çimende hamak gibi rahatlama alternatifleri, arka planda rengarenk konteynırdan lojmanlarıyla çok keyifli bir beach. Propaganda’yı öne çıkaran özelliğiyse gece eğlenceleri. 19 Temmuz’da deep-house’un önde gelen DJ’lerinden Karmon burada kabine geçti ve yüzlerce tatilseveri sabaha kadar dans ettirdi. Önümüzdeki günlerde Propaganda’da Electronica ve Chill Out festivalleri de yapılacak. Tatil planlarınızı buna göre yapın derim.

IMG_5070   Processed with VSCOcam with c1 preset Processed with VSCOcam with hb2 preset  Processed with VSCOcam with a6 preset  Processed with VSCOcam with f2 preset IMG_4892 Processed with VSCOcam with k3 preset  Processed with VSCOcam with m6 preset IMG_4844 Processed with VSCOcam with m6 preset

IMG_7812

Babylon Ayayorgi

İzmir’de artık ‘buralı’ olmuş bir diğer İstanbullu beach’se İstanbul alternatif gece hayatının tartışmasız en önemli mekanı Babylon’un yazlık yerleşkesi Babylon Ayayorgi. Denizine bayıldığım Ayayorgi koyunda, ağaçlar altında, çimene minder ya da şezlong alternatifleri, leziz kokteylleri (bu seneki favorilerim Espresso Martini, Homemade Bloody Mary ve Morning Mojito), atıştırmalıkları ve güzel müzikleriyle her sene mutlaka uğradığım ve kalitesini hiç düşürmeyen bir beach. Buraya kalabalık, çoluk çocuk gelebilir, beach volley, langırt ve masa tenisi ile eğlenebilir, Discobirlik’e emanet happy hour’larda güneşi batırabilirsiniz. Soundgarden’ın Çeşme ayağı her sene olduğu gibi yine burada yapılacak. Yaza mükemmel bir veda için takvimlere not düşmeli.

IMG_5491 IMG_5475 IMG_5419 Processed with VSCOcam with k2 preset IMG_5391

]]>
https://www.cizenbayan.com/cesme-2014/feed/ 3
Cunda https://www.cizenbayan.com/cunda/ https://www.cizenbayan.com/cunda/#respond Wed, 23 Jul 2014 19:36:35 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=3921 Balıkesir Ayvalık ilçesine bağlı Cunda ya da Alibey adası, İstanbul ve Ankara’dan araçla 6-7 saat, İzmir’den ise 2 saat mesafede. Anakaraya yalnızca 2 köprü ile bağlı olan Cunda Adası’nda nefis balık ve mezeler yiyebilir, kite surf yapabilir ya da yalnızca kafa dinleyebilirsiniz. Gitmişken tarihi Taş Kahve’de bir Türk kahvesi için, tatildir diyerek diyeti falan boşverip hemen karşısındaki lokmacılardan lokma yememezlik etmeyin. 2-3 gün geçirme fırsatı bulup neredeyse aşık olduğum Cunda Adası’nda sevdiğim mekanları sizler için derledim.

2012-06-02-0476 IMG_9508 IMG_9598 IMG_9390 IMG_9413

Mola Cunda Otel

Çok huzurlu, şık, elegan, minimalist, peyzajı, kullanılan malzemeleri, yalınlığı ile her detayı çok ince düşünülmüş bir otel. Sade odaları, cibinlikli locaları, havuzun içinde yer alan keyif şezlongları ile iş stresinden uzaklaşıp kafayı boşaltmak için biçilmiş kaftan. Çocuk kabul etmeyen otelin havuz derinliği bile burada yorulmayın sadece keyif yapın kafanızı dinleyin dercesine. Hatta bence sırf burda kalmaya Cunda’ya gelinir.

tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako10_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako9_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako8_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako7_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako6_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako5_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako4_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako3_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako2_1280 tumblr_mrm8pxP7wn1qgelako1_1280

 

Cunda Balık Evi

Cunda Balık Evi’nde yoğurtlu semizotu, eritilmiş sepet peyniri, midye dolma, kalamar tava, çıtır karides böreği, ahtapot beğendi, sarımsaklı yoğurtlu sıcak otlar, kabak çiçeği dolması… çok ama çok leziz. Tavsiye olunur.

tumblr_mrnb52ZqpD1qgelako1_1280

tumblr_mrnb52ZqpD1qgelako9_1280 tumblr_mrnb52ZqpD1qgelako8_1280   tumblr_mrnb52ZqpD1qgelako5_1280 tumblr_mrnb52ZqpD1qgelako3_1280

Ayna

Ayvalık Cunda’da harika dekorasyonlu cici bir Ege / Akdeniz restoranı: AYNA : Asma yaprağında sardalya, rokalı karidesli makarna, şımarık pilav, cevizli erişte, Ege salatası, Akdeniz salatası, baharatli sübye, cızırdayan karides ve zeytinyağı muhteşem, yemeklerin yanına yazdıkları minik minik notlar da çok tatlı.

tumblr_mrqsn5bPTa1qgelako1_1280

tumblr_mrqsn5bPTa1qgelako10_1280

Plaj Sobe

Harika bir ortamı var, deniz güzel, şezlonglar masalar ve yemeklerin servisi de cici, fakat hayatımda yediğim en tuzlu salatayı yedim burada (daha doğrusu yiyemedim). Yolu taş, eşekler, keçiler falan var, doğayla iç içe ağaçlar altında sevimli bir yer. Servisin de bir defaya mahsus bu kötülükte olduğunu düşündüğümden yine de gidilecek yerlere yazmak istedim.

IMG_9357  IMG_9404 IMG_0453 IMG_9351 IMG_9346

Maden Adası ve çevresi

Taş Kahve’nin hemen karşısından kalkan teknelerle günü birlik turla gidebileceğiniz maden adası ve çevresinde denize girmenizi tavsiye ederim. Uyarayım, deniz abartısız BUZ gibi ama çok berrak çlok güzel. Bazı koylarda balıklar da var. Denizin rengine inanamayacaksınız.

IMG_9517 IMG_9415 IMG_9414 IMG_9507 IMG_9516 IMG_9489

Cunda Sahil Çarşısı

İncik boncuklar almak naif sahil kasabası gezinmek için ideal. İçiniz ısınacak.

2012-06-02-0467

 

2012-06-02-0470 2012-06-02-0469 2012-06-02-0468

]]>
https://www.cizenbayan.com/cunda/feed/ 0
çeşme 2013 https://www.cizenbayan.com/cesme2013/ https://www.cizenbayan.com/cesme2013/#comments Sun, 04 Aug 2013 08:59:47 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=1335 İzmir’in cicoş tatil beldesi Çeşme ve özellikle de Alaçatı gitgide popülerleşti ve Bodrum’un bir dönem ünlüleriyle ünlü koyu Türkbükü gibi olmaya yüz tuttu. Yine de burası da ünlülerin ve onları görmeye gelen ünsüzlerin görgüsüz şovlarıyla ünlenen tatil beldesine dönmeden önce 2 bilemedin 1 senesi vardır diye umuyorum. Bayramda pek çoklarınızın tatil rotasında yer alacak Alaçatı’da sevdiğim, cici mekanları bir araya toplayayım, minik bir rehber yapayım dedim. Buyrunuz.

degirmen

Hala yürünebiliyorken Alaçatı Merkez‘de hepsi birer butik otel, restoran veya dükkan olan taş evlerin arasında kalan dar sokaklarda yürüyün incik boncuk tezgahlarına bakın, İmren Pastanesi’nden irmik helvası yiyin, damla sakızlı ne varsa alın, Orta Kahve’de oturun, keyif yapın. Beach, konaklama, yeme içme ve bar tavsiyeleri içinse bu satırları okumaya devam edin…

incikboncuk

Beach:

Babylon Ayayorgi:

babylondeniz

Güzel müzikleri, Ayayorgi’nin Çeşme’nin geneline oranla daha sıcak ve girilebilir olan denizi, palmiye ve zeytin ağaçları, çimeni, serçeleri, minder / şezlong seçenekleri, güzel kokteylleri, happy hour’ları ve de wireless internet hizmeti ile benim favori beach’im Babylon. İstanbul’da da müdavimi olduğum bu mekanda haftasonları Oldies but Goldies partileri düzenleniyor.Her sene yaz sonunda ise Babylon Soundgarden Festivali’nin Çeşme ayağı da burada düzenleniyor.

babylon cimen

Plaj giriş ücreti hafta içi 30, hafta sonu 40 TL. (Vodafone Red’lilere giriş ücreti üzerinden %50 indirim uygulanıyor) Buraya gelirken kendi havlunuzu getirmeniz gerek, havlu hizmeti yok. Ama eğer getirmeyi unuttuysanız info pointten 40 Lira’ya satın alabilirsiniz.

Kum Beach:

kum2

Alaçatı’da yer alan Kum Beach’te kumda şezlong ve minderlerde, denizin üstündeki gölgeli çardaklarda ya da çimenlerin üzerindeki minderlerde, salıncaklarda güneşlenme seçenekleriniz var. Kum Beach Alaçatı’nın o meşhur rüzgarından korunaklı bir yerde ama yine de denizi Ayayorgi’den falan daha soğuk. Girerken biraz zorlansanız da kendinizi o yeşil mavi güzelliğin içine bırakıp biraz da alışınca keyfine varıyorsunuz.

kum1

Gündüz sakin, huzurlu bir yer burası; haftasonları ise akşam üstleri canlı müzik var. Çardağın önündeki sığ suya masa sandalye atıp keyif yapmak harika. Yemek seçeneği kısıtlı ama hamburgeri ve makarnaları güzel. Giriş 30 TL. Çıkış bedava.

Alaçatı Beach Resort:

alacatibeachresort

Çeşme’nin daha rüzgarlı, denizin daha soğuk olduğu kısımda, Otto Beach’in yakınlarında yer alan Alaçatı Beach Resort’un kumsalı güzel, servisi, yemekleri iyi. Sakin huzurlu bir beach. Giriş 30 TL, Vodafone Red’lilere %50 indirim var. Havlunuz yoksa veriyorlar. Kıymalı kıtır pidesi mutlaka denenmeli, muhteşem bir lezzet.

Konaklama:

Egge Otel:

egge

Ilıca’da, gece mekanlardan dönerken uğradığımız Kır Çiçeği’nin hemen yanında yer alan Egge Otel son derece temiz, uygun fiyatlı bir şehir oteli. Burayı tercih ederseniz hem Alaçatı merkeze hem beach’lere gitmek için çok mantıklı bir lokasyonda kalmış oluyor, hem de zaten beach’lere gittiğiniz için yüzüne bile bakmadığınız havuz için boşuna fazla fazla para ödememiş oluyorsunuz.

dostkahvalti

Konaklamaya Dost Pide’de ücretsiz ve leziz bir kahvaltı yapmanız için verilen kupon da dahil. Minibar ücretsiz. Rezervasyon için: http://booking.com/64a44e751d27

İmren Han Butik Otel:

iremhan

Alaçatı Merkez’deki harika dekorasyonlu bu butik otel süper çalışanları ile kalbimizde yer etti. Bahçesi, havuzu, herbiri birbirinden güzel odaları, dünya tatlısı Sakız Hanım’ı, hem Alaçatı’nın içinde hem de gürültüden uzak harika lokasyonu ile İmren Han Butik Otel’i burada yer bulabilirseniz tavsiye ediyorum. Rezervasyon: http://booking.com/ef3dff10c4bd62

Ala Otel:

ala

Ala Otel de yine Alaçatı’nın içinde yer alan o şirin mi şirin butik otellerden biri. Geçen sene burada kalmış, sahiplerinin elle hazırladığı leziz kahvaltılara, otelin bahçesine, odaların çok ama çok özenilmiş müthiş dekorasyonuna bayılmıştım. Sizin de her bir ayrıntısından keyif alacağınızı düşünüyorum. Rezervasyon ve fiyat bilgileri için: http://www.alaotel.com/odalar_ve_fiyatlar.htm

Katre Otel:

katre

Port Alaçatı’nın hemen karşısında, sörf merkezlerine çok yakın mesafede yer alan Katre Otel butik, temiz, çevreci ve cici bir otel. Odalarda yer alan sabunlardan yataklara kadar mümkün olan her şeyde organik malzemeler tercih edilmiş. Ayrıca organik yemek konusunda da oldukça iddialılar. Evcil hayvan da kabul ediyorlar. Rezervasyon için: http://katrehotel.com/#go_page_76

Yeme-İçme:

Kumrucu Hikmet:

kumru

Çeşme’ye gelip kumru yememek olmaz. Kumruyu da iyi yerde yemek lazım. Bence Alaçatı içindeki en iyi kumrucu Hikmet. Nedense Şevki daha ünlü ama kesinlikle Hikmet’in kumrusu bin kat daha iyi. İçinde neredeyse herşey olan Çılgın kumru tavsiyemdir. Yanında çayla leziz! Afiyet olsun.

İyi Pizza:

iyipizza

Alaçatı’nın içinde yer alan İyi Pizza’da hem pizza hem de et çok iyi. Aynı fırından çıkan pideler de kocaman porsiyonları ile denemeye değer. Yaz diye dışarda otursanız da içeri girip dekorasyona bir göz atmanızı tavsiye ederim. Eski içki şişeleri, yağ tenekeleri ve antika radyolarla çok sempatik retro bir ortam yaratılmış.

Balıksız Meyhane:

baliksiz

Eminim sizin de balıkçıya gidip rakı, meze ve ara sıcakla muhabbete dalıp ana yemek yani balık yemeye fırsat kalmayacak kadar çok doyduğunuz olmuştur. Port Marina’da yer alan Balıksız Meyhane de adı üstüne balık hariç bir balıkçıda olacak bütün meze ve ara sıcakları servis eden bir restoran konseptiyle doğmuş. Zaten mezelerin her biri o kadar özenle hazırlanmış ki her zamanki gibi balığa yer kalmıyor.

Tapu:

tapu

Şık bir ortam, leziz et, birbirinden özenle hazırlanmış orijinal mezeleri ve a kalite servisiyle Tapu, Alaçatı içinde hem rakı hem şarap keyfi yapabileceğiniz, iyi bir yerde yemek yemek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir restoran. Süzme yoğurt, kibrit kabak, kiremitte patlıcan ve servis elemanının size önereceği mezelerle başlayın, yeriniz kalırsa et olarak lokumun tadına da mutlaka bakın. Kalabalık gidecekseniz rezervasyon yaptırmakta fayda var: 0232 716 6140

Antiocha:

antakya

Alaçatı Merkez’de, minik fıskiyeli, gazino lambalı küçük taş bir avlu içinde en iyi Antakya meze ve etlerini yiyebileceğiniz, üzerine de iddialara göre Antakya’dakinden bile iyi bir künefe yiyebileceğiniz, dünya tatlısı güleryüzlü bir aileye ait Antiocha’ya bence son gününüzde falan uğrayın çünkü kesinlikle kilo alacaksınız. Antiocha’nın sahiplerinin bir de Beagle’ları var. Benim obez Alfie’min aksine bu leziz yemeklerin ve kokuların içinde fit kalmayı başardığı için koca bir aferini hakediyor.

Asma Yaprağı:

asma yapragi

Mutfağa girip ortadaki dev masadan Ege yöresine has mezeleri görüp bundan bundan bundan istiyorum diye seçtiğiniz; tabakları, bardakları, masa örtüleri, her bir ayrıntısı düşünülmüş şirin, sıcak bir restoran olan Asma Yaprağı Alaçatı Merkez’de yer alıyor.

Deli Deli:

delideli

Port Marina’da Cumartesi geceleri hoppidik hoppidik dans edebileceğiniz Deli Deli, Pazar Pazartesi akşamları canlı caz müzik eşliğinde leziz et yiyebileceğiniz şık bir restorana dönüşüyor.

Demlik Kahvaltı:

demlik

Ilıca’dan Alaçatı arasında yol üzerinde ağaçlar altında salaş samimi bir serpme kahvaltıcı. Ballar kaymaklar, zeytinler peynirler, dev gözlemeler, menemenler, porselen demlikte gelen çay, sıkma portakal suyu ve ne isterseniz var. Çok ucuz değil ama uygun fiyatla keyifli sunumlu bir kahvaltı için uğrayabileceğiniz bir yer Demlik Kahvaltı.

Dondurma Midye Dolma ve Mısır:

midye7

Alaçatı Merkez’de Veli Usta’nın damla sakızlı ve karamelli mavi dondurmasını mutlaka denemelisiniz. Midye Dolma ve mısır ise Çeşme’ye gitmişken mutlaka bata çıka yemeniz gereken lezzetlerden. Her beach’te satan birileri oluyor, hepsi de leziz.

Bar:

Tektekçi Alaçatı:

tektek

Beyoğlu, Bebek, Ankara ya da Alaçatı, Tektekçi her zaman kendimi evimde hissettiğim, çalışanların birbirine aile gibi bağlı olduğu bir müessese. Geçen sene olduğu gibi bu sene de en eğlenceli gecelerimizin ev sahibi oldu. Shot yelpazesi genişledi, geçen seneki belli bir saatten sonra ses kısma sorununa da silent disco teknolojisiyle inanılmaz iyi bir çözüm getirdi. Gece 2 gibi sıfır müzikle deli gibi dans eden insanlar görürseniz şaşırmayın yani.

Umami:

umami

Port Marina’daki Umami’deki kendi kokteylini kendin yap konsepti süper: shaker boyunu, içindeki alkolü (votka, cin, viski… ne isterseniz) ve aromasını (taze meyvelerden günlük hazırlanan meyve püreleri) seçip istediğiniz içkiyi yaratabiliyorsunuz. Bir de foam shot diye üzerindeki tatlı köpüğün aromasını seçebildiğiniz sek shot’lar var ki mükemmel. Fiyatlar uygun. Müzik de iyi. Tavsiye edilir.

]]>
https://www.cizenbayan.com/cesme2013/feed/ 1
GLORIA WEEKEND https://www.cizenbayan.com/gloriaweekend/ https://www.cizenbayan.com/gloriaweekend/#comments Fri, 14 Dec 2012 06:47:31 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=799 Hafta sonuna denk gelen 1-2 Aralık tarihlerinde bendeniz, Koray Caner, Ufuk Onur, Pinkfreud ve Alışveriş Cini Gloria Otelleri’nin davetlisi olarak Antalya’daydık. İstanbul’da yağmurlu, soğuk bir havayı bırakıp sabah ilk uçakla geldiğimiz Antalya ‘bakın ben kışın da çok güzelim’ dercesine masmavi bir gökyüzü, pamuk helva kıvamında bulutlar ve bu bulutların arasından kendini her gösterdiğinde içimizi ısıtan bir güneşle karşıladı bizi.

2012-12-01-7476

Havaalanından Gloria’nın yanyana yer alan 3 otelinden en yenisi olan Gloria Serenity Resort’a geldiğimizde kapıda Akdeniz bölgesinin gururu her türlü narenciyenin sıkılmış versiyonu, şampanyalar, sıcak havlular ve çikolatalı çileklerle karşılandık. Biraz sallantılı geçen uçak yolculuğunun kötü etkileri anında gitti. Buraya kadar her şey bir otelde olabilecek şeyler, normal. Lobiye geçtik. Check-in işlemleriniz halledildi, sadece imza atacaksınız dendi bize. Önüme gelen belgelerde ve oda kartında soyadım doğru yazıyordu: TANVERDİ şeklinde. O an orada sarılmak istedim Gloria çalışanlarına. Dersimizi çalıştık dediler :) Soyadımı doğru yazan kişi ve kurumlara hastayım. Daha ilk dakikadan kalbimi çaldı Gloria Serenity Resort.

elif

Şöyle bir dinlenmek, üstümüzü değiştirmek için otelin yeşillikler içindeki koridorlarından geçerek odalarımıza geldiğimizde bizi başka bir sürpriz bekliyordu: Hepimizin yataklarının üzerinde blog’umuzdan, twitter’ımızdan alınan görsellerle ismimize özel hazırlanmış, hoş geldin kartları vardı. Gözlerim doldu, o kadar cici bir jest ki. Şampanyalar, çeşit çeşit tatlılar da şık bir sunumla bekliyordu bizi. Çok şımartılacağız bu hafta sonu belli.

Öğle yemeği için deniz manzaralı, şık odalarımızdan zar zor ayrılıp aşağı indiğimizde hava güzel diye bahçeye kurulmuş, çiçeklerle donatılmış bir sofra ve gerçekten güler yüzlü bir personel karşıladı bizi. Açık büfe ve onlarca çeşit yemek içinden sağlıklı bir tercih yapıp ızgara balık ve salata aldım tabağıma. Aynı metaneti bir yemek bölümü büyüklüğünde olan rengarenk tatlı ve meyve bölümünde gösteremedim ama. Kendime hem göze hem damağa hitap eden bir tatlı tabağı hazırladım (vay efendim sonra niye 100 kilo oldum). Hepimizin tabakları en iyi kompozisyona oynar. ‘Blogger’ların açık büfeyle imtihanı’ geyiklerini kendimiz yaptık, kendimiz güldük.

Yemekten sonra sahil boyunca yürüyerek Gloria Golf Resort’a geçtik. Kahvelerimizi burada içtikten sonra masaj randevumuz için yine yeşillikler arasından yürüyerek Serenity bünyesindeki SPA’ya geçtik. Yanyana yer alan Golf, Serenity ve Verde’nin hepsinin kendi SPA’ları varmış. Serenity’deki SPA’nın içi huzur bulmak için tasarlanmış gibiydi. Loş bir ortam, havuzların arasından geçen ve özel masaj odalarına bağlanan köprüler.

Ben gloria özel masajı ve aqua thermy thermal yosun vücut bakımını kapsayan bir paket seçmiştim. Kahramanmaraşlı bir Türk’le evli olan Endonezyalı Rabia önce peeling, ardından sushi gibi koktuğum sıcak yosun bakımı ve mükemmel bir masajla 125 dakika boyunca yoğurdu beni. O an ruhumu teslim edebilirdim. Çıkışta taze meyve suları, bitki çaylarını yudumlayan yumuş yumuş insanlar olmuştuk hepimiz. Hem ruhen hem bedenen. İnanılmaz güzel masaj paketleri, hatta 1 haftalık 10 günlük incelme programları falan var. Hayalim şöyle detoks yaptığım bir 10 gün boyunca burada öyle bir paket almak.

S03

SPA sonrası tabii ki uyuduk. Akşam yemeği için buluştuğumuzda yemekten önce bir sürprizle karşılandık yine: Deniz kenarında bir deck’te, gitar eşliğinde şarap peynir keyfi! Allahım biz bunu hakedecek ne yaptık? Gerçekten krallar gibi ağırlanıyoruz. Akşam yemeği için a la carte Fransız restoranında rezervasyonumuz hazırdı. Hoş sohbet, leziz yemek ve tatlılardan sonra (diyet miyet yalan oldu tabii) “asıl” sürprizimiz için minik golf arabalarına bindik. 2 dakikalık eğlenceli bir yolculuktan sonra yeşillikler içinde dev bir villanın önünde bulduk kendimizi.

No images found.

Kapıyı açtığımızda dev bir yılbaşı ağacının altında yine ismimize hazırlanmış hediye paketleri vardı. İçeride barmenler, DJ, kuş sütünün eksik olduğu bir masa ve kusursuz bir parti için aklınıza gelebilecek her şey hazır ve nazır bir şekilde bizi bekliyordu. İçinde kendi fitness’ı, sinema salonu, hamam’ı, saunası, havuzu falan olan bu villa Presidential Suite’miş. Sadece devlet başkanlarına ve çok özel misafirlere verilen bu villanın belli bir fiyatı yok ama geceliği 20 bin Euro’nun altına düşmüyormuş. İsmimize özel hazırlanan kokteyller, shotlar, dans, kareoke ile erken bir yılbaşı partisi yapmış olduk böylece. He bu arada hediye paketlerimizin içinden yarınki golf dersimiz için golf t-shirt’leri çıktı.

Ertesi sabah hava yine günlük güneşlik. Bunu da kesin siz ayarladınız esprileri arasında şahane bir kahvaltı ettik. Kahvaltıdan sonra yine sahilde bulduk kendimizi. Hava sıcacık, ayaklarımızı denize soktuk, mayo olsa yüzerdik o derece. Golf dersimiz öncesi bir sürpriz daha bekliyor bizi. Gloria Hotels & Resorts bünyesinde bir hayvanat bahçesi varmış. Pony’ler, flamingolar, tavus kuşları, tavşanlar, keçiler… Cennet gibi bir yer burası. Dünyanın en şirin mahlukatlarını elle besleyip sevgi ve pozitif enerjiyle dolduktan sonra artık golf dersimiz için hazırız.

Golf’ü yaşlı sporu ve sıkıcı sanardım; çok yanılmışım. Dünya tatlısı bir golf hocasından aldığımız 1-2 saatlik ders sonunda inanılmaz bir teknik ve kuvvet gerektirdiğini anlamış bulundum. Biraz zengin sporu olduğu doğru. Çünkü golf sahalarını kiralamak, hatta mesela İstanbul’da bu sahaları kiralayabilmek için bir takım kulüplere üye olmak, farklı vuruşlar için farklı tip sopalar satın almak falan gerçekten masraflı meseleler. Ama golf cennet gibi yerlerde oynanıyor, sırf bu yüzden bile inanılmaz keyifli. Normalde gideyim de bir gold oynayayayım demezdim bu vesileyle bu güzel sporla da tanışmış oldum.

Golf sonrası, gold kulübün cennet gibi ortamında hafif birşeyler atıştırıp tekrar havaalanının yolunu tuttuk. İki güne bu kadar aktivite sığdırmak, eğlenmek, dinlenmek, kendini şımartmak mümkünmüş. Kışın Antalya normalden de daha güzelmiş üstelik. Gloria Resorts & Hotels çevreye duyarlı mimarisi, sahili, yeşillikleri, cennet gibi bahçesi, binlerce aktivitesi, SPA’sı, yemekleri, inanılmaz güleryüzlü personeli (bu arada otelde bolca Down sendromlu çalışan da var ve inanılmaz iyiler) ve misafirperverliği ile Cuma akşamından ya da Cumartesi sabahtan gidiş, Pazar akşamı veya Pazartesi sabahı dönüş şeklinde harika bir tatil yaşatabilir size. Bu arada oteller dev gibi olduğundan en dolu zamanlarında bile tıklım tıklım olmuyormuş ve misafirler genelde yabancılardan oluşuyormuş. Şehirden kaçıp kafa dinleyesiniz varsa kesinlikle tavsiye ederim.

 2012-12-01-7533 Snapseed

Hafta sonu ve Gloria Hotels & Resorts’dan daha çok fotoğraf için buraya tıklayabilirsiniz.

]]>
https://www.cizenbayan.com/gloriaweekend/feed/ 1
tektekçi nereye biz oraya https://www.cizenbayan.com/tektekci-alacati/ https://www.cizenbayan.com/tektekci-alacati/#comments Mon, 11 Jun 2012 09:53:03 +0000 http://www.cizenbayan.com/?p=287 Açıldığı günden beri Beyoğlu’nda en sevdiğim mekanlardan olan Tektekçi yazlıkçıları unutmadı ve geçtiğimiz haftasonu (2 Haziran Cumartesi günü) Alaçatı’da da bir şube açtı! Ben Amerika’da Miller Music Tour’da olduğum için katılamadım açılışa ama fotoğrafları görünce baya aklım kaldı, mekan şahane olmuşa benziyordu!

Tektekçi nereye biz oraya diyorduk ya hani, ciddiydik!

Billur, Pelin ve ben topladık bavulları, Tektekçi’nin yazlık versiyonunu ziyarete Cumartesi sabah ilk uçakla İstanbul’dan İzmir’e gittik.

Çok ala otel Ala Otel‘e bavulları bırakıp incik boncuk satan tezgahlara baka baka Damla’yla kahvaltı yapmak için Orta Kahve‘ye oturduk. Burada Serkan Şedele’ye rastlayıp akşam onu da Tektekçi’ye davet ettik. Kahvaltıdan sonra akşama kadar vakit geçirmek için plaja gidelim dedik. (Eski Kum) Fun Beach‘te güneşlenirken uzun zamandır ihtiyacım olan uykuyu uyudum. İsmi fun olsa da  Plajda Pelin‘in ikinci kitabını okurken karşılarında onu görmenin mutluluğuyla imza almaya gelen bıcır bıcır iki kızın heyecanlı sesiyle uyandım. Ne büyük mutluluk olmalı. Yemek üzerine gölgede gerçekleştirdiğimiz tavla mücadelesini Billur 5-0 kazandı. Kendisine dondurma borçlandım. Bu hezimetten sonra teselliyi Çeşme’nin buz gibi denizinde aradım. İtiraf edeyim buldum da :)

Deniz, güneş ve kum üçlemesinden hevesimizi alınca şirin otelimize dönüp akşam için hazırlanmaya başladık. Billur daha Alaçatı’ya gelmeden rezervasyon yaptırmıştı Asma Yaprağı‘na. Sebebini gidince anladık. Mutfağa girip ortadaki dev masadan yiyeceğiniz mezeleri görüp seçtiğiniz şirin, sıcak bir restoran burası ve mezeler öyle leziz ki önceden rezervasyonsuz yer bulmak pek mümkün değil. Tabaklar, bardaklar, masa örtüleri her ayrıntı o kadar titizlikle seçilmiş ve yemek deneyiminizi çok ama çok keyifli bir hale getiriyor.

Şahane yemeğin üzerine sıra geldi sebebi ziyaretimize: Alaçatıda butiklerin tezgahların olduğu ana cadde üzerinde Tektekçi tabelasını (İmren’in hemen karşısı) görüp sokağa girin, 10 metre ilerde Tektekçi’nin girişini göreceksiniz. Bu giriş geniş bir avluya açılıyor: işte 100’den fazla rengarenk shot, en az sizin kadar eğlenen enerjik çalışanlar, güzel müzik ve eğlenceli saatler geçireceğiniz yazlıkçı Tektekçi‘ye geldiniz! Hoş geldiniz!

Masamıza rengarenk onlarca shot geliyor. İsimler de birbirinden eğlenceli: Net, Sert, Flat, Kiss, Blizzard, Sting, Nemo, Kafa, Cücük, Yat, Zoi, Efil, Vanminüt, Fişenk, Kurander, Davai, Nasip, Sospiro, Oi, Çivi, Beberuhi, Dikiz, Aman, Dudu, Hit, Ska, Fiks, Halo, Barbut, Hoo bazıları. Akılda tutmak zor ama garsonlar hepsini ezbere biliyor. Menüyü açın, tatlı mı, tatlı ekşi mi, acı mı, sert mi nasıl bir shot içmek istediğinize karar verin, sonra ya garsonlara sorun ya da renklerine ve adlına bakıp iç sesinizi dinleyin. Bol bol shot deneyin! En sevdiğiniz shot’ı bulunca ismini unutamayacaksınız zaten.

Benim favorilerim bonibonlu Baileys’li Dikiz, yine Baileys ve Malibu’lu Mud ve damla sakızlı Gongo. İsmine bayıldıklarım da var elbet: Zor Kız mesela:)

Geçtiğimiz hafta müşterisini çok seven işletme Tektekçi’nin ‘en yaratıcı içerikli tweet’i atanı Alaçatı’ya tatile götüren yarışmasına ‘Biraz daha zor kız içersem hiç zor bir kız olmayacağım’ tweet’imle katılsam da kazanamıyorum ama olsun. Tektekçi personelinin kalbinde yer edinmiş olmalıyım ki sürekli Zor Kız ikram ediyorlar bana:)

IMG 4324

Alaçatı’daki şube Beyoğlu’ndakinden daha geniş, açık havada, yolunuz düşerse mutlaka uğrayın, bu eğlenceyi kaçırmayın! Ben bir daha gitmek için sabırsızlanıyorum! Beyoğlu’ndaki gibi burada da tuvaletin siyah duvarına tebeşirle yazı yazabiliyorsunuz. Komik yazıları okumak isteyenler sebebiyle tuvalet sırası oluşmuyor değil:) Biz gittiğimizde beyaz tebeşir vardı. Renkli tebeşir olsun shot’lar gibi dedim, beni dinleyip almışlar hemen! Canım Tektekçi ya!

Tektekçi’den sonra Aya Yorgi’de hayat varmış diye duyuyorum ve Kafepi Beach‘e gidiyoruz. Neredeyse sabah olacak ama barmenler bile dans ediyor öyle bir eğlence. 5’e kadar burada takıldıktan sonra geceyi Kırçiçeği’nde çorba içerek sonlandırıyoruz.

Sabah Ala Otel’in güleryüzlü çalışanları bahçede şahane bir sofra hazırlıyorlar bize. Süper bir Ege kahvaltısının ardından bu sefer de 9 Haziran Cumartesi açılan Aya Yorgi’deki Babylon‘a gidiyoruz. Aya Yorgi koyunu çok severim, denizi şahane bence. Babylon da sanırım en güzel yerini kapmış. Yeşillikler üzerinde ister minder ister çimenlerde güneşlenmeli, Birol’un şahane kokteyllerinden içmeli, güzel müzik dinlemeli huzurlu bir gün geçiriyoruz. Temposuna hayran olduğum popüler müziğin renkleri blogunun yazarı Erhan da burada tatil yapmakta.

Güneş batmaya başlayınca Alaçatı’ya dönüp Kumrucu Hikmet‘e gidiyoruz. Ben ilk defa kumru yiyorum. İtiraf edeyim bildiğin sandviç işte dediğim kumruyu tadınca kendimden utanıyorum. Çok ama çok leziz. Üzerine bir de 5-0’lık hezimetin borcu damla sakızlı dondurmalarımızı yiyince Nirvana’ya baya yaklaşıyoruz. Alaçatı Caddesi’nde incik boncuk baktıktan sonra bu süper mikro tatilin sonuna geliyoruz. Oteldekilerle ve Tektekçi’dekilerle vedalaştıktan sonra İstanbul’a dönmek üzere havaalanının yolunu tutuyoruz.

 Bu küçük Alaçatı kaçamağımızın fotoğraflarına bakmak için şöyle tıklayabilirsiniz.
]]>
https://www.cizenbayan.com/tektekci-alacati/feed/ 1