
Miller Music Factory 2012’de Film adlı şarkısıyla 3. olan Gülüm Çahan’la kahve içip sohbet ettik. Gülüm MMF’ye nasıl katılmış, gelecek planları nelermiş, onu siz de tanıyın diye sorular sordum, bakın bakalım kimmiş bu kız.
Evet, başlıyoruz. Klasik soru: Kimdir Gülüm Çahan?
1989 İstanbul doğumlu bir aslan burcu kadınıyım. Yükselenim bile aslan ve bununla gurur duyuyorum. Bir de ağzımı açtığımdan beri şarkı söylüyorum.
N’apıyordun MMF’den önce?
St. Michel Fransız Lisesi mezunuyum ben. Liseyi bitirince hukuk okumaya Fransa’ya gittim ve 2 sene sonra mutsuz olduğumu fark edip müzik yapmak için Türkiye’ye geri döndüm.
Küçüklüğünden beri şarkı söylüyormuşsun işte, neden hukuk okumaya karar verdin ki?
Ama Türkiye’de müzik işleri çok çetrefilli. Bunu hayatımı kazanacağım bir iş olarak yapmayı düşünmüyordum hiç. Hukuk okumaya başladıktan sonraysa ‘sabah 9 akşam 5’ insanı olma yolunda gittiğimi ve bunun hiç bana göre olmadığını fark ettim.
Hobiydi yani müzik ilk başta?
Hobiden ziyade bir yaşam biçimi ve mutluluk kaynağıymış benim için ve Fransa’da bunun eksikliğini hissettim.
Mutsuz olduğunu anlayınca müzik yapmak için Türkiye’ye döndün?
Evet, okulu bırakıp Türkiye’ye geldim ama bir sonraki adımımı bilerek gelmedim. Ne yapacağımla ilgili adımlar atmadan önce bir müddet adapte olmaya, yeniden ailemle yaşamaya alışmaya çalıştım.
Ailen nasıl baktı bu duruma, okulu bırakıp geri dönmene?
Evin kadınları çok desteklediler. Bir yandan tabii ki sürekli emin misin sonradan pişman olma konuşmaları oldu. Ama normal. Babamsa kolunda altın bileziğin olsun, okulunu bitir öyle gel diyordu, aslında her ebeveynin söyleyeceği gibi. Ama müzik sektöründe çok da geç kalmamak lazım. Okul bitsin diye beklerken geç de kalabilirdim. Gerçi matematiksel bir iş değil müzik. Şans faktörü çok hakim. Doğru anda doğru yerde olmak mühim. Senin gibi bir sürü insan var, yerini çok çabuk bir başkası alabilir. Bunun gibi endişelerim vardı. En sonunda bana güven ve sevgileri sonsuz olduğu için orta yolu bulduk. Geneline bakıldığında haklı uyarıları dışında çok destekleyicilerdi.
Ailenin de desteğiyle cesur davrandın ve risk aldın yani…
Evet. Hikayeni bilmeyen bir kimsenin gözünde ‘Fransa’da okulu bitiremeyip dönen kız’ oluyorsun. 3. kişilere kulakları tıkamak lazım bu açıdan. Yine de uğruna vazgeçtiğin şeylere bakınca müzikte çok başarılı olmam gerek gibi bir baskı oluşturuyor insan kendi üstünde. Zor bir karar. Yine de insan başkalarının ne düşündüğünü ikinci plana atmalı hep. Arkadaşlarıma falan da hep aynı şeyi söylüyorum. Ne yapmak istiyorsanız onu yapın diye. Bu hayat sizin. Herkesten bir şekilde ayrılacaksınız ve tek başınıza olacaksınız. Kendinle, kendi kararınla mutsuz olursan hiçkimse seni mutlu edemez.
Geri dönüp adapte olma ve olumsuz yorumlara göğüs germe dönemi nasıl sonlandı? Nasıl başladın müzik yapmaya?
Bir yazı bu şekilde geçirdikten sonra Aralık ayında BarışaRock festivalini düzenleyen Deniz Kahya ile tanıştım. Böyle bir yeteneğin ve ışığın var neden kullanmıyorsun artık bir şeyler yap dedi bana. Kafamda bu tarz fikirler oluşmaya başladı. Başı çeken ama şimdi adını söyleyemeyeceğim bir plak şirketiyle görüşmeye gittim. Bana kendi şarkılarını yaparsan seninle çalışırız ama yapmazsan senin gibi bir sürü adam var dediler.
Tam Moda’da kendi evime çıktığım sıralardı. Tesadüf eseri Gülüm Çahan projesinde ismi benimle beraber anılacak olan insan Görkem Oker yan komşum oldu. Bir gün evde oturup şarkı çalıp söylerken eğlencesine kayıt yaptık.
Film şarkısının sözlerini yazdım. Kafamda da bir melodi vardı, Görkem’le beraber oturduk geliştirdik ve Film şarkısı çıktı ortaya. İnternete koyduk. Baya tıklandı ve güzel yorumlar aldık. Demek ki olabiliyormuş dedim. Bahsettiğim plak şirketine de gönderdim şarkıyı ve çok beğendiler. Halen de bütün şarkılarını bitir demolarını kaydet gel bakalım diyorlar. Ama ben ‘siz beni zamanında olması gerektiği kadar desteklemediniz’ gözüyle bakıyorum. Bir de olaya çok ticari baktıkları için benimle ilgili değiştirmek istedikleri şeyler vardı. Ben sanatsal bakıyorum. Uyuşmamız mümkün değil. O yüzden şu an daha tek başımıza ilerleyen bir yapımız var. Indie’yiz yani. Şu saatten sonra da bu işi büyütmek için bir araya geleceğimiz insanlar ‘evet sizin yaptığınız iş güzel biz bunu geliştirmek adına bir müdahalede bulunuruz’ diyecek insanlar olacaklar.
Artık internet var. Eskidendi belki Unkapanı’nda ‘plak’ şirketlerinin kapısında yatma meseleleri. İnternete bir şarkı yükleyip hiçbir plak şirketinin ticari kaygılar sebebiyle müdahalelerine maruz kalmadan bir gecede bile ünlü olmak mümkün…
Evet. İlla basılı albüm çıkarman bile gerekmiyor artık. EP diye bir şey var.
Peki tamam, bir gün komşunla evde otururken bir şarkı yaptınız, internete yüklediniz ve olumlu eleştiriler aldınız. Sonra?
Ocak’ta Miller Music Factory’nin başvuru zamanı geldi. Benim de geçmiş senelerde dereceleri olan arkadaşlarım bu yarışma çok sana göre bir yarışma neden katılmıyorsun diye beni gaza getirdiler.
Nasıl bir yarışma bu? Biraz bahsetsen? Kaç kişiyle yarıştın?
MMF 8 senedir yapılıyor ve müzik dünyasına pek çok isim kazandırmış bir yarışma. Bu sene 1300 ekip ve 2800’e yakın şarkı katıldı. Ön eleme ile 150 şarkı seçiliyor. Sonra internet oylaması var ve bu finalist seçiminin %20’sini etkiliyor. İnternet oylamasından sonra hem siz hem de yaptığınız iş baya bir incelendikten sonra 10 finalist belirleniyor.
Ön elemeyi geçince ve daha sonrasında da finale kaldığımızı öğrenince hem çok şaşırdık hem de çok sevindik.
Finale kalana kadar herhangi bir sahne deneyimin olmamış sanırım?
Evet, hayatımda ilk kez finalde sahneye çıktım. Diğer ekipler çeşitli yerlerde sahne alan, müziğin daha profesyonel olarak içinde olan gruplardı. Benim ilk deneyimimdi.
Buna rağmen 3. oldun. Tebrikler. Sence ne kazandırdı bu yarışma sana?
Bana göre müzik yarıştırılabilecek bir şey değil. Çok bireysel bir şey. Yine de işin eğrisini doğrusunu öğrenebileceğiniz bir ortam oluyor yarışmalarda. MMF 3.lüğü bir yıl boyunca sahip olacağınız bir titr ve bu titrle neler yapacağınız size kalmış bir şey. Ama bundan da önemlisi bu süreçte bir şeyler öğrenmek. Sahne performansı, workshoplar, güzel arkadaşlıklar… Aldığım derecenin de ötesinde bir bütün olarak MMF’de bulunmuşluğuma seviniyorum.
Televizyonunu yeni açanlar için son iki seneni özet geçiyorum. Mutsuz bir hukuk öğrencisi olduğun Fransa’dan döndün, tesadüfen şu an seni müzikal anlamda besleyen bir insanla tanıştın, bir şarkı yaptın, MMF’ye katıldın ve 3. oldun. Oldukça ilham verici bir hikaye. Peki, tüm bu olanlardan sonra nasıl tepkiler aldın?
Şaşırdık aslında tepkilere. Kötü eleştiri almadık hiç. Beklentim vardı elbet ama bu kadarını da beklemiyordum.
Planların neler bundan sonrası için?
MMF sayesinde güzel müzik oluşumları içine girdim. Tanıştığımız insanlarla beraber projeler içine giriyoruz. Albüm için çalışmalar var. Sözlerini benim müziğini Görkem Oker’in yazdığı 10 şarkımız var.
Yavaş yavaş konserlere de başlıyoruz artık. Yumuşak bir geçişle. Çok büyük bir kitleye hitap etmiyoruz sonuçta. Çıkıp ‘Merhaba ben Gülüm Çahan, 10 tane şarkı yaptım, hiçbirini bilmiyorsunuz ama oturup dinleyin hadi bakalım’ demeyeceğim tabii. Hem bizim şarkılarımızın hem de coverların olduğu konserler olacak.
Daha henüz Türkiye’de yapılmamış konsept konserler verme fikrimiz var. Can Bonomo ve internetten verdiği ev konserleri güzel bir örnek. Ancak farklı olursan aradan sıyrılabilirsin diye düşünüyorum. Amerika’yı yeniden keşfetmekten bahsetmiyorum ama yapılmış şeylerse de kendimden bir şeyler katarak geliştirmek önemli. Her zaman benim ne hoşuma gidecekse onu yapmaya çalışıyorum.
Fransa’dan geri döndün büyük riske girerek, belki korkarak, şimdi konserler vermeye başlıyorsun. Müthiş bir his olmalı.
Bu işi yapacağım küçüklüğümden beri içimdeydi aslında. Ne mutlu bana ki hayallerinin peşinden giden biri oldum. Bazılarına göre hata veya başarısızlık sayılabilecek kararlar verdim ama şu an çok mutluyum.
– Fiona Apple – Extraordinary Machine
– Gomez – Get Miles
– Archive Bullets
– Bat For Lashes – What’s A Girl To Do?
– Frankie Rose – Night Swim
– Jehan Barbur – Gidersen
The Away Days
The Away Days
Miller Music Factory 2012’de Film adlı şarkısıyla 3. olan Gülüm Çahan’la kahve içip sohbet ettik. Gülüm MMF’ye nasıl katılmış, gelecek planları nelermiş, onu siz de tanıyın diye sorular sordum, bakın...

ayşe ertuğrul
ayşe ertuğrul
Miller Music Factory 2012’de Film adlı şarkısıyla 3. olan Gülüm Çahan’la kahve içip sohbet ettik. Gülüm MMF’ye nasıl katılmış, gelecek planları nelermiş, onu siz de tanıyın diye sorular sordum, bakın...

YORUMLAR
Şu an hiç yorum yok.