Screen Shot 2021-12-29 at 10.02.27 PM

Yine yazmicam diyip diyip mesajlariniza dayanamayip ama en cok da bu fragile ve kaybolma ihtimali olan anilari sonradan okumak bana cok iyi geldiginden kendimi yine bir sene sonu yazisi yazarken buldum :) Sizlere leziz tacolarin diyari Meksika’dan sesleniyorum. cok hizli yazdim imla hatalarimi  ve turkce karakterleri affedin lutfen <3

2021’e Guney Afrika’da girdim. Covid oncesi son gittigim yer olan Guney Afrika, sinirlar acilinca ilk gittigim yer oldu, tesadufen. Kasim sonunda 2 ay boyunca 5-10 tane gig calmaya gitmistim ama cogu iptal oldu. Yilbasinda da calacaktim hatta, o da iptal oldu. Sora tum ulkeler Guney Afrika ile ucuslari durdurdu. Nerdeyse Turkiye’ye bile donemiyordum. 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Hatta Meksika’da giglerim olacakti ama 2021 de iptallerle baslamisti. Ayin 2’sinde pasa pasa Istanbul’a evime dondum

O siralar her hafta canli yayinlar yaptigim Abracadabra residency’me baslamistim. Guney Afrika’da beni biraz zorlayan bu Twitch canli yayinlarimi bir sure evden yapmak iyi olacakti aslinda. Uzun zamandir baslamak istedigim Presence Process (Varolus Sureci) kitabini nefes egzersizleriyle yapmaya baslayabilecek, tekrar yola cikmadan once evde biraz daha muzik yapabilecek, disci doktor vs ziyaretlerimi halledecek ve en onemlisi dinlenebilecektim. 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

2021’in 2. gunu Istanbul’a dondum.  Ertesi gun hemen su yayini yaptim . 

Ocagin 5’inde Dance To The Beat Remix’im yayinlandi. 

Bir hafta sonra 34 yasina evde girdim. Sinem, Merve, Ziya, Berk, Murat ve Cooper benimleydi. Didemcim de asiri saglikli pastami yollamisti uzaktan da olsa. 

Istanbul’da her sey kapali, studyoda bolca zaman gecirip presence process’in nefes ve okumalarina yogunlasmistim.  Ziya seyahate giderken cooper’i bana birakiyodu. Her Pazar live stream’lerde Sinem, Ziya, Cooper ve sonra sisme flamingo kostumuyle aramiza katilan ailemizin muhasebecisi Ufuk ile yayinlara devam ediyorduk. Bu sanirim boyle bir donemde motive kalmami akil sagligimi korumami saglayan seylerin en basinda bu canli yayinlar geliyordu. Hem az da olsa gelir elde edip hem de hic etkinliklerin olmadigi bir donemde dunyanin her yerinden hayranlarimla samimi bir iliski icine girebiliyordum. Twitch’de bi aile ortami olusmustu


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)


Turne olmadan evde kalmanin guzel yanlarindan biri, Uludag’a kaymaya gittim <3 Hem de kim benle kaymaya gelir diye story atip ilk cevap veren kisiyle :) Guzel bir maceraydi. Listeme Iran ekledim if you know what I mean. Highly recommended


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Subat’ta 3. Liver Cleanse’ime basladim. Her liver cleanse’den sonra inanilmaz bir enerji patlamasi yasiyorum. Daha fazla bilgi almak isteyen bana mesaj atsin ya da su kitaba goz atsin: https://www.amazon.com/Liver-Gallbladder-Miracle-Cleanse-All-Natural/dp/1569756066

14 Subat’ta You Have My Heart remix’im yayimlandi 

Her hafta live stream’ler ve studyo halleri tam gaz devam ediyordu. united we stream’e podcast yaptim 

Subatta kis moduna iyice girmistim. Bu sefer de Erciyes’e snowboad’a gittim. Beni davet eden ekibin karlarin icinde bir videmu cekmesi gerekiyordu ama beceremediler malesef. (ilk gun jeneratorleri calismadi ikinci gunse goruntu alip sesi kaydetmeyi beceremediler) Olsun ben bir suru cok sevdigim arkadasimla beraber snowboard yapip Das 3917’nin inanilmaz yemeklerinden yiyip tatil yapmis oldum.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Hatta o haftaki canli yayinimi Das 3917’den yaptik o guzel oldu baya :)


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Erciyes’ten bi donduk,  herkes covid oldu. Ben haric. 2020 sonunda Afrika’da beraber ayni evde kaldigim 2-3 kisi de covid oldugunda bende yine birsey yoktu. Ben galiba covid olmuyorum. yine de erciyes donusu kendimi bi hafta eve kapattim nolur nolmaz.

Martta Turk label harabe icin cok sevdigim sanatcilardan parcalar alarak derledigim harabe nightmares ii cikti 

8 mart’ta anjunadeep’in woman of anjuna yayini icin canli yayin yaptim. Caldigim tum trackler kadin sanatcilara aitti :) Sinemcim de yine yayinda poi stickleriyle dans ederek anjuna’nin dikkatini yine cekmis oldu ( hatta daha sonra onlara  2 poi workshop’u bile yapti)


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Ve yine martta bu sefer marsh’a yaptigim florence remixi guy j ve wassu’nun remixleriyle beraber anjunadeep’den yayinlandi

Bu sene Martta 3. Kez bu sefer profesyonel Snowboardcu bir ekiple uludag’a gittim ve hayatimda ilk kez snowpark’ta saklabanliklar yaptim


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

İlk ve son kez clubhouse’a girisim kadin producerlarin katildigi bu sohbetle oldu 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

 

Mart’ta 2019’da beraber eve ciktigimiz Aytek kendi evine tasindi. Ben evin eksiklerini (beyaz esyalar dahil) tamamlayip aytegin odasini misafir odasina cevirdim. Ve nihayet mart sonu geldi :) Asilarin da baslamasiyla Amerika ve Meksika ufak ufak acilmaya baslamisti. 2019’da beni twitch’e asik eden ilk yayinimi yaptigim Hot Situations’in IRL (in real life) yani gercek hayattaki partisinde calacaktim. sorasinda da bir ay falan Amerika / Meksika’da kalip Mayis’taki Hindistan turnesi icin geri donecektim.

Tabii covid zamani planlarin surekli degismesine 2020’den antremanliyiz. 1 ay diye gittigim Amerika seyahati Hindistan’in kapanmasi ve aslinda tek acik yerin Amerika ve Meksika olmasi sebebiyle 5.5 aya cikti :)

Ama ben once Mart sonuna doneyim 

27 martta bi suredir Turkiyede olan ve Amerika’ya donmek isteyen ama bi turlu hareket edemeyen Didem’i ve hadi sana da perform edecek bir suru yer buluruz Turkiye’de napican dedigim Sinem’i de gaza getirip New York’a geldik

Covid sonrasi ilk dogru duzgun partimi Hot Situation’la yapicaktim. Sinem de dans edecekti :) 4. Liver cleanse’im ve Presence Process yeni bitmisti (ozgurluk)! Uzun zaman sonra caldigim ilk party inanilmaz guzel gecti. Cok cok eglendik. İnsanlar maskeliydi daha o zaman NY’da, kucucuk bir bodrumda dipdibe sicak otesi gercekten ‘hot situation’ bir partiydi. 

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bu vesileyle 2019;daki canli yayinimdan sonra sanat kanka oldugumuz hot situations cennet mahallesi ekibim Can ve Alaya’yla gercek hayatta tanistim ❤️ Vedat usta, Didem ve Sinem de yanimdaydi. West village’de partinin oldugu galerinin ust katinda kaldik. Sinem’e NY’u gezdirdim. Uzun zaman sonra kisitlamalar olmadan seyahat edebilmek, muzik calabilmek cok guzeldi.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bu sirada bir suredir ustunde calistigim ilk Merch’lerim satisa cikti :) suan satisi kapali ama tekrar acmayi dusunuyorum. Lockdown’larin anisina surdurulebilir materyallerden 3 tshirt tasarimi kisitli bir sure satistaydi 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Nisan basinda 4. Anjunadeep Deep edition’im yayinlandi <3

Ny’dan sonra 2. Duragimiz Miami’ye yine Didem ve Sinem’le beraber gittik. Uzun bir sure sonra daha yeni tekrar dogru duzgun para kazanmaya basladigim icin henuz maddi olarak biraz huzursuzdum bu turnenin baslarinda. Onaylanmis bir iki gigim vardi. Kazaniyordum ama konaklama vs derken kazandigimi harciyordum da. Bu ilk haftalarda harcama konusunda elim henuz korkakti ve ilk baslarda biraz sefalet cektik (sirf korkudan) ama yine de cok eglendik

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bir yandan cizenbayan’in son demleri amazon ve nespresso ile isbirliklerim vardi ve onlara da devam ettiriyordum. Ve tabii gittigim her yerden HER PAZAR 2 laptop, Vedat Ustamin kontroller’i, tripod, neon flamingom ve bolca kablolarla seyahat edip canli yayinlara da devam ediyordum. 

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bisikletle miami’de 3 kiz baya gezdik. Ben yine live stream yapip hatta bazi baska projeler icin video kayitlari yapmaya devam ettim. Araya bir studyo session bile sikistirdim. 

Sinem’in dans ettigi benim caldigim Do Not Sit gecesinden sonra  biraz daha miami’de takilip Tulum’a gectik. Sinem Tulum’daki DNS icin de booklanmisti , o gider gitmez Zamna’ya gittik Sinem’i desteklemeye

Tulum’da baska mister’dan sister’im dedigim Jade’in evinde kaliyorduk Sinem’le ❤️ Ancak Sinem daha ilk hafta malum app’ten tanistigi bir cocuga asik olmasi sonrasi bizden koptu birazcik. 

Ben Tulum’dan da canli yayinlara devam ettim 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)


Tulum’daki ilk gigim papaya playa’daydi. Henuz o siralar tulum partilerinde video falan cekmek yasakti.

peyote seremonileri, cenote’ler, beach’ler ve minik bir fling (ispanyol) bir yandan da live streamler seklinde geciyordu gunlerim <3


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)


Mayis’ta gidecegim hindistan turnesi hindistan’da vakalarin patlamasi sebebiyle ilerki bi zamana ertelenmisti. Ben de donus bilet tarihimi degistirip amerika kitasinda kalmaya devam ettim.  Bu sirada Mart’ta Aytek tasindigi icin evi artik ben kendim kalmiyorken airbnb’ye verebiliyordum bu da beni seyahat ederken daha esnek bir konuma sokmustu. Zaten ben kaldikca isler geliyordu. Nisan sonu base edindigimiz Tulum’dan ilk olarak Atlanta’ya calmaya gittim. Covid oncesi caldigim yerlerden birine donmek guzel hissettirdi 

Atlanta’da caldigim hafta sonu Earth Day Weekender icin Abracadabra’ya ozel bir live stream yaptim. O hafta sonu amacimiz Bye Bye Plastic Foundation icin bagis toplamakti ve ben neon flamingo’mu en yuksek bidder’a verecegimi acikladigim bu ozel yayinda hafta sonunun en buyuk bagisini toplayip, sanatcilarin surdurulebilirlik elcisi olmalarini destekleyen Stay’ge programina katilmaya hak kazandim ❤️ Daha sonra bu program sayesinde ADE’ye konusmaci olarak katilacaktim ❤️


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

A tribe called kotori icin kaydettigim yoga setim yayinlandi 

Tulum’da canli yayinlarimi gorup benimle tanismak isteyen Damian Lazarus’la bulustuk. Lockdown boyunca haftalarca duraksiz yaptigim yayinlardan cok etkilendigini beni ilgiyle takip ettigini soyledi. Daha sonra get lost canli yayininda calmaya davet etti beni.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Hatta miami’de bir partisine bookladi ama daha sonra party bir takim izinler sebebiyle iptal oldu. Ama neydi. Elif iptallere alisikti :) Cidden suan bir suru farkli amerika havayolundan seyahat kredilerim var bu iptaller yuzunden ahahahah


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bu arada sevgili sisme flamingo kostumlu muhasebecimiz ufuk “yarin ucaga binip buraya gelmemek icin bana gecerli bir sebep soyle” argumanima cevap veremedigi icin tulum’da aramiza katildi :) benimle arkadas olmak boyle bisey. Amerika vizesi olmadigi ve konsolosluk da kapali oldugu icin amerikaya gelemedi ama tulum’a gelebildi :) Tulum’da 2. Gigim mayis basinda bagatelle’deydi. Cok sacma bi mekan ve sacma bi gigdi. Ufugun ‘millete hot situation bize bagatelle’ isyani dun gibi aklimda. Yine de biz bir sekilde cok eglendik ve gulduk :)

Tulum town’in yerlisi olduk. Didem vedat ufuk ben bazi geceler uno oynadigimiz, bazi geceler djlik yaptigimiz, bazen de duz netflix izledigimiz haftalar gecirdik. Bi ara evdeki herkes covid oldu ben yine saglamdim <3 bi de Ufuk saglam kaldi.

Yolda uzun zaman olmus dip boyam gelmisti. Benim ispanyol fling hair designer oldugu icin o ispanyaya donmeden onceki son gun allahaskina sacimi boya diye kendisine sacimi bile boyattim evde utana sikila ahhaha

Mayis ortasi ikinci hot situations gigim icin didemlerle ny’a donduk. Sinem sevgilisiyle tulum’da kaldi. Ufuk istanbul’a dondu. 

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Madem bi ay sonra ikinci kere caliyorum gelin farkli biseyler yapalim diyip downtempo calmayi onerdim bu kez. Ozellikle Alaya ilk basta kemkum etti ama tulum’daki evde silent disco kulakliklarimizla yaptigimiz partide downtempo ile yilan gibi dans edildigini tecrube eden didem ve sinem’in de telkin edici sozleri sayesinde yesil isigi aldim

Mayista geri dondugumuz new york Mart’a gore  bambaska bi moda girmisti. Bahar gelmis, asilar bizim yas grubuna dusmus, vakalar ve kisitlamalar azalmis kisacasi new yorkta hayat geri donmustu. Seyahat engellerine takilmamak motivasyonuyla İlk doz Pfizer asimi NY’da oldum ben de ve 3 hafta sonra ikincisinin randevusunu aldim

En cok Alaya’nin dans ettigi ve super gecen hot situation round 2: downtempo edition’da egzotik ulkelerimin arasina botswana’dan sonra porto rikoyu da ekledim KIPS (yine spanish speaking)

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)


Ny’da Vedat ustam bize evini acmis yataklik ediyordu. Baktim bu yolda olma hali surekli, kendime katlanilabilir bir yoga mati siparis ettim ve seyahat etsem de yogayi aksatmama motivasyonuyla doldum 


Nhii ile remiximiz kindishten yayinlandi

Bir de podcast kaydettim Kindisch’e

 

Ve Mayis sonu bu senenin en keyifli giglerinden birini calmak icin Puerto Vallarta’ya uctum 

Cumartesi gecesi Puerto vallarta ‘da calacagim Casitas Maraika adli mekan, Guadalajara’ya uctuktan sonra uzun bir roadtrip ustune kucuk tekneyle gidilen bir adacik oldugu icin ilk kez pazar canli yayinimi yapamayacaktim 

 

View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Twitch yayinimi bir haftaligina djlik skillerine guvendigim didem ve vedata emanet ettim. Ve cok iyi is cikardilar :) 

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Maraika inanilmaz guzellikle bi yerdi ve ben tam sunsette baslayip karanliga devam eden cok keyifli bir set caldim. Turnedeki  3. Spanish speaking fling’im de burda oldu: meksika! :) Meksina’nin daha once gelmedigim bu bolgesinde tatlis bir iki gun gecirdikten sonra Confessions’da calmak uzere Tulum’a dondum. Sinem hala tulum’daydi :) onla da vakit gecirdik. Kemal’de kaldim <3


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

 

Mayisin son hafta sonu ise dallas’a calmaya gittim. Artik soylememe gerek yok Nyc, tulum, dallas canli yayinlara hep devam ettim. Bir yandan uc, cal ve canli yayinlar, teknik, muzik secme ve enerji anlaminda cidden buyuk is. Su an nasil yapmisim diyorum. Ne enerji. Valla helal olsun bana. Bi de calmak icin gittigim yerlerde promoter’larin veya o sehirdeki tanidiklarim canli yayin yapabileyim diye bana destek olmalari da hep cok minnettar hissettirdi beni

Dost oldugum evinde kaldigim cok iyi anlastigim promoter’larin arasina Dallas ekibi de eklendi.

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)


Dallastan sonra 1 gunlugune ny’a donup ikinci asimi olup abdacadabra’nin miami bitcoin week’te yapacagi ilk hybrid (yani hem irl hem de twitch’de yayinlanacak ) partisinde calmak icin miami’ye ucacaktim. Ben dallasta hava alanina gitmek uzere evden cikmis arabada sokagin kosesinden donerken ucagin iptal oldugu maili geldi. Ama neydi iptallere aliskindim:)  Aslinda bu durum isime bile gelmisti. Sirf asi olmak icin ny’a gidecegime – bir gece daha dallasta kalip ertesi gun 2. Doz asimi dallasta olup hatta bir de dip boyami yaptirip direkt miami’ye uctum. Miami’de bu sefer canim kaan’la kaldim. Tribal galaxy’de muhtesem bir studyo yapmislar. Stil vor talent’in 300. Release’e ozel compilation’i icin deadline yaklasiyordu ve aklimda burdaki studyoyu kullanmak vardi. Ikinci Doz asidan sonra biraz yorgunluk oldu ve bir sabah atesim cikti ama ibuprofen aldim ayni gunun oglenine gecmisti. 

Crypto week’te calacagimi duyan didem de miami’ye geldi  sanirim hayatta en cok gigime gelen arkadasim unvanini kimseye kaptirmaya niyeti olmayan bir birey kendisi :) 

Haziran basinda Crypto Week’de caldigim Abracadabra partisi inanilmazdi. Hayallerimin otesinde bir gigdi. Bir arcade’in icinde caldim. Hem oradaki insanlara hem de twitch’den izleyenlere ayni anda caldim. Diplo ve disclosure’la ayni line up’taydim :) Baya guzel ve eglenceli bir partiydi


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bu siralarda pek cok roportajim yayinlaniyor, canli yayinlar, release’ler, podcastler devam ediyor, ben covid olmamayi, seyahat etsem bile yoga yapmayi studyo buldukca muzik yapmayi surduruyordum. İronman mubarek 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Miami’de studyolu ve kaykayli gunlerden sonra Haziran ortasi 3. Kez Hot Situations’da -bu sefer vibe raiser adli partilerinde – calmak icin NY’a dondum.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Turne basindan beri en yogun hafta sonum bekliyordu beni. Cuma Washington Cumartesi New York pazar Miami’de calacaktim 

Ny’daki Bu 3. partiye Tulum’dan tesrif edip Sinem de geldi ahhaah cunku artik biletinin tarihi geliyordu ve donmesi gerekiyordu. Ny’da beraber performans sergiledik. 

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Ben ertesi gun trenle washington’a gidip orda calip bir gece kalip ny’a donup sinemle bulusup beraber miami’ye gectim 

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Soundtuary’de Gorge Hewek ve Roy Rosenfeld’den sonra kapanisi yaptim. Hikayemizin devaminda da ismini duyacaginiz Caner’le burada tanisip yoldas olduk. :) 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bir sonraki hafta sonu, saka degil ny’da 4.kez , bu sefer sonic jungle’da calmak uzere yine vedat ustamin rezidinsina dondum :) NY bildigin birakmiyordu beni. Caner yoldasim da Conneticut’dan geldi


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Hayatimda ilk kez ny gibi bir yerde pride week’i tecrube ettim haziran sonu. Bu arada yine Pride hafta sonu Abracadabra’da bir sure son stream’imi yapacagimi acikladim. Artik bazen Pazar gunleri de caldigim ve surekli yollarda oldugum icin cok zorlaniyordum. Yerimi bir kez didemlere bir kez meriye bir kez de julia karma’ya biraktigim durmaksizin 30 kusur yayindan sonra canli yayinlara bir sureligine ara verdim.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Daha sonra cok degisik seyler oldu. Amerika beni de didem’i de birakmiyordu. Ben biletimi bilmem kacinci kere degistirmistim 

Arada  spanish speaking flinglere bir yenisini eklemistim. Kac 4 mu oldu. Amerika’da bu kadar cok kalinca ama yogunlukla east coast’ta olunca west coasttakiler durur mu hani bize hani bize demeye basladilar. Saka bi yana californiaya ne zaman geleceksin mesajlari yagiyordu. Ama bana hala ny’dan gigler gelmeye devam ediyordu. Ny local dj’ine baglamama baya az kalmisti

Artik sinem dondu, vedat dondu, didemse Londra’ya tasinma niyetiyle donuyordu. Benim de bir gigim daha kalmisti ve artik sorasinda donerim diyordum. 

Ben bu sekilde NY’da vakit gecirirken nihayet istedigim oldu ve temmuz sonuna california’dan gig teklifi geldi ama arada 3 hafta bosluk vardi ve ben artik NY’da beklemekten cok sikilmistim. 3 hafta bekleyemem, 3 hafta gigsiz bana vereceginiz para konaklamaya gider,  ama bi degisiklik olursa haber veririm diye geri cevirmistim simdilik LA teklifini

Ve sonra olaylar gelisti: didem 2 kere ust uste ucagini farkli sebeplerle kacirmasini bir isaret olarak aldi. ben zaten california’ya gitmek en azindan bunaltici ny’dan artik cikmak istiyordum. boyle konusmadan karar verdik gibi oldu. beraber bu kez tatil icin california’ya gitmeye karar verdik ;) Ben artik ny’da cok sikilmistim. Sicak, bunaltici ve kimse kalmadigi icin. Cumartesi NY’da gigim vardi ama hafta ici burda kalmam gerekmiyordu. Bi tatili haketmistim. Didem ucu acik, bense 4 gunluk bir bilet aldim ve california’ya uctuk.

Beni booklamak isteyen ekiple ve bir suredir internetten konustugumuz borak ve sevgilisiyle tanistik. Boncuk ozgurumuzle tanistik. Birsen burak ve haniyle takildik. Asfalttan ates kusan ny’dan sonra california’da pufur pufur cok keyifli 4 gun gecirdik


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Ve didem bir sure LA’de kalmaya karar verdi :) bunun uzerine ben de madem didem la’de ev turacak (kalacak yer) ve hayatinin bu doneminde yaninda olmam iyi olur diyerek temmuz sonu LA’deki gigi kabul ettim. Ve donusumu artik bilmemkacinci kez erteledim…

Ben 4 gunluk tatilin sonunda LA’den NY’a donup son gigimi caldim. Equilibrium’da calarken yanimda artik ne sinem ne didem vardi ama miami’de tanistigimiz Caner kaptancigim geldi. Onun dogum gunuydu benimse turnenin basindan beri ikinci yalniz gigim. O gece birbirimize yoldas olduk. O beni ben onu yalniz birakmamis olduk :) Hatta ertesi gun de beraber Mira’yi dinlemeye gittik <3


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Miami’de yaptigim Juno adli sarkimi da ilk kez bu partide caldim. Amerika agent’im Vanessa’yla tanistim. Amerika’da caldigim her partide oldugu gibi burada da beni twitch’den ve youtube’dan izleyen, pandemi’de akil sagligimizi senin sayende koruduk diyen cok tatli insanlarla tanistim. 2 kitap yazmis ve kitaplarini yazarken benim muzigim ilham kaynagi oldugu icin bunu her roportajinda dile getiren polis fanimla tanistim.

Ve sonra artik NY’da isim bittigi icin donus ucagimi artik bilmemkacinci kez degistirip tekrar LA’in yolunu tuttum <3

Didem’le vakit gecirmek, degisiklik, 3 hafta sonraki gig’i beklemek…

Biz beach yoga vs takilirken 3 hafta boslugun ilk hafta sonu private bir partiyle doldu bile. Beni nerden bulduklarini bilmedigim Yunan bir ekibin tuttugu airbnb’de kucuk bir arkadas grubuna calmak icin booklandim.. Daha sonradan beni bodrum’da bir dugune bookladilar. Sonradan ogrendim ki meger dugun sahibi arkadaslarina sana dugun hediyesi dj getiricez kimi istersin demisler, dugun sahibi Kurtulus da beni istemis ve bunun uzerinde beni LA’de yakalayan bu yunanli ekip onden bir ev partisine booklayip sonra da dugun tarihini kapatmislar aslinda… Ama bu vesileyle cok tatli insanlarla tanismis oldum

Bir sonraki hafta ise temmuz sonunda LA’de calacagim partiyi yapan cocuklarin kucuk bir ev partisine davetliydik. Tam partiden sikilmis gidiyodum ki bana ‘sen sanirim ancak sen calarsan egleniceksin bu partide’ dediler (dogruydu) ben de oyle spontane caldim. Insanlarin cok eglenmesi ve arkadaslarini aramasi sonucu parti buyudu ve en son polis gelince durduk.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Ve tabii ki benim california’da bu kadar kalmam sebebiyle Temmuz sonundaki LA gigimden bir sonraki hafta sonuna san francisco ve san diego’dan da gigler geldi. Perfect california tour!

Hayat cok enteresan, bir sekilde bizim hic planlamadigimiz sekilde gelisti olaylar ve kucuk bir california turnesini de araya sikistirmis oldum donmeden 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

California’da uzun kalmak iyi geldi. Hayatimda onemli bir upgrade’e sebep oldu…

Zaten bir suredir vicdanen hayvansal gida tuketirken kotu hissediyordum kendimi. Hayvan uretip yemenin cevresel ve etik yonu vicdanima dokunuyordu. Ama dogamiz bu, ihtiyacimiz var saniyor ve bu insanlik olarak uc maymunu oynadigimiz, mantikli argumanimizin olmadigi tuketim aliskanligini ben de surduruyordum. Ama hazmedemedigim bir durum vardi…

Didemle 28 temmuz’da evde fantastic fungi izledik. Mantarlara zaten hayranim. Filmi izlerken mantar kafasina girdim. Baya inanilmazdi. Hadi bisey daha izleyelim diyip tam bu kafadeyken uzerine Game Changer izlememizle beraber benim icin olaylar yeni bir boyuta atladi. Vegan beslenmeye gecmemekle ilgili savundugum bir iki zayif arguman curudu. Film bitince didemle birbirimize bakip e biz o zaman artik vegan besleniyoruz dedik. Bu yolculukta bir de cok sevdigim sanatci arkadasim Nhii’nin de cok emegi oldu. Kendisi tanisabileceginiz en sempatik vegan :)

Benim gitgide once beyaz et, sonra sut sonra peynir birakarak devam ettigim hayvansal gidayi azaltma yolculugum temmuz sonunda tamamen vegan olmaya karar vermemle beni fiziksel ve vicdanen cok iyi bir noktaya getirdi 

LA vegan icin cok kolay bi yer baslamak icin kolaydan ziyade keyifli oldu evet ama ben nerdeyse 6 aydir Asya, Orta Dogu, Avrupa, Amerika derken havaalanlari, seyahat ettigim buyuklu kucuklu yerlerde de bir sekilde vegan beslenmeyi surdurebiliyorum.

Neyse uzun lafin kisasi temmuz sonundan beri plant based besleniyorum. Farkettim ki ben evde zaten vegan yemek yapiyormusum. Simdi artik ucaklarda vegan meal seciyorum. Bazen gece yarisi acikip pis seyler yemek istedigimde yiyemiyorum ki simdiden faydasini gordum bunun. Vucuduma olu hayvan girmeyince inanilmaz odem attim. Inceldim. Yemeklerden sonra asla agirlik cokmuyor artik mesela. Ozledigim seyler var ama pek cok seyin asiri basarili substitute’lari oldugu gibi  hayatima yepyeni lezzetler de girdi. Yerken bana kendimi fiziksel ve vicdanen kotu hissettirmeyen yeni lezzetler. Ayrica vegan yemek tarifleri cok yaraticilik isteyen seyler ve bu yaraticiligin yemek uzerinden iyi niyetlerle disa vurumunu gormek beni cok heyecanlandiriyor. Ozellikle LA’de San Diego’da vegan olmak basli basina bir deneyimdi. Inanilmaz seyler yedik. En sevdigim yemeklerin vegan versiyonlarinin bu sekilde yaratici yorumlarini yemek ozeldi. Turkiyede de cok iyi bir iki vegan yer buldum. Bizde guzel vegan peynir malesef yok. Onu da seyahatlerimde almanyadan hollandadan tasiyarak cozdum. Cok cok mutluyum ve bana ne kadar iyi geldigine inanamiyorum 

Takviye zaten aliyordum. Veganken de tabii ki almaya devam ediyorum. Ozellikle demir, cinko ve basta b12 olmak uzere b vitaminleri. Simdilik hicbir saglik sorunu yasamadim. 2018’den beri hasta olmama ayrica coronaya nanik cekme durumum devam ediyor. Proteinimi aliyorum. Her sey cok yolunda. Beni merak etmeyin iyiyim :) 

Biz baska turlu de beslenebilirken kanli canli hayvanlari sirf yemek icin “uretip” bu uretim sirasinda dunya kaynaklarini yanlis bir sekilde tuketip (daha cok insani beslemek yerine insanlarin yiyecegi hayvanlari beslemek) surdurulebilir de olmayan ve de en onemlisi bize hic gerekmeyen bu sekilde beslenirken, kopekleri sevip inekleri canice iskencelere ugratmak konusunda (sadece etini yerken degil bebegi icin urettigi sutunu calarken de) kendine soyleyecek yalani kalmayan herkesi hemen simdi sert bir gecisle vegan olmasa da en azindan hayvansal urunleri azaltmaya, vucuduna aldigi seyler ve bunlarin etkileri konusunda arastirmasini yapip daha bilinci olmaya davet ediyorum. Sorusu olan varsa bana her zaman mesaj atabilir seve seve deneyimlerimi daha da derinlemesine paylasirim. 

Vegan eyyorlamamdan sonra yaziya geri donelim. Kisacasi LA’de gunler cok keyifliydi. Giderarak ortadogulu olan ama ispanyada buyudugu icin yine spanish speaking bir fling’im daha oldu. Saka gibi bu spanish speaking guys olayi. Bu sonuncusu supriz oldu.

California’da uzun kalmanin en guzel yanlarindan biri de su oldu: Cocukluktan beri hayalim olan six flags’a gidip roller coasterlara bindim! Sanirim benden ve Caner’den baska herkesin nefret ettigi bi gun oldu ahahah


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

O siralarda turkiyede orman yanginlari basladi. Biz Didem’le vegan olusumuzdan bir hafta kadar sonra Joshua Tree’de colde bir mantar seremonisi yaptik. Yilin en sicak gunuydu 50 kusur derece disari cikmayin uyarisi vardi. O gun agaclar bitkiler, toprak ana ve ust benligim konustu benle. Cok enteresandi. Vegan beslendigimiz icin dogal olarak seremoniye diyet yaparak hazirlanmis gibiydik. mantar da daha iyi bir bag kurdu bizle. Buyulu bir deneyimdi Joshua tree’de yasadigimiz. 

Ve nihayet 3 haftasonun sonunda LA’deki gig gunune geldik! Rasa’nin karnaval temali partisi cok guzel gecti. Spanish speaking rasa boy faisal bana warm up yapti. Cikisinda hangi after’a gitsek derken kilometrelerce yol yapip sonra kanepede yemek yerken bulduk kendimizi


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bir sonraki hafta San Francisco’da calmaya gittigimde bir suredir beni takip eden Goksu ve Serkan tarafindan karsilandim. agirlandim. Havalanindan aldilar, yedirdiler icirdiler, gezdirdiler ve harika bir yerde misafir ettiler. Cok guzel vakit gecirdik beraber. Cok kalamadim cunku ertesi gun LA’e donup sonra San Diego’nun Coachella’si CRSSD’da calmak icin arabayla San Diego’ya gidecektik. Didem, Rasa Boys Faisal ve Ahmad da eslik etti bize. Bu turnenin en yuksek fee’sini aldigim gig bu oldu. Ayrica sanirim caldigim en en en buyuk sahneydi ve en prestijli islerimden biriydi. Bu arada CRSS covid’den sonra katildigim en buyuk festivaldi ve cidden o gun her seyiyle asiri guzeldi. Insanlar, ortam, hava, muzik her sey inanilmazdi. Ben calarken biraz bostu cunku hem sicakti hem de cok buyuk isimlerin oldugu ana sahnede erken saatte caldim ama yine de sonlara dogru tatli bi crowd da vardi. Bu arada san diego’da hem festivalde hem de sehirde inanilmaz vegan yemekler vardi <3 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Bu San Diego’daki son gig’den sonra LA’den once NY’a oradan butun kislik esyalarimi ve Vedat ustamin evinde biraktigim bavullarimi alip Istanbul’a donme vaktiydi. Amerika’ya bir ay diye gelip 5.5 ay sonra onlarca gigde calip para kazanmis bir sekidle donerken, studyo icin yeni bir mac, seyahatlerde rahat etmek icin uzun arastirmalarim sonrasi cok iyi bir carry on bavul – artik keisnlikle sadece carry onla seyahat edecektim- bavulun sapina gecirebilecegim, kolay laptop cikarabilecegim ve su sisesi koyma yeri olan bir sirt cantasi ve genellikle seyahatlerde isimi kolaylastiracak bir suru ivir zivir, indirimden snowboard eldivenleri, uzun zamandir okumak istedigim kitaplar, yepyeni dj kulakliklari ve daha aklima gelmeyen bir ton yeni sey almistim. Gidisim sessiz olmustu ama donusum baya baya muhtesemdi ahahaha

Agustos ortasi Turkiye’ye boyle ellerim dolu dondum. Bitkilerim hayatta ve baya iyi durumdaydi. Ben yokken ev nerdeyse hic bos kalmamis airbnb ile kiram cikmisti. Studyoya Adam AX7 speakerlar aldim. Yeni bilgisayarla birlikte ve gitmeden once aytek isik sistemiyle birlikte tasininca evi donattigim hue’larla ve yeni studyo masamla birlikte studyo upgrade olmus oldu. Daha sonra Kasim’da cyber monday’de cildirip bir de software update yapacaktim ustelik <3


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Doner donmez ayagimin tozuyla Good Vibes icin Bonjuk’a gittim. Evime donup 5. liver cleanse’imi yaptim. Botokstur’ dip boyadir doktordur memleketten uzak kalinca yapmam gereken islerimi hallettim.

Eylul’de Electronic Groove podcast’im yayinlandi. SVT 300 albumunde hayrani oldugum sanatcilarla beraber Miami’de yaptigim ilk kez kendi sesimi kullandigim  Juno adli parcam yayinlandi.

Ve artik Avrupa da yavas yavas acilmaya baslamisti. Londra’da hala kisitlamalar devam ettigi icin ve vize alamadigim icin bir gigim iptal oldu. Agustos sonu Bonjuk Burn’un sadece ilk gecesine katildiktan sonra covid’den sonra ilk avrupa gigimi calmak icin 2 sene sonra Berlin’e uctum! Yazarken bile tuylerim diken diken oldu. Bi ara gercekten bi daha hic Avrupa bizi almayacak sanmaya baslamistim. Korkutucuydu.

Avrupadan direkt amerikaya ucamadigi icin turkiye’de 2 hafta gecirmesi gereken vegan olmamada da payi buyuk sanatci dostum nhii bende kaldi ve beraber 2 sarki yaptik. Mart’ta bar 25’den cikacaklar.

Avrupa’daki ilk gigim Eylul’de, covid oncesinden bu seneye ertelenen A Tribe Called Kotori Open Air’di. Berlin’de bir adada gerceklesen festivalde Mira’dan hemen once caldim. Cok cok cok guzeldi.

View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Berlin’de bi hafta kadar kaldim. Mira ve Britta’yla kahvalti yaptik. Alexicigimle bulustum. Paulun koy evine gittim. Denizimle vakit gecirdim. Canim Gamzecimle bulustum. SVT agentlrimla toplanti yaptim,  ofislerinde bir live stream yaptik Jade, Sam, Cioz, Fabi ve agentlarimizla. Bir sonraki hafta Anomalie diye bir kulupte caldim.  Ama bildiginiz gibi berlin kuluplerinde video foto olmuyor.

Daha sonra Turkiye’ye donup disci botoks doktor islerimi halledip bir sonraki hafta sonu Sisyphos’ta calmak icin tekrar Berlin’e geldim. Istanbul Berlin zaten dolmus gibi. Ama bu sefer pasaport memurunun gecen hafta daha burdaymissin neden yine geldin sorusuna cevap veremedim. Neden bu kadar tanidiksin dedi bana o sirada nerdeyse altima isicektim ki damgayi vurup gecirdi :)

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Sisyphos cok guzel gecti. Bir onceki geceden parti devam ettigi icin beni erken cagirdilar ve 5 saat kadar caldim. Cok guzeldi. O hafta yine Berlin’de kaldim. Waterhgate’ten Beatport icin bir live stream yaptim. Sonra beatport ofisinden  Abracadabra Subathon icin uzun zaman sonra bir live stream yaptim. Biraz sehir disinda H13 diye bir yerde caldim bir sabah ve oradan havaalanina gidip Amsterdam’in bir saat disinda bir kumsalda Eylul sonu senenin  son gunesli gununde bir aksamustu partisinde caldim. Caldiktan sonra arkadaki odada uyuyuakalmisim :) Sonra Amsterdam’a donup bilgecimle tatli bir pazar aksamustu gecirdik. Leziz vegan peynirler aldim.

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)


Hollanda’dan sonra Turkiye’ye dondum cunku yazin LA’de beni ev partilerine booklayan yunan cocuklarin o sozu gecen dugununde calmak icin Bodrum’a gitmem gerekiyordu. Beni son dakika bir gun oncesine de bookladilar. 2 gun beraber cok eglendik :) Dugunde de calmadim demem. Damat, gelin, misafirler ve genel olarak dugun cok tatliydi. Beni de cok tatli agirladilar sagolsunlar. Dugunlerinizde calinir. DM efendim jsbfiubwfoiuewbrfiou

Bodrum’dan istanbul’a donmeden Datca’ya ugrayip Cansuyla Sheldon’un leziz uretimleri Mavi ile tanistim nihayet


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Ekim’de istanbul’da 6. liver cleanse’im icin yarattigim bosluktan sonra ekim ortasi yapilacagi son dakika belli olan amsterdam dance event icin hollanda’ya uctum. Genelde millerimle bilet aldigim icin business ucuyorum. Ucakta Ikinci sirada oturuyorum. Ucaga binen bi cocuk aa siz Elifsiniz falan dedi boyle ayak ustu, ehem ehem havaya bak, ADE’den konustuk ve sonra tabi idiger yolcular gelince arkaya devam etmesi gerekti. Onumdeki 1. sirada oturan kisi bu ayakustu sohbete kulak misafiri olup  arkasini donup DJ misin dedi bana. Evet dedim. Adin ne dedi, Elif dedim. Ver bakim instagram’ini dedi. Ben de o sira boyle verified iste 20k takipci var falan ehem ehem modundayim ezik biri saniyorum ondekini, ekledi beni bi baktim adamin 1 milyon takipcisi var dj awards’da bilmem kacinci olmus falan meger Burak Yeter’mis ismini benim bile bildigim bir mainstream dj. Sohbet ederek geldik. Epey tatli bir insanmis kendisi.

ADE’de bir soylesim, bir live stream’im bir de gig’im vardi. Her sey gece 12’de bittigi icin epey yogun bir hafta oldu. Her zamanki gibi bilgecigimin evinde kaldim yine.

Persembe gunu Earth Day Weekend’de kazandigim Stay’Ge programinda aldigim bilgileri paylasmak icin music meets sustainability baglaminda bir talk’da konustum. ADE’de konusma yapmak henuz DJ degilken bile hayalimdi. Gerci 2 cumle ettim bu sefer ama bu daha baslangic :)

Cuma Ibiza sonica ve the gardens of babylon icin hotel arena diye inanilmaz guzel bir venue’den live stream yaptim

Cumartesi de ADE’nin en buyuk showlarindan her sene Sold Out  olan The Gardens of Babylon Seekers of Light icin Westeruni’de ana sahnede kiz kardesim Deer Jade’le beraber caldik. Bu senenin en en en iyi giglerinden biriydi. Inanilmaz bir enerji vardi.

Boyle yuksek enerjili performanslari bitirdikten sonra hep oluyo, ADE show’unda sonra da ben baya ucuyordum. Dogal ekstasi. Pek cok sevdigim arkadasimi gordum. Benle kibris’ta bir gig sonrasi tanisip onu motive etmem sonucu  dj’lige baslayip hayati degisen ve ulkesi suriye;ye donup orada dj’lik yapip o bolgedeki herkesin de hayatini degistiren bir kizin hikayesini arkadasindan dinleyip mutlu oldum. Yine pek cok dinleyenimle tanisip sohbet ettim fotograflar cektirdim.

2 Senedir gidemedigim evim gibi olan amsterdam’da 100elrce arkadasimla kocaman sarildim hasret giderdim bu ADE hafta sonunda. Nihayet kavusmak cok guzeldi.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Muhtesem ADE hafta sonundan sonra Istanbul’a donup ucuncu dunya ulkesi vatandasi olmanin lanetlerinden biri olan vizelerle ugrastim ve sonraki hafta sonu Ritter Butzke’deki SVT Showcase’ de calmak uzere yine Berlin’e uctum. Sold out ve inanilmaz bir show’du. Onca calisima ragmen sanirim yalnizca ikinci kez bir Berlin kulubunden videolarim var:)


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

O gece sabaha kadar eglenip gidip odamda biraz uyuyup sonra covid sonrasi ilk kez kater’de calicak olan mira’yi dinlemeye gittim. Cok cok cok cok cok guzeldi. Ertesi gun Mira beni dogum gununde calmaya davet etti. Benim sanirim DJ olma sebeplerinden biri kendisi ve DJ olma yolunda bana muzikal anlamda en cok ilham olmus partilerden biri de onun dogum gunudur. Inanilmaz onur duydum. Ayni tarihte Londranin unlu kulubu fabric’ten de teklif olmasina ragmen Mira’nin teklifini kabul ettim. Kasim sonunda olmasi gereken parti o aylarda Almanyada vakalarin artmasi sebebiyle ilerki bir tarihe ertelendi ama ben yine de sirf bu daveti almis olmaktan bile inanilmaz onur duydum, sanki a dream come true <3

Berlin’den sonra 29 Ekim hafta sonu gerceklesen Bonjuk Closing icin Turkiye’ye dondum. Cok cok cok guzel bir hafta sonuydu, magical land’imize veda ettigimiz, son bir sunset ve son bir sunrise caldigim… Turnedeki ortadogu paketli son spanish speaking rasa boy da misafirim olarak benle bonjuga geldi ama ben onla da coktan kankaya baglamistim bile


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Ve Turkiye’de bu sene yarisini kacirdigim kisa kalabildigim yaz sezonu biterken benim de  yine uzak diyarlara seyahatlerim basliyordu…

Kasim basinda ilk rotam yine uzun zaman sonra kisitlamalarin bazi eyaletlerde bir sureligine azalmasi sayesinde Kanada idi. Toronto’da daha once cok caldim ama ilk kez bu sefer Niagara Selalelerine gitme firsati buldum, yeni toronto’ya tasinan kuzenimi gordum. Yeni acilan Space 00’da Jenner’la beraber calip hemen istanbul’a donup bir sonraki haftasonu 3 giglik turne icin Hindistan’a uctum. Circadian Clock’um isyan bayragini acti tabii. Tam da o siralar ‘Why We Sleep’ adli kitabini alip okumaya basladim. Bu kitap sayesinde uykunun hayatimizda ne kadar onenmli oldugunu anlayip uykumu baya onceliklendirmeye basladim, eskisinden de cok. Nispeten zor uyuyabilen ama cok kolay uyanabilen biriyim o yuzden bazi challange’larim oluyor, ve ustune bu isi yapiyor olmak da zor, abuk subuk saatlerde calmak, bazen jetlag degil set-lag oldum diyourum. Bir set saatim sabah 7-9 ayni gun ucup aksamustu 5-7 caliyorsun  gibi durumlar var ve tabii timezone’lar arasi ucmak da pek yardimci olmuyor. Allahtan senelerce ucmamin birikimi olan millerim ve statum sayesinde uzun ucuslari genellikle business yapabiliyorum. Her gun o gun ne zaman uyuyacagimi hesaplamaya calisip kafein alimimi (kafein demisken: your minds on plants’i de okuyun lutfen michael pollan) ona gore ayarlamaya falan calisiyorum. Demem o ki uykunuzu ihmal etmeyin. Kilo alimi, bagisiklik, focus, zeka, hafiza, kan sekeri, kalp sagligi say say bitmez bir cok seyi etkiliyor.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Geri donuyorum Kasim ayina. Vizelere basvururken bir yandan seyahat etmeye nasil devam edecegim, o1’a basvurduk, kabul geldi mulakata gicedegim, schengen’imi bu sefer sanatci olarak yenileyecegim, ingiltere vizesi lazim, hindistan icin is vizesi lazim falan derken tek gecerli pasaportla seyahat edemeyecegimi anladim ve ikinci bir pasaport cikardim kanada donusu. Biriyle vizeye basvur digerinin stampini sakla sunu busunu et derken yine turk olmaya kufrettigim gunler haftalar gecirdim. avrupali zirt die alirken online vizesini ya da vizesiz her yere ucarken ben bi de bunlari cekiyordum. gercekten turk pasaportuyla turnede oldugum icin bir madalyayi hakettigimi dusunuyorum. safak falan nasil yapiyor derseniz kendisinin ispanyol pasaportu var. gercekten zor.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Hindistan’da cuma Delhi, Cumartesi Hindistan’in ilk The Gardens of Babylon’u icin Goa, Pazar da Bombay’de calip Sali gunku Amerikan konsoloslugu randevum icin Turkiye’ye dondum. 2 gecerli pasaport biri bi konsoloslukta gibi bi takim kairisikliklar ve hafif endiseli bekleyisten sonra 01 vizem yeni pasaportuma basildi.

 


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Hindistan’dan sonraki haftaki gigim Avusturya’daydi. Avusturya’da lockdown’dan bir onceki gun calmaya gittim resmen. Almanya’dan girdim ve giriste ilk kez cuzdanimdaki parayi kredi kartlarimi falan gormek istedi pasaport memuru kiz. Asiri sacmaydi. Euro’nun asiri arttigi donem. Hani sen nasil gelebiliyosun buraya der gibi. Cok asagilayici gercekten.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Avusturya Innsbruck’ta kucucuk bir kulupte calip ertesi gun eve dondum. Bir sonraki hafta Persembe Dubai Ctesi Berlin’de Mira’nin dogum gununde calacaktin. Son hafta artan vakalar sebebiyle Berlin iptal oldu. Boylelikle hemen calip donmek yerine  Dubai’yi bir gun uzattim. Iyi ki de uzatmisim. Zaten bir gece erken gidip vakit gecirdim. Twitch’te beni izleyen avustralyali bir dinleyicimle SUP yaptik. Barkincigimla bulustum. Calacagim yere bir gece onceden gidip ortami gordum. Gigse hic beklemedigim kadar guzel gecti. O gece cok uzun zaman sonra beni heyecanlandiran biriyle tanistim. Daha fazla detay verip jinx etmek istemiyorum.


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Keyifli bir gig caldiktan sonra inanilmaz bir ekstasi state’e geciyorum. Enerji ve mutluluk patlamasi yasiyorum. 100% dogal. Dubai’de de boyle oldu. Caldigim parti after a ve ordan da after after’a dondu. Turkiye’ye dondugumde tekrar dunyanin bu tarafina yani Meksika/Amerika’ya gelmeden once evde vize isleriyle ugrasacagim icin Turkiye’de kalmam gereken 3 haftam vardi.

Bu 3 haftanin sadece bir haftasinda bir gigim vardi. O da istanbul’da! Cok uzun zaman sonra Istanbul’da hem de DJlige ilk basladigimda resident oldugum bana cok sey ogreten klein’da alman label ve ajansim stil vor talent gecesinde calacaktim.

Gectigimiz 3 haftadan bahsediyorum suan yani kisacasi. Dubai’den dondukten sonra yine bir suru vize isleriyle ugrastim. Turne oncesi bu 3 haftada yine doktor btooks cilt bakim kuafor islerinin yanisira yeni tutkum tubacimla aerial yoga yapmaya devam ettim, muzik yaptim, bi remix bitirdim (ocak sonunda cikacak ve bunu paylasmak icin gercekten sabirsizlaniyorum) arkadaslarimla gorustum yemekler yaptim ve uzun zaman sonra beni heyecanlandiran kisiyle vakit gecirme sansim da oldu. Gece dans etmeye Suma’ya Klein’a gittim bir iki kere. Istanbul gece hayatini 2016 oncesi doneme benzettim. Sanki ulkenin boka sariyo olmasi. pandemi kisitlamalarindan cikilmasi falan bi guzellestirmis istanbul hayatini. Beirut, Berlin gibi, batsin bu dunya modunda bir eglence vibe’indan bahsediyorum.

Klein gigi gercekten cok guzel gecti ve bana cok iyi geldi. Seneler sonra istanbul’daki evlerini kapatip mersin’e tasinan annem klein’da  beni dinlemeye ve gitmeden gormeye istanbul’a geldi . Annemin de orda olmasi cok cok cok ozeldi. O gece SVT Showcase’de Oliver’den sonra cok guzel bir saatte caldim – oliver;in sozleriyle secret headliner spot- ve cok cok cok sevdigim bir suru insan da orada oldugu icin gercekten cok ozel bir geceydi…


View this post on Instagram

A post shared by Elif (@elifmusique)

Sora evde after party’de aslanim didem oliver koletzki’nin karsisinda bize dj’lik yapti. evden ayrilmadan son bir sunrise yapmis olduk.

Zaten sonra da bavul toplayip evi airbnb’ye hazirlayip buraya geldim diyebiliriz. 22 Aralik’ta Ilk Mexico City’ye uctum. Vegan olduktan sonra Meksika’ya ilk gelisimde artik taco yiyemeyecegim diye uzuluyordum ama inanilmaz iyi vegan tacolar oldugu gercegiyle mutluluktan uctum <3

Mexico City’de bir gece kaldiktan sonra Chihuahua’da once ozel bir partide sonra da bir kulupte calip Texas meksika sinirindaki Juarez’e geldim. Dun Meksika’da yer alan Juarez’den Texas Amerika’da yer alan El Paso’ya sinirdan yuruyerek gectim :) Dun gecme niyetim sadece Amerika’da bulabildigim cok sevdigim sampuanimi almakti :) Bu gece de birazdan calmak uzere yine Juarez’den El Paso’ya sinir gececegim ve yarin da yilbasinda bir cenote’de calmak uzere Tulum’a ucacagim.

Guney Afrika’da basladigim 2021’yi Meksika’da sonlandiriyorum. Ustelik de bu  sene daha cok gelecegim meksika’ya gibi duruyor.

Benim kariyerim ve ozel hayatim hareketli ve heycanli giderken Turkiye gundemi her zamanki gibi boktan otesi. Herkes gibi surekli kur takip etmek, haksizliklara, cinayetlere, yolsuzluklara, ahlaksizliklara delirmemek mumkun degil. Ulke gercekten bok gibi bi durumda ama ben bireysel olarak sukrediyorum.

Bu donemde Euro/Dolar kazandigim icin cok sansliyim ve bunu hic de seneler oncesinden on gorerek yapmadim aslinda. Hatta ben DJ’likten eskisi kadar kazanabilecegimden  bile emin degildim ilk basladigimda. Simdiyse gercekten sadece sukrediyorum. Cok calisiyorum ama cok sevdigim bir sey yapiyorum bu yuzden de yorulmuyorum aslinda disardan bakildiginda cok yorucu gorunse de yaptigim seyler. Enerji veriyorum ama tukenmiyorum karsiliginda ben de baska turlu bir enerji aliyorum.  E bi de cok dikkat ediyorum kendime. Uykuma, yediklerime, tukettiklerime her anlamda dikkat ediyorum.

2021 de 2020 gibi zor bir seneydi aslinda, ozellikle de benim sektorumde. Ama bir sekilde sadece ayakta kalmayi degil ilerlemeyi de basardigim icin kendimle gurur duyuyorum ve kendime bir guven geldi. Ben ne olursa olsun yolumu bulurum dedim.

Yaptigim is hayatimda simdiye kadar beni en cok tatmin eden is. Bu yola girdigim icin hep sukrediyorum. Muzik yoluyla cok ozel bir bag kurmak mumkun insanlarla. Bu bag ile aktarimlar cok derin ve anlamli olabiliyor. Farkli bir bag ve bence dunyayi iyilestirme ve guzellestirme gucune sahip.

Pek cok flingler yasasam da kalbimde sevilme ozlemi var bu sene ve 2022’de belki de tum ozgurluklerimiz ve transparanligimizla birbirimize yoldas olabilecegimiz bir birliktelik istiyorum sanirim. Cok sansliyim ki bu hayatimda bana destek olan hep birileriyle paylasmak istedigim muhtesem yerlerde yanimda olabilen muthis arkadaslarim var, ne kadar sansli oldugumu aslinda ifade etmeme imkan yok. Isimleri tek tek saymak istemiyorum artik privacy’ye de dikkat etmeye calisiyorum biraz eskisine oranla daha da fazla, daha bilinclendim diyelim… Arkadaslar guzel harika ama artik kalbim cok sevmek sevilmek istiyor.

Akisa birakma konusunda bu sene biraz daha yol katettigimi dusunuyorum. 2020 ya da 2021 gibi seneleri 3-5 sene oncesinde kim hayal edebilirdi ki. Ama basimiza geldiginde direnmek yipranmak yerine asaletle parcasi olmak akmak bizim elimizde.

Bin sukur sagligim yerinde. Ekstrem bir tempo oldugu icin ekstra dikkat etmem gerekiyor ve bunu yapiyorum da.

Yediklerim ve tuketim aliskanliklarimla vicdanen kendi dogrularima uygun sekilde yasiyorum, cop tuketmemeye, cok alisveris yapmamaya, bir sey alirken buna ihtiyacim var mi diye sorgulamaya, tek kullanimlik ve sonradan cop olan seylerden uzak durmaya calisiyorum. Kendimce.

Daha iyi bir insan olmaya, cevremdekileri, ailemi dostlarimi nacizane desteklemeye calisiyorum. Olaylara farkli bakis acilarindan bakmaya calisiyorum. Mesela asi karsitlarini da asi fanatiklerini de anliyorum iki tarafin da hakli oldugu noktalari goruyorum. Kati tutumlar icine girmemeye calisiyorum.

Hala buyuk bir aclikla insan vucudunu, insan iliskilerini, evreni, dunyayi, insan beynini, insan psikolojisini, yeni nesil parayi, yeni trendleri, ilgimi ceken her seyi derinine inceleyip anlamaya calisiyorum.

Bazen de cikiyorum yoldan. Bazi gunler zihnim cosuyor. Bazi gunler yataktan cikmak istemiyorum. Bazi gunler hosuma gitmeyen bir sey oldugunda ona icimden orantisiz bir tepki verdigim oluyor, beni dusurmesine cok izin verdigim durumlar oluyor. Bunlara da izin veriyorum. Kendimi dinleyip arkasinde ne yattigini anlamaya calisiyorum. Bazi seylerden neden ozellikle tetiklendigimi, hangi durumlarda hangi travmalarimin ortaya ciktigini anlamaya kendime sefkat gostermeye ve durust olmaya calisiyorum.

Yaslanmakla ilgili korkuyorum. Daha 25 yasinda gibi hissediyorum. Ama vucudum 2 haftaya 35 olacak. Life expectancy’nin ortalama 70 oldugu donemlerde turk sair yolun yarisi eder demis. Yolun yarisina geldigimi kabullenmek istemiyorum. Kadin olmanin da getirdigi farkli bir ‘yaslanmama’ istegi yok diyemem. Hormonlar adeta tuzaklar kurabiliyor bu yasta. Yani pek cok konuda ground olsam da yaslanma vucudumun limitleri konusunda kafamin karisik oldugu da bir donemden geciyorum.

Yine de hosuma gidiyor yasimi soyledigimde nee biz seni 25 saniyorduk denmesi ne yalan soyliim :) kucuk olmanin, tuketime dikkat etmenin e tabii bir de edacigim sagolsun cilt bakimlarimin ve botokslarimin sayesinde goruntumu, yediklerim ictiklerim sayesinde de enerjimi dinc tutuyorum.

Seviyorum. Cok seviyorum. Dolunayi, dun batimlarini, yanan atesi, ciseleyen yagmuru, dalga seslerini, ates boceklerini, gokkusaklarini ve toprak kokusunu, kedileri, kopekleri, inekleri ve kuslari.

Hepimiz iyi olalim istiyorum. Hepimiz icimizdeki golgeyi anlayip baskalarina merhametli olalim, icimizdeki sevgiyle birbirimizi kendimizden bilelim istiyorum.

Hepimize hayirli olacak bir 2022 diliyorum. Bana onumuzdeki gunlerde guc ve sans dileyin

Elif

 

2020 biterken…

2020 biterken…

Yine yazmicam diyip diyip mesajlariniza dayanamayip ama en cok da bu fragile ve kaybolma ihtimali olan anilari sonradan okumak bana cok iyi geldiginden kendimi yine bir sene sonu yazisi yazarken buldum...

cape town elif

YORUMLAR

Şu an hiç yorum yok.

YORUM EKLE

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir