04 blog-bfc1afa6e7

2012’nin -belki de dünyanın- bitmesine sayılı günler kaldı (umarım Mayalar şaka sever bir toplumdur). Hayat devam ederken, yeni bir yıla girmenin hayatımızdaki en görünür etkisi tarih atarken 2 yerine 3 yazmak olsa da psikolojik olarak bir son ve yeni bir başlangıç hepimizi geçen yılla ilgili bir değerlendirme yapmaya ve yeni yılla ilgili kararlar almaya, planlar yapmaya itiyor. Ben de yaptım. Eksik kalır mıyım?

Ben 2012’de:

Çok kilo aldım. Muhtemelen 18 kere diyete başlayıp 17 kere falan da bozdum.

Saçlarımda beyazlar çıktı. Yıllar bana nazik davranmadı.

Teknoloji de bana nazik davranmadı. Mart ayında çok sarhoş olduğum bir gece daha yeni aldığım iPhone 4S’imi düşürüp kamerasını kırdım.

Yaptırıp kullanmaya devam ettiğim kıymetlimi Ağustos ayında İngiltere’de, Reading Festivali‘nin son gününün son konserinde, şarjı bitmesin diye airplane modda iken ya düşürdüm / ya çaldırdım ve bulamadım. Hep çok korkardım telefonuma bir şey olursa ne yaparım diye, baya sakin karşıladım durumu, üzüldüm tabii ama can sağlığı olsun dedim.

iPhone 5 çıktı çıkacak diye yeni telefon almadım ve evde duran eski iPhone 3GS’imi kullanmaya başladım. Çok yavaş olduğu için beni delirtti bir müddet. Sonra bir gün vize başvurusu için gittiğim bir merkezde Ayyıldız Güvenlik görevlisi emektar 3GS’imi düşürüp kırdı. Yere çömüp ağladım. Tutanak tutturdum, 5-6 kez aradım, telefonu yaptırdığımda onlara fatura etmek istedim. Ama cazgır bir insan olmadığım için tabii ki sonuç alamadım. This is Turkey baby!

Hem yavaş hem kırık diye söylenirken bu defa da üzerinde su olan mutfak tezgahına koydum telefonu ve içine su kaçtı, o noktadan sonra elimde çalışan bir telefon olduğu için şükretmeye başladım çünkü bir sonraki adım telefonla konuşurken kulağımda patlaması falan olacaktı.

fakiriphone

iPhone 5 çıkmış ama hiçbir yerde bulunamıyordu Almanya, Fransa, Hollanda ve Norveç’ten iPhone 5 alma girişimlerim başarısız oldu, hep 3-4 hafta bekleme süresi vardı. Instagram’la yaşayan, her gittiği yerden fotoğraflar çekip atan ben 3GS’le çok zorlanıyordum, iPhone 5’i beklerken adlı dramatik eserimse raflarda yerini almak üzereydi ki 4 ay sonra annem iPhone 4’ünü bana verdi (sağolsun ama zaten Türkiye’ye iPhone 5 geldi artık, Pazartesi Vodafone’a gidip alıyorum hayırlısıyla)

Düşününce bunlar önemsiz şeyler. Çok anlamsız. Ben 2012’nin sonunda, idolümü, dünyada en çok örnek aldığım kadınlardan birini, canım Babaannem‘i kaybettim. Bazı şeylerin değerini kayıplar verince anlamak insan doğasının bir parçası sanırım. Ben de ailenin değerini anladım.

Çok seyahat ettim. 70 günü yurt dışı olmak üzere toplamda 94 günü şehir dışında geçirdim. Milano’ya, Val Gardena’ya, Brüksel’e, Los Angeles’a, San Francisco’ya, Las Vegas’a, Çeşme’ye, 2 kez Berlin’e, 2 kez Amsterdam’a, 3 kez Antalya’ya, Kapadokya’ya, Mersin’e, Londra’ya, Paris’e, Oslo’ya, Ankara’ya gittim. 37 kez uçağa bindim (10 günde 1 gibi saçma bir ortalaması var).

Blog’a iyice ağırlık verip bunu işim haline getirmeyi başardım. Hatta blog’umu bir web sitesi yaptım. Bana en çok keyif veren şeyler müzik ve seyahati de odak noktama koydum. Bununla beraber 127 post yazdım (3 günde 1 gibi bir ortalaması var).

cgk

Çok Gezenler Kulübü‘ne katıldım.

Power Garage TV‘de 2 kere jüri üyesi oldum ve 2 sezon üst üste favori gösterdiğim gruplar (Arka Dörtlü ve Grup İptal) 1. oldu.

Bir sürü festivale ve konsere gittim. Miller Music Tour‘a, Reading ve Pitchfork Paris Müzik Festivali‘ne gittim.

IMG 3672

Yaşça benden en büyük ve yaşça benden en küçük adamlarla oldum, kendi rekorumu kırdım.

Çok aşık olmuştum, kurtuldum.

Ne istediğimi değil ama ne istemediğimi buldum.

Huzuru hiç bakmadığım, aramadığım yerde buldum.

2006’dan beri kahrımı çeken emektar arabamı çok tatlı bi kıza sattım.

araba

Plan yapmayı bırakıp hayallere odaklandım.

Hafızam kötü durumda diye günlük yazmaya başladım. Arada geri dönüp yazdıklarıma bakınca şaşırdım, mutlu oldum.

Bazen tekrar karşılaştığımda ismini ya da nereden tanıdığımı çıkaramadığım 100’lerce insanla tanıştım. Değişen hayat tarzı sebebiyle çok sevdiğim pek çok arkadaşımla da daha az görüşür oldum :(

Hiç aklımda olmayan şeyler yaptım. Hayatımda ilk defa golf oynadım, wake board yaptım, davul çalmaya başladım, kendi adıma parti verdim, DJ’lik kursuna başladım, balona bindim, 60 metreden serbest düştüm (SCAD), dünyaca ünlü bir şefle mutfağa girdim, hem yurt içinde hem yurt dışında basın sıfatıyla bir şeyler yaptım.

davul

En az 5 kere çoook sarhoş oldum.

Bütün bir seneyi sevgilisiz ama çok sevgili geçirdim.

Ajanda tutmaya başladım, ajandam olmadan evden adımımı bile atmadım.

Mimarlığı özledim. Ama özellikle mimarlığın ilk yıllarında yapacağımdan daha doyurucu işler yaptım, her anlamda.

Aklıma çok fikir geldi. Bazılarını hayata geçirdim, bazıları da unutuldu ya da imkansızlıklar nedeniyle yapılamadı gitti.

Bir şeyler başardım, mutlu oldum.

Birilerine yardım ettiğimde mutlu oldum.

Hayal kırıklıklarına uğradım. Çok durmadım, devam ettim.

Kendimle tanıştım. Kendimi disipline etmeyi öğrendim.

Çok öpüştüm.

Çok üşüdüm.

Telefon dışında en sevdiğim güneş gözlüğümü ve deri montumu kaybettim. Cüzdanımı ve kırmızı şarabımı kaybedip tekrar buldum.

Çok yoruldum, bünyem baya zayıfladı, çok hasta oldum. Duruldum.

2013’le ilgili hedeflerim de var tabii ki. Şu şekildeler:

Kilo vermek, sağlıklı ve düzenli bir hayata kavuşmak.

Yeni bir dövme

Daha çok müzik, daha çok seyahat, daha çok festival.

Uzak kaldığım arkadaşlarıma, aileme daha çok vakit ayırabilmek.

biz

Bisiklet almak, hiç değilse Anadolu Yakası’nda ulaşımımı bisikletle sağlamak.

Kendi evime çıkmak.

DJ’liğin tüm kurlarını ve sonra prodüksiyon kurlarını tamamlamak.

dj

Aklıma gelenleri yapabilecek, güç, organizasyon ve zaman.

Herkese tüm hayal ve planlarını gerçekleştireceği güzel bir yıl dilerim!

diyet yaparak nasıl 5 kilo aldım?

diyet yaparak nasıl 5 kilo aldım?

2012’nin -belki de dünyanın- bitmesine sayılı günler kaldı (umarım Mayalar şaka sever bir toplumdur). Hayat devam ederken, yeni bir yıla girmenin hayatımızdaki en görünür etkisi tarih atarken 2 yerine 3...

korku

anne ben dj oluyorum!

anne ben dj oluyorum!

2012’nin -belki de dünyanın- bitmesine sayılı günler kaldı (umarım Mayalar şaka sever bir toplumdur). Hayat devam ederken, yeni bir yıla girmenin hayatımızdaki en görünür etkisi tarih atarken 2 yerine 3...

dj

YORUMLAR

Şu an hiç yorum yok.

YORUM EKLE

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir