Amsterdam Dance Event 2018

Bu sene ilk kez katıldığım ve bundan sonra ADE olarak anacağım Amsterdam Dance Event dün itibariyle başladı.

Elektronik dans müziğin her yönüyle ele alındığı ADE’de gündüz ve gece olmak üzere benim hem ‘work hard’ hem de ‘party hard’ yönüme hitap eden yüzlerce etkinlik var.

adegreen

Gündüzleri şehrin büyük tiyatro ve kongre merkezlerinde ucu bir şekilde dans müzik endüstrisine bağlanan doğa ve çevreyle, endüstri emekçilerinin ruhsal ve fiziksel sağlığıyla ve hatta siyasal ve toplumsal olaylarla ilgili birbirinden ilgi çekici konferanslar gerçekleşirken, fuar alanlarında hatta otellerde ise işin mutfağında olanların çok ilgisini çekecek teknik ekipmanların tanıtımları, test sürüşleri, işin ustası ünlü sanatçıların verdikleri workshoplar yer alıyor. Tüm bunlar olurken öne çıkan plak şirketleri, festival markaları ve kulüpler yine gece kulüpleri, gemiler, eski kilise ve okul binaları, küçücük plakçılar, parklar ve aklınıza etkinlik düzenlenebilecek daha neresi gelirse yıldız isimlerin yer aldığı line up’larla ‘showcase’ adı verilen partiler düzenliyorlar. Bitmedi, şehirde tüm bu curcuna olup biterken bir yandan endüstriden birlikte çalışma şansı olan insanlar ya ‘networking’ etkinklerinde bir araya geliyor ya da ADE’nin konferanslar için ‘pass’ alan katılımcılara sunduğu ‘database’ üzerinden birbirleriyle iletişime geçip tanışma şansı elde ediyorlar.

elifmusique_delamar

Yani ADE elektronik dans müziğin her yönüyle geleceğine şekil veren bir etkinlik.

Amsterdam lojistik açısından böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya çok uygun bir şehir. Her yere çok kısa sürede bisikletle gidip gelebilmek dışında, Hollandalılar bu işi çok ciddiye alıyorlar. Onlarca ünlü elektronik müzik sanatçısının memleketi olan bu şehirde Amsterdam’ın bir gece valisi var mesela.

ADE’nin ilk gününde şehrin hemen merkezinde, ünlü gece kulübü Melkweg’e çok yakın De La Mar tiyatrosunda birbirinden ilgi çekici kısa keynote konuşmalarına ve oturumlara katıldım.

elifmusique_mokum

Katıldığım ilk oturum sürekli turnede olan DJ’lerin ruhsal, mental ve fiziksel sağlığıyla ilgiliydi. Müzik eğlence sektörü ile ilgili olduğu için DJ’lerin ve Prodüktörlerin yaptığı iş bazen iş gibi görüşmeyebiliyor. Eğlenceli olmasına asla bir diyeceğim olmamakla beraber zorlu çalışma koşulları olduğu unutulmaması gereken oldukça da çok çekişmeli bir endüstri. Baskıya dayanamayıp intihar eden, uzun süreli aşırı madde kullanımı sebebiyle kontrolünü ve sağlığını kaybeden örneklerin olduğu endüstride sahneye çıkmadan önce stres atmak için uygulanabilecek tekniklerden, sosyal medyanın yıkıcı etkilerine karşı uyarılara kadar bir elektronik müzik emekçisinin kariyerinin daha sürdürülebilir olması için neler yapılabileceğine dair çok konu masaya yatırıldı. Ben de sürekli yolda olduğum için bu konferansı ilgiyle dinledim.

Başka bir konferansta nasıl daha yaratıcı olabiliriz sorusuna cevap aranıyordu. Çok kompetitif dans müzik endüstrisinde her şey seri tüketim ve dolayısıyla seri üretimde. Bu baskı karşısında yolunu ve ilhamını kaybedenlere verilen tavisyelerin başında fiziksel aktivite geliyordu. Ben bunu kendime şöyle yordum: nerede olursam olayım yogaya devam!

elifmusique_amsterdam

Bir sonraki katıldığım konferansın başlığı Rave For Revolution’dı ve elektornik müziğin en yaygın tüketicileri olan genç kuşağın, elektronik müzik etkinliklerinde bir araya gelerek benzer değerler çevresinde toplumsal bir güç oluşturduğu ve hatta zaman zaman devrimsel nitelikte toplaşmaları kendi kendine hayata geçirdiği konuşuldu. Gürcistan Tiblis’te bir gece önceki gece kulübü baskınını protesto etmek için parlamento binası önünde ‘partileyen’ binlerce genç ulusal kanallarda bile haber oldu. Bu gençler kendilerini bir araya getiren elektornik dans müziğin dışında ırkçılığa, faşizme, baskıya karşı birlikte renkli görüntüler verecek şekilde dans ederek gri odalarda takım elbiseleriyle oturan adamların dikkatini çekmeyi başarmışlardı.

Filistin’in Ramallah bölgesinde düzenlenen bir Boiler Room 8-9 senedir birşeyler başarmak için çalışan ve hatta buralarda gerçekleşen ilk partileri düzenleyen Jazar Crew’un en mutlu anlarından biriydi. Savaşın ortasında bile gençlerin benzer eğlencelerini benzer tutku ve dileklerini olduğunu yüzbinlerce Boiler Room izleyicisinin gözlerinin önüne sermiş oldu. Önyargı ve kalıplaşmış fikirleri yıktı.

elifmusique_adegreen-plastic

Konferanslara biraz ara verip Beyrut’un iki güzel gece kulübünün yaratıcılarıyla yemek yedim. Akşamüstü ADE Green’de bu kez büyük bir salonda plastiğin geleceği konuşuldu. Sahnede hem bu konuda değişime ön ayak olabilecek büyük firmaların yetkilileri, hem bu değişimi büyük kitlelere bensimsetebilecek festivaller ve sanatçılar hem de konuyla iligli bir bakan vardı. Bakanın sahnede oluşu konunun ne kadar ciddiye alındığına dair büyük bir işaretti. İlk keşfedildiğinde üretim ve şekil verme kolaylığı ucuzluğu hafifliği ile devrimsel bir malzeme olan plastik günümüzde çok büyük bir çevresel sorun halinde. Plastiğin kendisi değil tek kullanımlık yani bir kez kullanılıp çöpe atılan ucuz plastiğin atığının nereye gittiği hiç düşünülmeden kullanımı sorun olduğundan yine kitlesel farkındalık ve büyük oranlarda alım satım yapan firma kuruluş ve tabii devletlerin bu konudaki kararlılığı önemli. Sahnede konuşan festival temsilcileri festivallerdeki tek kullanımlık plastik bardakların pipetlerin yerine alternatif çözümler bularak ve sanatçılar aracılığıyla aslında toplumda ‘trendsetter’ olan elektronik müzik dinleyicisine bu konuda farkındalık aşılamak görevlerini üstlendiklerini ve bu konuda devletten de yardım istediklerini anlattılar. Geleceğe dair ümitlendim.

Dün katıldığım son konferansın konusu ise sanatçıların kendi hayran / takipçi kitlelerini sadece etkinlik bileti ya da albüm satmak için değil farkındalık yaratmak istedikleri konu ile ilgili de harekete geçirebilecek bir güçte olduğu konuşuldu. Ünlü parti destinasyonları olmak dışında eşsiz doğasıyla öne çıkan İbiza’da kumsalda çöp toplayan, Tulum’daki altyapıya dikkat çeken Blondish’den Vivien’in; çevrecilik gibi konulara belki biden bile uzak Beyrut’taki kulübünde pipetleri kullanımdan kaldıran DJ Tal’ın örnekleri bana da bu konularda daha çok konuşmak adına ilham verdi.

elifmusique_blondish

Konferanstan sonra çok sevdiğim bir plak şirketinin A&R’ıyla toplantım vardı. Toplantı derken, bir barda karşılıklı şarap içmek, yani e-mail ortamından çıkıp yüzyüze tanışmaktan bahsediyorum. ADE bu tarz temaslar için çok uygun bir ortam sağlıyor. Sonrasında da küçücük bir plakçıda Patrice Baumel’in bir saatlik improvize setiyle dans edip eve, Ableton’ımın başına döndüm.

elifmusique_patrice-kompakt

Bugünün gündüz De Brokke Grond’da sektöre yön veren markaların son model müzik aletlerini inceleyeceğim, ünlü prodüktörlerin masterclass ve workshoplarına katılacağım. Akşamüstü DJ ve sanatçı agency’lerinin showcase’lerinden, ADE nedeniyle şehirde bulunan onlarca arkadaşımı görmeye uzanan gece ise 10’larca parti arasından seçeceğim partilerden birinde dans edeceğim.

ADE Cuma, Cumartesi ve Pazar da devam edecek. Gündüzleri bilgi ve ilham dolup geceleri dans edeceğim. May the force be with me!

Ateşin Yankısı [Yoga Journal]

Bu sene ilk kez katıldığım ve bundan sonra ADE olarak anacağım Amsterdam Dance Event dün itibariyle başladı. Elektronik dans müziğin her yönüyle ele alındığı ADE’de gündüz ve gece olmak üzere...

Önceki Yazı